275 entry daha
  • ilk sezon deneyimlerimle 5 yıldızlı wonderkid listesi oluşturduğum oyun. listeyi güncel tutacağım.

    -24.10.18-

    frank hübertz (danimarka - kopenhag u19 - sol açık)
    angel gomes (ingiliz - manu u19 - ofansif ortasaha)
    pelayo morilla (ispanyol - gijon b - ofansif ortasaha)
    babacar sow (fransız - montpellier u19 - kaleci)
    samuel sosa (venezuela - talleres u20 - sol açık)
    peglow (brezilya - internacional a2 - forvet)
    roman barreto (arjantin - colon u20 - defans sol)
    facundo mura (arjantin - estudiantes a2 - defans/kanat bek sağ)
    nazanero bazan vera (arjantin - velez a2 - forvet)
    robert herr (avusturyalı - salzburg - ortasaha merkez)
    abram sibiya (güney afrikalı - fcsb u19 - ortasaha merkez)
    ranko stamenkovic (sırp - redstar u19 - defans sağ)
    sergio sanchez (kolombiyalı - santa fe - defans merkez/sağ)
    armin djerlek (sırp - partizan - ofansif orta saha)
    dejan jovelvic (sırp - red star - forvet)
    mirco lipari (italyan - juventus - forvet)

    -11.18-

    leandro santos (portekizli - vit. guimaraes - kaleci)
    edgar serna (kolombiyalı - atletico nacional - sol/sağ açık)
    joao felix (portekizli - slb b - ortasaha/ofansif ortasaha merkez/sağ/sol)
    matteo zanini (italyan - milan - ortasaha merkez)
    alpha dionkou (ispanyol - mallorca/city - defans/kanat bek sağ)
    gabriele bellodi (italyan - milan - defans merkez)
    nahuen perez (arjantin - arjentinos junior/atletico - defans merkez)
    david sandoval (kolombiya - millonarios - kaleci)
    sylvain lemonnier (fransız - sm caen - sol bek)

    -15.02.19-

    pietro donini (itanyan - milan/torino - sol bek)
    ezequiel schelotto (arjantin - river - orta saha merkez)
    mario (brezilya - san - amc)
    benjamin henrichs (alman - bayer 04/monaco - kanat bek)
    peio calvo (ispanyol - bilbao - orta saha sol)
    claudio corti (italyan - roma - orta saha sol)
    vítor hugo (brezilya - cor - kaleci)
    abel ruiz (ispanyol - barcelona - santrafor)
    juan felipe hank (meksika - cf america - stoper)
    ben chapman (ingiliz - man utd - orta saha sağ)
    kai havertz (alman - bayer 04 - orta saha)
    lautaro martínez (arjantin - racing club/inter - santrafor/orta saha)
    juanma juan (ispanyol - valencia - stoper)
    nico elvedi (isveç - borussia m'gladbach - stoper/bek
    ıbrahima diawara (isviçre - young boys - santrafor)
    leon bailey (jameika - bayer 04- orta saha sol&sağ)
    richard (brezilya - spo - defans orta/sağ)
    jaime parera (ispanyol - barcelona - orta saha sağ)
  • (#82525538) ( #82534231) (#82548399) (#82581905)

    yine bir milli ara gelip çatmıştı. ligdeki bütün hocalar "bu ara sayesinde eksiklerimize çalışma fırsatı bulduk" diye konuşmaya başlamıştı. kendimi "lan madem herkes eksiğine çalışıyor kim yeniliyor bu aq liginde" demekten alamıyordum. milli maç arasını sevmiyordum çünkü oyuncular ya yorgun dönüyor yada sakatlanıyordu. nitekim öyle de oldu; ayew 3 hafta bizden ayrı kalacaktı. bu 14 günlük arayı genç oyuncularıma adadım. oğuz kaan, yiğit, barış, berke ve eljif ile ilgili bir antrenman programı hazırladık. sevgili damien bu duruma seviniyor ellerini ovuşturuyordu. paranın kokusunu almıştı çakal. çünkü eljif bir kaç maçtır tuchel tarafından takip ediliyordu. bizzat, 2 maçını kadıköy'de izlemeye gelmişti. piyasa değeri 3.500.000 euro görünüyordu ama onları 2 haneli sayılara ikna edeceğimizi biliyorduk. psg logosunu görünce kapısı istanbul kulüpleri tarafından çalınan ilhan cavcav'a dönmüştük.

    milli aranın bitişiyle beraber ülkedeki insanların enerjisini, nefretini, hırsını akıtacakları bizler için sahne zamanı gelmişti. rakibimiz çok sevdiğim arap ismail'in takımı ankaragücü'ydü. seremoni öncesi ismail hocamla sıcak görüntüler vermiş, karşılıklı başarı dileklerinde bulunmuştuk. rabbim benim dileklerimi kabul etmiş olmalı ki her zamanki gibi golü kalemizde gördük. 17. dakikada alessio cerci'nin golüyle yenik duruma düşüyorduk. ardından hızlı bir oyun sergilemeye başladık, iki sarı lacivertli ekip deli gibi birbirine saldırıyordu. dileklerin kabul olma sırası ismail kartal'daydı. köşe vuruşundan gelen topa yükselen skrtel topu kalabalığa indiriyor, altıpas içinde reyes topu tamamlıyordu. ilk yarının bitimiyle beraber soyunma odasına girdik. herkes ne yapması gerektiğini bildiği için konuşma yapmadım ama ben eylem adamıydım. 2 oyuncu değişikliği ile oyuna müdahale ettim. rıdvan abi (dilmen) ntv ekranlarında "bu delilik" diyecekti, emindim. frey ve alper oyuna girdi. amacımız frey'e atılan uzun topları takip edip sonuca gitmekti. isyankar frey her seferinde beni göt etmeyi seviyordu. 73'te slimani'ye asistini yaptı 77. dakikada da slimani'nin direğe nişanladığı penaltıyı takip edip golü boş kaleye yolladı. lig başından beri 13 maç geçmişti frey ve ben ilk kez birbirimizi tebrik edip sarıldık. aramızda yine belli bir mesafe vardı fakat birbirimize güveniyorduk. açıkçası frey de bizim "proje" oyuncularımızdan biriydi. kendisinden kesinlikle mali yönden kar etmek istiyordum.

    hafta arası avrupa ligi maçımız vardı. trnava ile kadıköy'de oynayacak bir de üstüne rotasyon yapacaktık. seyirci ilgisi pek fazla değildi ve açıkçası bu benim canımı sıkıyordu. gazozuna bile oynasak tribünler tamamen dolu olmalıydı. bunu sağlamak da yine bizim elimizdeydi. iyi oyun ve taraftar arasında doğrudan bir bağ vardı. maça yine gol yiyerek başladık. bu durum cidden can sıkıyordu çünkü trnava gibi bir ekip bile bize 2 gol atabiliyordu. barış alıcı maçı tek başına aldı desem yanlış olmaz. hattrick yaparak maç topunu eve götürüyordu. frey de ona 1 gol 1 asist ile eşlik etmişti. 4-2 kazandığımız maç bizim için aynı zamanda 570.000 euro demekti. kazanılan her maç sonrası uefa para ödülü veriyordu.

    yangına su taşıyan karınca misali üçe beşe bakmadan kulübün kasasına ne girerse iyidir diyorduk. yine de oyuncu satmadan gözle görülür bir iyileşme sağlayamayacağımızı çok iyi biliyordum. zaten maçtan 3-4 gün sonra da yönetim kurulu kulübe 1.900.000 euro daha enjekte etti. her ay yaklaşık 3.500.000 euro civarı zarar ediyorduk. taşıma suyla nereye kadar gider bilemediğimiz bir ortamda oğuz kaan,yiğithan, barış, berke, ferdi gibi isimlere ağırlık verecektim. şaka olsun diye bu isimlerin odasının kapısına devletimizin "yerli üretim" logosundan yapıştırdım.

    haftasonu istanbul'un yükselen değeri başakşehir ilçesinde bir maçımız vardı. bunu söylemek hoşuma gitmiyordu ancak başakşehir bireysel anlamda bizden daha kaliteliydi. sağ ve sol bekleri clichy ve kyle naughton isimlerinden oluşuyordu. orta sahaları emre belözoğlu, irfancan kahveci ve konradsen tarafından kontrol altına alınmıştı. kanatlarında adam turan ve visca, ilerde ise adebayor ve ispanyolların meşhur forveti pablo hernandez vardı. ibfk maça fırtına gibi başladı. 9'da irfan 17'de emre'nin golleriyle tabelayı açtılar. evet başakşehir bizden kaliteliydi ama biz de fenerbahçe'ydik. arefeyi gösterip bayramı göstermeme gibi bir huyumuz vardı. son zamanlarda barış alıcı'nın içine bir messi efendime söyleyeyim bir hazard kaçmıştı sanki. ilk yarı içeri 2-2 gitmemizi sağlayan barış, maçı 3 golle tamamlamıştı. diğer golümüz aatıf'tan asisti ise benzia'dan gelmişti. bizim için tek kötü şey tolga 7 hafta sakatlanmıştı.

    türkiye kupası maçları başlıyordu. bu maçları hevesle bekliyordum çünkü berke, yiğthan, ferdi, oğuz kaan, alt yapıdan sol bek ömer çakı gibi oyunculara aynı anda süre verecektim. berke için çok ümitliydim. onun elimizde tutamayacak kadar değerli bir hale gelmesi için çalışıyordum. bu sezon ilk kez resmi bir maç deneyimi yaşayacaktı. sivas belediyespor maçı için sivas'a gittik. gerçekten çok soğuk bir hava vardı. sevgili damien'in allah'ı şaştı. maçın başlama saati 15.00'ti. gündüz maçları güzeldir. okuldan eve gelince şifresiz kanalda fenerbahçesini izleyen çocuklar vardı, hissedebiliyordum. onlar için de iyi bir oyun oynamalıydık. sivas belediyespor beklediğimizden daha kuvvetli bir oyun sergiledi ancak yiğithan ve soldado'nun golleriyle istanbul'a 2-0 ile döndük.

    sivas belediyespor maçı sonrası basın toplantısında neredeyse maçla ilgili tek bir soru bile gelmedi. bütün sorular haftasonu oynayacağımız trabzonspor maçıyla ilgiliydi. türk medyasının amacını biliyordum ve benim adıma sorun yoktu. ortamı germek isteyen, rakip takımı tahrik etmeye yönelik onlarca soru soruldu. hem bizim hem de trabzonspor taraftarının hissettiklerini anlayabiliyordum. sahanın içinde kalmamız çok mühimdi ve bunu başarmak adına yoğun mesai verdik. takımın abileri gençleri etrafında topluyor, nasihatlar veriyordu. volkan'ın nasihatlarini duydukça "yeme lan beni volkan" deyip kıskıs gülüyordum. trabzonspor ünal karaman'ın görevine son vermişti ve maça yardımcı hocası ile çıkıyordu. maç günü gelip çattığında bazı oyuncularımızın gergin olduğunu gördüm. bu galatasaray ve beşiktaş maçlarında da yaşanmıştı ancak bu kez farklı bir metod denedik. rotamız dışında olmasına rağmen takım otobüsünü bağdat caddesine soktuk. oyunculardan tam olarak ne beklenildiğini anlamalarını istiyordum. galiba artık takımı tanıyordum. çocukların hepsi maça çok motive çıktılar dakikalar 29'u gösterdiğinde rakip kaleye tam 3 gol bırakmıştık bile. aatıf'ın golü 36. saniyede gelmişti. diğer gollerde ise benzia ve eljif'in imzası vardı. 2. yarı oyunu rölantiye aldık ve maçı 3-0 kazandık. ender sayıda gol yemediğimiz bir maçı tamamlayıp rijeka deplasmanı için hazırlanmaya başladık.

    rijeka maçı öncesi mali yönden fena olmayan bir gelişme yaşadık. skrtel'in 4.700.000 euro'luk maaşını 3.500.000 euro'ya çektik ve 2 yıllık bir anlaşma sağladık. skrtel ilerleyen yaşına rağmen bizim sigortamızdı. rijeka maçına da yedek ağırlıklı çıktık. maç beklediğimizde daha kolay geçti ve 3-1 kazanarak gruptan lider olarak çıktık. avrupa kupalarında mart-nisan aylarını görmek gibi bir hedefimiz vardı. kulübün prestiji açısından çok önemliydi.

    devam edecek...
  • transfer konusunda bir bokun düzelmediği oyundur, fenerbahçe kariyerim devam ediyor, 2. sezonda elimdeki wonderkidlere çökmeye çalışan büyük takımlar 1-2 milyon arası teklif yapıyorlar,oyuncular gitmek istiyorum da istiyorum diye huzursuzluk çıkarıyor, ben aynı nitelikteki oyuncu hatta 1 sene daha az deneyimsizi için teklif yaptığımda 100 milyonlar havada uçuşuyor. bu kadar da beyinsiz olunmaz, 5 milyona aldığım oyuncu 1 milyona gitmediği için olay çıkarıyor...
  • menajeri olduğumuz takımın maçlarını sadece tribünden veya drone'la tepeden izleyebildiğimiz oyun.
  • bağımlılık yapan oyun. hiç başlamamak en iyisi.
  • paris saint germain takımının şampiyonlar ligi kadrosunda kaleci bildirmediği için her maça regen bir kaleciyle çıktığı oyun. gelen 3 giden 5 atıyor tabi. tam sürümde olmaması gereken bir durum.

    https://eksiup.com/45446bd1d610
  • 2019 olmuş hala oyun oynuyorsunuz mk. gidin daha yararlı işler yapın kendiniz için.

    edit: bir iki arkadaş küfürlü mesajlarla karşılık verdi bu entry'me karşılık o yüzden ekleme yapma gereği duydum. bu benim bu konudaki kişisel görüşüm, uyarısınız uymazsınız size kalmış bir şey. ben kimseye hakaret etmedim ama zamanını bana göre gereksiz bir şeye harcadığı için eleştirdim. ben bu oyunu en son oynadığımda 15 yaşında falandım, bu tip oyunların gereksiz vakit çalan, gereksiz kafa yoran, fazla oynamanın sonunda getirdiği bu oyunu iyi oynama kabiliyetinin hayatın başka alanlarında daha iyi olma gibi bir getirisi olmadığını düşündüğüm için böyle sinir bozucu bir yorum yaptım. tabi ki ne yapacağınız size kalmış. iyi akşamlar.

    ekstra not: hala bir takım bilgisayar oyunları oynayan ama bundan gurur duymayan ve çok haz etmeyen bir insanın naçizane yorumudur.
  • verilen parayı hak eden bir oyun olmuştur.
  • (bkz: #82557489)

    deportivo ile la liga'da ilk sezonumu 6. olarak tamamladım. üstteki entry'i girdikten sonra taktiğe nazar değdi sanırım, devre arası sonra mağlubiyet serisine yakalandık.

    taktik varyasyona gitmek durumunda kaldım ve catenaccio'yu deneme kararı verdim. 4-2-3-1 gegenpress'i ana taktik yapıp, rotasyonda yer verdiğim amc'yi ilk 11'e yazdım.

    enes ünal
    diego rolan
    federico cartabia ileri üçlüsüyle maça başlayıp, skoru aldıktan sonra 5-2-2-1 catenaccio taktiğiyle skoru koruma oyunuyla uzun bir mağlubiyetsizlik serisiyle sezonu tamamlamış oldum.

    avrupa ligine katılacak takımımın mali durumu inanılmaz kötü olduğu için 8 milyon avro transfer bütçesiyle çocuk bile kandırılmaz. bu sebeple transfer döneminde ne kadar sözleşmesi boşta oyuncu varsa yüklenme kararı aldım.

    bunu yaparken klasik potansiyeline ulaşamamış oyuncu bulma yöntemim olan world football sitesinden geçmiş yıllarda düzenlenen u20 dünya ve avrupa şampiyonlarında dereceye giren takımların kadrolarında bulunan oyuncuları tek tek aradım. örneğin venezuela takımı 2017 u20'de final oynamıştı, kadrolarında futbolcuların çoğu oyunda yüksek potansiyelli olarak yansıtılmış. tabii ben 3. sezonuma gireceğim için buralardaki ucuz bedelli kaliteli oyuncuların hepsi kapılmış ve 5'er senelik kontratlar ile bağlanmış oldu. not: database'i büyük tutmanız gerekiyor.

    bonservise 1 lira bile vermeden düşük kontratlarla aldığım oyuncular aşağıdaki gibi

    * david luiz( kiralık - everton'a transfer olmuş 33 yaşında. stoper bölgesinde lider oyuncu eksiğini gidermiş oldum )
    * guillermo varela ( sağ bek'te 2 sezon çok iyi performans vermiş başka takımlarda, beklerimden hücum katkısı istediğim için kadroma kattım )
    * sergi samper ( ön liberom alex bergantinos çok yaşlandığı için kadroma bedava kattım. avrupa liginde topa sahip olma oyunu oynatmak istediğim için regista olarak oynatacağım kendisini )
    * malcom ( kiralık sözleşmesini uzattım - sağ/sol açık mevkilerinde yedekten alıyorum kendisini oyuna, istediğim verimi alamadım hala. geçen sezon 5 gol 7 assistle oynadı )
    * rey manaj ( hem kanat, hem forvet oynayabildiği için, ya tutarsa transferi oldu )
    * ezequiel ponce ( potansiyeline 1 sene roma'da boş oturduğu için kavuşamamış. enes ünal'ı parlattığım gibi kendisini de parlatacağım )
    * ruben pardo ( ortasahada pedro mosquera yaşlandığı için yedeğe çekeceğim, pardo ligin gedikli ortasahalarından, kalite katacaktır. )

    3 kulvarda yarışacak takımımda her bölgede alternatifli bir kadro oluşturmaya çalıştım, ilk sezondaki başarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. aynı zamanda daha yüksek kalibre takımlardan teklif gelirse gitmeyi düşünüyorum, coruna'nın mali durumu çok yetersiz kalıyor rakiplerine göre. ( ciro sıralamasında 16. takım konumundayız sezonu 6. bitirmemize rağmen )

    herkese iyi oyunlar

    enes ünal sezonu 13 gol ile tamamladı, ligin ikinci yarısı resmen takımı sırtladı diyebilirim. villareal küme düştü oyunda, bu sebepten kiralama uzatamadım.
1270 entry daha
hesabın var mı? giriş yap