• sinemalarda zorla izlemeye maruz bırakıldığım durumların dışında asla izlemem. zira spoilerin daniskasıdır bunlar, önyargı tetikleyicileridirler, hele çoğu fragman filmin özetidir. zira en babacko sahneleri koyarlar fragmana, insanı merak etmeye iteceği yerde ne olup ne bittiğini daha filmi izlemeden aşağı yukarı anlarsınız fragmanını izleyince...

    filmi sinemada izlerken kendinizi fragmanında izlediğiniz sahneleri "acaba ne zamandı bu sahne, bu adam nası olsa felç olacak, kızı kaçırılacak, boynuzlanacak vs." diye abuk subuk şeyler düşünürken bulursunuz.

    peki bir filmin sinema'da ya da evde izlenebilitesini nasıl değerlendiririz?

    açarız imdb'i, aratırız filmi, bakarız kadroya, yönetmeni kim, yazarı kim, kaç puan almış.. bir de filmin hangi tarzda olduğunu gördükmüydü tamamdır...gerisi size kalmış...

    netice olarak;

    çarşı fragman'a karşı!!!
  • tanıtma filmi
  • sinemada izlemeyi çok sevdiğim şey. özel bir fragman seansı olsa şöyle bir buçuk - iki saatlik, koşarak giderim.
  • malesef bende çok farklı çağrışım yapan kelimedir. seneler önce bir gün gazetenin televizyon ekine bakarken dikkatimi çekmişti. trt1'in yayın akışında, gün içinde 3-4 farklı zamanda 10'ar dakikalık "fragmanlar" yazıyordu. artık o sırada nasıl mal bi ruh halindeysem ben bunu, ismi "fregmınlar" olan bir amerikan sit-com'u zannetmiştim. hatta içimden "allah allah trt de mi yabancı sit-com vermeye başladı? on dakkalık dizi mi olur lan?" gibisinden düşünceler geçmişti. şimdi utanarak yadettim o günleri.
  • "hiçbir film, fragmanından daha güzel olamaz." *
  • yıllar yıllar önce tv programlarına gazetelerden bakar iken, trt'nin programında karşıma çıkan bir kelimedir.

    fakat ben o dönemki taze çizgi roman manyağı velet algımla spiderman ya da superman gibi algılayıp tam da güzel saatte fragman diye yeni bir süper kahraman çizgi filmi, ya da filmi, ya da benzer bir şeyi olacak diye heyecan yapıp başına oturmuştum.

    tabii ki başka filmlerin tanıtımları geçti geçti, ama ne yazık ki "o" süper kahraman asla gelmedi...

    sonra sorunca öğrendim ki aslında "fragman" zaten "kısa tanıtım filmi" demek imiş. bir kelimeyi daha ve hayatın gerçeklerinden birini daha böyle öğrendik, hayallerimiz yine yıkıldı, gerçekler yine normal ve sıkıcıydı. bir gram daha büyüdük, hevesimiz biraz daha söndü...
    (biraz romantize ettim ki prim yapayım hehe)

    gel zaman git zaman benim gibi pek çok kişinin de o dönem bu punduna düştüğünü, bu zokayı yuttuğunu çeşitli arkadaş arası geyiklerden öğrendim, hatta az önce bir arkadaş da bana bir fragman yolladıktan sonra bu durumu şöyle anlattı da:
    "ilkokulda fragman diye yazı görmüştüm trt yayın akışında.
    fragman ne adam oluyo acaba diye merakla beklemiştim.
    sözlüğe bakmıştım frog kurbağa demekmiş falan.
    bi kurbağa türü mü diye pelerinli kurbağa beklemiştim bekle bekle bişey yok ehehe"

    ben de "olm şu olay bire bir benim de başıma geldi yannız "frag adam" modu süperkahraman şeysi bekledim :>" dedim.
    (smiley'sine kadar copy-paste)

    burada da başlık altında maestro bahsetmiş benzer bir durumdan şurada hatta: (bkz: fragman/@maestro)
    başka da vardır belki, gözüme çarpmadı, neyse, işte bendeki versiyonu da buydu.

    ama artık fragmanlarla barıştım, mütemadiyen izliyorum, youtube'dan izlersem esas kaynak ve yapımcı şirket değilse hemen durdurup orijinalini arıyor, beğeni oyumu da sadece ondan yana kullanıyorum.
    (mutlu son)
  • en olgun modern insan dahi parçalıdır, kırıklıdır. fragmantedir, ancak parçacıklarla üretebilir.

    (bkz: fragmanlar)
  • özellikle türk komedi filmlerinde sırf seyirciyi kandırabilmek için en iyi sahnelerin yer aldığı kesittir.
  • kamerası ile ilginç enstantaneleri kaçırmayan, her an geyik yapabilen bir zat. sürekli tetikte olmamın sorumlusu kişi, nitekim kapakla kafadan vuruyor. (bkz: headshot)
  • gta 2'nin üst seviye insanlarındanmış bu; sayesinde oradaki denizi daha yakından tanıdık; koyduğu mayınlardan sıyrılmak için hokkabaz olduk, maymun olduk; derken kendimizi çatıda bulduk. (bkz: wasted)
hesabın var mı? giriş yap