farkında mıyız bilmem; bir vakittir öyle hızlandık ki metabolizmalarımız bile afalladı...
"can"ımızdan çok sevdiğimiz "iş"lerimizi yetiştirebilmek için...
çil yavruları gibi habire kaçışan "son fırsat"ları yakalayabilmek için...
zıvanadan çıkmış teknolojinin, kerameti kendinden menkul "nimet"lerinden faydalanabilmek için...
hülasa, doğanın ritmini unutmaya yüz tutmuş bir kurgu-dünya'nın, sınırsız tüketime/hababam rekabete ayarlı saatine ayak uydurabilmek için...
kimbilir belki de bu şizoit "oyun"u kastetmişti, "... bu çılgın eğlentinin karşıtı bir yürek hangi kuşun sesinde dinlensin?.." diye yazarken
nilgün marmara...
usta
*'nın duduk ve ney sololarıyla bir ruhani serüvene dönüşen "
for ceren and halil" pekala olabilir bence, bu umutsuz sorunun cevaplarından biri...
içine zorla çekildiğiniz kısır "yarış"a ait olmadığınızı hissederseniz bir gün, ve paçanızı kurtarmak isterseniz; ya da birazcık soluklanmak için yalnızca; hülyalı dinginliğine sığınabileceğiniz gizli bir vahadır "for ceren and halil"...