fitil

• tip dunyasinin dusene bi tekme atma olayi...
• mum fitilinin ingilizcesi wick, vucudun orasina burasina ilac niyetine sokulan fitilin ingilizcesi ise suppository. bu bilgi de bir gun birinin bir isine yarar elbet...
• ilk hangi mantıklı insan, ilacı göte sokarak almayı düşünmüş acaba, muhtemelen bir yanlış anlaşılma ya da umursamazlık sonucu ortaya çıkmış olmalı.
  
  -bey, bey, uyan çocuğun ateşi çıktı, napıcaz!
  -ko götüne..
• ingiltere'de tırtıklılarının üretildiğini duyup "oha! ne amaçla?" dediğimiz ilaç türü.
• lak diye gote sokulan sey.
  
  gotten gelecek sifa'yi nereme sokayim ben be a guzel kardesim.
  
  simdi bu entrym'den hareketle bazi arkadaslar "vayy köte fitili sokmuslar demekk ki, lak mak tarifli maarif konusuyor boyle." deyu dusunup, fesatlasabilirler. (ben de olsam aynisini yapardim.)
  ancak bu noktada boyle bir sey olmadigini soylemeliyim, yolda yururken bir kutu acilmis fitil gordum de ordan aklima geldi. ama cocukken basimizdan bu tarz bir macera gecmis ise bile (ki hatirlamiyorum. anneme sormam lazim.), oz irademin disinda gerceklesmistir kesin.
  hayir ipne degiliiim ben, degiliiiiiiiiiiimmmm....
• motive edici bir formda sunulması lazım, yoksa böyle güdük kore füzesi gibi olmuyor.
• allah'tan kimseyi kendisini kullanmakla imtihan etmemesini dilediğim ilaç türü.
• çocukluk günlerinin kabusu.
• yasanmis bir olayda bir hastaya "ben bunu ictikce daha kotu oluyorum" dedirten nesne.
• insan evladına "sokulmaması" gereken bir şey..