• dün sabah -her sabah olduğu gibi- yine radyomdan gelen "şimdi haberler" sesiyle uyandım. (bkz: #16480907)

    uyku sersemi, coppola babanın ankara'ya geleceğini duydum. eee bu bünye durur mu o saatten sonra. araştırdım pek tabii. kültür bakanı ile opera'daki bakanlık binasında görüşecekmiş. peki ama saat? "olmazsa bütün gün nöbet tutarım yine denk gelirim" dedim kendi kendime. sonra da "ulan harbi malmışsın haa" dedim. aradım bakanlık basın müşavirliğini saati öğrendim. 14:15...

    erken falan gelir kaçırırım diyerek 13:45 de oradaydım. elimde the godfather dvd box ve kırmızı renkli keçeli kalem. olur ya belki bir imza da alırım diye. 30 dakikalık bekleyişten sonra 3 siyah araba geldi ve ortadakinden coppola baba indi; üstünde sarı ceketi ve gri sakallarıyla. güvenlik görevlileri bırakmadı. "abi bak müsteşar da orada, işimizden oluruz valla dediler". "yerim lan müsteşarı falan bırakın beni derhal" dedim yüzlerine karşı ama içimden. feryadımı -neyseki- duyan olmadı. neyse, imza alamadık muhteremden ama dünya gözüyle görmek bile güzeldi. allah sebep olandan razı olsun.
  • coppola'nın en önemli özelliği bir efsane gibi görülen kahramanın kırılma noktasını göstermesidir.
  • ucuz porno filmlerinden efsane bir filmograpye yükselme.godfather serilerinden the conversations a, apocalypse now dan rumble fish- outsiders lara uzanan sinemasal anlar ustası ...
    - üç sakallıdan biri (lucas-spilberg-coppola)
  • abi kameraların yeri ve özellikle aktüel kameralar çok iyi; geniş anlatıma gerek duymadım nedense...

    nicolas cage'in amcasıdır. insan ister istemez, "nikılıs oynasa, bu yönetse, ben de bisk yapamasam, izlesem" diyor, dedi.
  • coppola'nın filmin açılış sekansında, tüm filmi özetlemek gibi bir takıntısı vardır -buna kuramcılar sinema dili de demektedir tabii.. hatta bu yüzden hiçbir filminin başında jenerik bulunmaz..

    kapalı ve belirgin bir kurgu düzeneği kullanır; filmlerinde bir iç çatışmadır sürüp gider, ayrıca efsaneleşmiş kahraman miti kullanmaktan da hiç şaşmaz, eh hal böyleyken de bu efsaneyi çözülme noktalarıyla kırmak en büyük eğlencesi haline gelir, bu yönetmen paşanın..

    babalar, conversation, rumble fish, apocalypse now'ın mühim olduğu çoktan kabul edilmiştir, değiştiremeyiz gayrı..
  • 91 yapımı hearts of darkness a filmmaker's apocalypse belgeselinin finalinde şu cümleleri kuruyor;

    "bana göre güzel olan, şu anda bu küçük 8 milimetrelik kameraların ve malzemelerin ortaya çıkıyor olmasıdır.
    normalde film yapmaya imkanı olmayan insanlar kendi filmlerini yapabilecekler. ve ansızın bir gün, ohio'da tombul bir küçük kız çocuğu yeni mozart olacak ve babasının küçük kamerası ile güzel bir film yapacak. ve bir gün, sözüm ona sinema profesyonelliği denen şey sonsuza dek yok olacak. ve bu bir sanat formu olarak doğacak.

    böyle düşünüyorum."

    coppola yönetmenlikten daha üst seviyede biri. başka yönetmenler "yönetmenliğin" içini doldurmaya çalışıyorken, coppola şekillendirmiştir.
  • martin scorsese'nin marvel filmlerinin sinema olmadığına yönelik eleştirilerine meslektaşı, dostu ve etnik kimliktaşı bir diğer usta coppola da katıldı; "martin kibarlık etmiş, marvel filmleri değersiz demedi, ben diyorum, aşağılık işler."

    teşekkürler üstad...
  • yönetmen. bir de şu açıdan bakmak gerekir: the godfather'ı yöneten adamın yeğeni kainatın en uyduruk filmlerinde rol almaktadır.
    (bkz: next)
    (bkz: knowing)
    (bkz: season of the witch)
    (bkz: ghost rider)
    (bkz: world trade center)
  • "i think cinema, movies, and magic have always been closely associated. the very earliest people who made film were magicians."
    - francis ford coppola
  • the godfather serisi sayesinde sülalesini doyurmuştur. ne kadar akraba, tanıdık varsa bu filmlerde çalıştırmıştır.
hesabın var mı? giriş yap