franchise

• (bkz: franchising)
• steve francis'in nba'de yaptığı inanılmaz sayılardan sonra spikerlerin söylediği kelime..
  
  şöyle ki..
  
  steveeeeeee franchiiiiisssseeeeeeeeeeeeeee
• "francaise" ile cogunlukla kari$tirilan kelime.
• takımla ligde mücadele eden organizasyonu en geniş anlamda tanımlayan sözcük. mesela lakers franchise'ı denince, los angeles lakers değil, eskiden minnesota'da kurulu, minneapolis lakers olarak nba'de mücadele eden, ardından kent değiştirerek ^* los angeles'a taşınan takımın, geçmişinden bugüne tümü kastediliyor.
• ing fransizlastirmak. ornek : tom franchised his cat now it speaks french like gerard depardieu..
• nba'de bazı dominant oyuncular için kullanılan "tek başına takıma bedel" anlamında bir terimdir. şu anda houston rockets'da oynayan stevie "franchise" francis ise bir istisna. stevie, bu lakabı soyad benzerliğiyle kazanmıştır. fakat mesela kareem abdul-jabbar, gerçek bir "franchise player" idi. (bir de "franchise-killer" deyimi var ki, gelecek vadedermiş görünüp, uzun dönem kontrat yaptıktan sonra işleri seren, yan gelip yatan oyuncular için kullanılır. mesela vin baker, shawn kemp, glen rice gibi elemanlar buna örnektir. malum kontrat yüzünden atamazsın, satamazsın, takas edemezsin. salary cap'e çöreklenir, 4-5 yıl takımın içine eder bu adamlar.)
• franchaise ilanlarına ve hakkında bilgiye www.sirketborsasi.com adresinen ulaşılabilir.
• and i will tell them - we will tell them
  bella ciao, bella ciao, bella ciao ciao ciao
  that our sunlight is not for franchise
  i wish the bastards drop down dead...
  
  (bkz: bella ciao)
• sigortacılıkta entegral muafiyettir. sigorta dönemi içerisinde meydana gelen ve belli bir miktarın altında kalan hasarın, sigortalı tarafından; hasarın bu miktarı aşması durumunda ise, tamamının sigorta şirketi tarafından ödenmesini öngören muafiyet uygulamasıdır. sigorta bedelinin belli bir yüzdesi veya maktu olabilir.
• (bkz: marka)