• kitapta hertha berlin ile ilgili bölüm tüyler ürperticidir. yazarın anlattığına göre berlin duvarı örüldükten sonra hertha berlin taraftarlarının epeyce bir kısmı doğu almanya'da, duvarın doğu kısmında kalmış. kulübün stadı ise batı berlin'de yani, federal almanya'da. ancak stad duvara yakın bir bölgedeymiş ve doğu berlin'de yaşayan yüzlerce hertha berlin taraftarı her pazar doğu berlin'de duvarın dibine dikilerek duvarın diğer tarafında birkaç metre ötedeki staddan gelen sesleri dinlermiş.
  • simon kuper'in kitabı yazmak için dünya'nın pek çok yerini dolaşıp, gittiği her yerde futbol ve politikanın birbiriyle olan ilişkisinden bahsettiği çok çarpıcı bir kitap.

    fc barcelona, barselona kentinin kulübü. inanılmaz büyüklükteki, 120000 kişilik nou camp stadını kullanıyor. katalan takımının real madrid'le maçları büyük önem taşır. ispanya'yı yöneten general franco'ya karşı 1930'lardaki iç savaşta en fazla katalanlar direnmişlerdi, franco'nun ölümüne kadar boyunduruğu altında yaşamaya mahkum olmuşlardı. özerkliklerini ortadan kaldırdı, dillerini yasakladı. franco koyu bir real madridliydi. iki takım arasındaki maçların önemini artıran da bu ayrıntıydı. barcelona katalanların en önemli gurur kaynağıydı. fc barcelona bir ulusun devlet olmak yerine duyduğu bir semboldür.
    1992'de avrupa kupasının kazanılması ve olimpiyatların barcelona'ya verilmesinden sonra madragall resmen ispanya'nın iki başkentli federe bir devlet olması önerdi. ayrıca olimpiyat oyunları nasıl olmuştu da madrid şehrine değil de barselona şehrine verilmişti. cevabı; uluslar arası olimpiyat komitesi başkanı juan samanrach kulübün 7965 numaralı üyesiydi.

    kuper ukrayna'nın en büyük takımı olan, avrupa'da önemli başarılar elde etmiş dinamo kiev'in yöneticilerinden roman'la görüşüyor. dinamo kiev'in nükleer füze parçaları, yılda iki ton altın ve aralarında platininde bulunduğu birçok madenin ihraç edilmesini sağlayacak belgelere sahip olduğunu söylüyor.

    21 hazirazn 1988 almanya hollanda maçından sonra hollanda'da dokuz milyon insan sokaklara dökülüp zaferi kutladı. bu sayı dönemin hollanda nüfusunun %60'ı demekti. maç almanya'da düzenlenen dünya kupası finallerinde yarı final maçıydı.
    almanlar 2.dünya savaşında hollanda'yı işgal etmişlerdi. bu maç iki ülke taraftarları arasında sanki bir savaştır ve maçın sonrasında büyük yankılar yaratan olaylar yaşandı. eski bir hollandalı direniş üyesi maçın sonunda "sanki savaşı kazanmışız hissine kapıldım" demişti. hollandalı teknik direktör rinus michels "futbol savaştır ifadesini ilk kez kullanmıştı. maçtan birkaç ay sonra hollanda'da hollanda-almanya futbol şiirleri adıyla bir kitap çıkmıştı. kitap, şairlerin yanı sıra futbolcuların da şiirlerini içeriyordu.
    hollandalılar için bu galibiyet savaştan sonra geçen yıllardaki bastırılmış duyguların kapağını açıyordu. maç sonrasında hollandalılar

    1940'ta geldiler
    1988'de biz geldik

    diye slogan atıyorlardı.

    hollandalıların bu maçtan sonra almanlara bakış açısıda değişmişti. hollanda uluslar arası ilişkiler örgütü gençler arasında yaptığı bir ankette gençlerin en az almanya'yı sevdiklerini rapor etti.
    hollandalı blazer almanlar için "bobo" sözcüğünü icat etmişti. bobo; işe yaramaz bir memuru anlatıyordu. bugün hala bu sözcük hollanda"da kullanılır.

    iki ülkenin sonraki ilk karşılaşmaları 18.haziran.1992'de oldu. hollandalı rijkaard ikinci dakikada gol atınca, iki alman kerkrade kentinde bir gece kulübüne parça tesirli bomba atıp üç kişiyi yaralamıştı. maçtan sonra iki ülke taraftarları bira şişeleri ve taşlarla birbirine saldırmışlardı. enschede'de 500 kişi sınırı geçip alman kenti grono'nun altını üstüne getirdiler.

    kuper berlin'e, berlin duvarı yıkıldıktan yaklaşık bir yıl sonra gidiyor. bir alman futbol takımı olan dinamo "on bir domuz" olarak bilinirdi. on yıl üst üste doğu almanya şampiyonu olmuştu, maçlarının çoğunu 95. dakikada atılan penaltı golleriyle kazanırdı...

    rusya'da lokomotiv nizhni novgorod takımının teknik direktörü bir röportajda açık açık hakemlere rüşvet verdiğini itiraf etmiş ama o günler rusya'da o kadar olay varmış ki bu olay bir skandala yol neden olabilecek bir olayken pek umursanmamış.

    ukrayna liginde şampiyon olan tavria simferopol takımı şampiyonluğu rüşvetle elde etmiş. bir gazetececi olan kukuşkin "o takımın teknik direktörü iyi bir adam olmayabilir ama çok iyi bir tüccar" demişti. kukuşkin "rusya'da hakemler her iki tarftan da rüşvet alır ve maça çıktıklarında dürüst bir maç yönetirler" demişti. takımlar eşit muamele görmek için rüşvet veriyorlardı.
    başka bir gazeteci kuper'e "rus hakemler sadece ülke dışında iyi maç yönettiklerini, çünkü yurtdışında kimsenin onlara rüşvet vermediğini söylemiş.

    ermenistan takımı erivan ararat 1973'te bir defa sovyet lig şampiyonluğunu kazandı. o gece erivan sokaklarında tam bir festival vardı. balkonda akordeon çalan biri ermenilerin iyi bildiği bir şarkıyı çalıyordu. şarkı bir zamanlar ermenistan'a ait olduğu iddia edilen kars hakkındaydı. "ah kars ne zaman ermenistan'a döneceksin". ararat ise hem takımın adı hem de türkiye'de bulunan bir dağın adı. ermeniler türkiye'ye karşı bir bağımsızlık savaşı istemiyorlardı ama bir önderlerinin olmadığını söylüyorlardı.

    dünya kupasının afrika için önemi batı'yı yenmek için bir yol olarak değerlendiriliyor. kamerun'un 1990 dünya kupasında çeyrek finale yükselmesi ve şanssız bir biçimde elenmesi üzüntü yaratırken, kamerun'un tanınmasına yardımcı olmuş. daha önce hiç adı duyulmayan hatta dünya haritasında yeri bilinmeyen kamerun futbolla tanındı.
    öte yandan zambia milli takımı yapacağı eleme maçı icin senegal'e gidişinde uçağın kısa menzilli bir nakliye uçağı olduğu için nisan 1993'te gabon yakınlarında atlantik okyanusuna çakılmasi. finansal yetersizlik çoğu afrika takımının ortak sorunuydu.

    kitabın çarpıcı yönlerinden biri de; kimi afrika devletlerinde beyaz teknik direktörlerin siyah futbolculara bağırmasını, azarlamasını yazıyor olması.
  • ben futbolu seviyorum diyen her birey için bulunmaz nitelikte bir kitaptır. futbol değil derdim, taraftarım sadece, sonuna kadar fanatiğim diyorsanız çok çekmeyebilir sizi ya da "ne koyduk" gibi ifadeler yer almaz.

    simon kuper'in ülke ülke gezerek yazdığı bu kitap futbolun gerçekten evrensel bir dili olduğunu göstermekte her bölümünde. bir taraftan da farklı örnekler sunmakta farklı farklı ülkelerde yaşanan. doğu almanya'da yaşanan dönemi anlattığı, sovyet rusya'nın 1988 avrupa kupasına katılma aşamasını anlattığı, savaş sonrası hollanda ve almanya rekabetinin durumundan bahsettiği bölümler oldukça güzeldi benim adıma.

    türkçe çeviri adı olan ve kitabın içinde geçen bir ifade olan "futbol asla sadece futbol değildir" kitabın kısa özeti mahiyetindedir zaten.

    ama okumak için acele etmeyin, ulusal takımlar düzeyinde avrupa veya dünya şampiyonasını bekleyin ve o dönemlerde maçları takip ederken bir taraftan da okuyun derim.böylesi daha anlamlı ve güzel olacaktır. bu da naçizane tavsiyem olsun.
  • şahsi fikrim, en güzel kısmı hertha ve dinamo berlin temelinde berlin duvarının ve o yıllardaki alman taraftarların anlatıldığı kısımdır.
    (bkz: helmut klopfleisch)
  • kitabin genelindeki tavrinin aksine yazarin futboldaki hollanda-almanya rekabetini nesnel bir sekilde, taraflardan herhangi birine meyletmeden ele aldigi boylece daha da okunası hale gelen eser.
  • ithaki yayinlarindan tekrar cikacak leziz otesi kitap.
  • şu an itibariyle raflardaki yerini tekrar almış muhteşem simon kuper kitabı.ithaki yayınları tarafından çıkartılan bu ikinci baskıda ilk basımda yer almayan bazı bölümlere rastlamak mümkün.
  • ikinci baskisinda simon kuper'in turkiye icin genis bir onsozu bulunan, turkceye cevrildiginde ismi* daha $ik duran kitap.
  • editörlüğünü barıs tut, çevirisini sinan gürtunca, sunuşunu yiğiter uluğ'un yaptığı, ilk baskıya artı olarak hırvatlarla ilgili bir bölümün de yeni baskıya eklendiği 400 sayfalık kült kitap.
    dönüp dönüp okunası, hacimli eser.
    tek kusuru fiyatı.
    zenginler fakirlere hediye etsin.
  • futbolda donen dalavereleri en iyi sekilde anlatan kitap.adam gezmis yazmis.futbola karsi bambaska bir bakis kazanmami saglayan kitap.ideefixe'ten sanal kitap fuari sirasinda 10 milyona aldigim kitap.
hesabın var mı? giriş yap