fortitude

• iyi polis kötü polis sorunsalına yaklaşımıyla beni kendine bağlamış, muhteşem kar manzaraları ve kuzey ışıkları ile de düğümü iyice sıkılaştırmış pek bi güzel dizidir.
  
  güvenli yer/hayat/şehir, şiddet, iktidar, yetki, şiddet, iyi-kötü ... ne ararsanız var, hepsi üzerine düşündürecek.
  
  beklemedeyiz houston
  
  edit: ana! iki kere şiddet yazmışım, hiç uyarmıyorsunuz. bin defa dedim ki, diziyi izler izlemez gaza gelip entry girme!
• doğal morgda çekilen dizi.
  
  --- spoiler ---
  
  'kutup toprağına gömülen hiçbir şey çürümez.'
  
  sürekli bu sözü tekrarlayıp duruyorlar, muhtemelen henüz fotitude'da ölmenin yasak olmadığı, insanların anakaraya gönderilmediği zamanlardan kalan bir virüs ya da her neyse aktifleşti, mutasyona uğradı ve insanları etkisi altına alıyor ama neden özellikle çocuklarda? önce liam cesedi gördükten, shirley ise garaja girdikten sonra kötüleşti? olayın büyüyle, lanetle ilgisi olduğunu sanmıyorum, ihtiyar henry'nin davranışları tamamen kendi kaçıklığı.
  
  --- spoiler ---
  
  son olarak elena'nın frank'e söylediği söz ne kadar da doğruydu; '' suçluluk duyuyorsun, suçluluk bağlı olmayan şeyleri bağlar.''
• gümbür gümbür geliyor*
• vtm ve vtdada vampirin olaganustu bir dayaniklilik kazanmasini saglar. fortitude sayesinde vampir, gunes isigi ve atese karsi bir derecede olsa dayaniklilik kazanir.
• 11. bölümü izlerken odaya sinek girmesiyle aklımı almış dizi.
• muhteşem bir albüm olmuş. ben bu gruba 3-4 parçadan fazla katlanamıyordum ama bu albüm yormadan kendini dinlettirdi. 5 parçayı best of klasörüme attım. ben albümü sevdiysem kadim kitlesi kesin albümü gömmüştür dedim, yanılmadım. fanatiklerin büyük kısmı gömmüş.
  
  neyse..albüme dönelim. albümde hafif klasik dönem sepultura esintileri var. zaten vokal joe duplantier sepultura hayranı. max cavalera'nın kurduğu cavalera conspiracy grubunun kurucu üyelerinden biriymiş. albümün amazonia parçasında sepultura çok iyi hissediliyor. 3.25 dk'sından sonra sepultura riff yürüyüşü var.
  
  the chant ve sphinx en sevdiğim parçalar oldu. bir de parçaları ard arda koymuşlar, ikiliyi dinlerken kişi başka alemlere gidiyor.
• istiyorlar ki her albüm birbirinin ayni olsun, azıcık bile tarz değiştirilmesin, birbirinin kopyası şarkılar yapılsın ama gojira ne yapıyor bunları isteyen müzik bağnazlarının ağzına kürekle vuruyor son albümleriyle, çok leziz bir albüm olmuş, dinledikçe demleniyor, farklı tınılar, farklı vokaller, bu senenin en iyi metal albümü olabilir, olmamış diyenlere aldırış etmeden dinlemek lazım.
• 11. bölüm tüm sezonun en akıcı ve acı bölümüydü.
  
  --- spoiler1x11-12 ---
  
  doğa affetmiyor. #49847939 teorim büyük ölçüde doğru çıktı.
  ayrıca içip döverler, içip tecavüz ederler. içim şişiyor hayatı erkekler tarafından mahvedilen kadınları gördükçe. ne çektik şu erkeklerden amk ya.
  
  --- spoiler1x11-12 ---
• önceki iki albümde aynı şeyleri çalıp durduğu için çok beklentiye girmeden açtığım fakat tamamen şahsımı ters köşe etmiş gojira albümü.
  
  eski albümlerden bol bol referanslar, klasik gojira imzaları oldukça fazla ama tüm şarkılar birbirinden ayırt edilebiliyor, kendini dinletiyor, albümün su gibi akıp gitmesini sağlıyor.
  
  agresif modun yanında dram tarafı da yoğun olmuş bayağı. siyah ve beyaz yönü oldukça keskin, gri tarafı yok gibi. her iki renkte de etkileyici buldum ben. hold on, fortitude/the chant ve grind'i bayağı sevdim buna örnek olarak.
  
  meselâ şu 3:26'da giren kısmı;
  https://open.spotify.com/…peste?si=7a85b085b5bc4019
  
  ve şurada 2:40 sonrasında mevleviler gibi dönüyorum dinlerken...
  https://open.spotify.com/…7wvlt?si=dca848f9e2b64ebb
  
  grubun eski albümleriyle herhangi bir karşılaştırma, gittiği yol ile herhangi bir yorum yapmıyorum. zaman geçer her şey değişir, güzel şeyler dinledikten sonra çok da önemli değil değişimi benim için. sonuç olarak albümü de beğendim.
• iyi bir başlangıç, hüsrana evriliş, anlamsız bitiş...twin peaks hissiyatı yani..