• (bkz: aristoteles) etkisinin ortaçağ'da kendini göstermesi üzerine ortaya çıkan tarikatlardan biridir. karşısında duranı için, (bkz: dominiken).

    mensuplarını dominikenlerden ayıran en temel özelliği aristoteles'i ölçülü bir şekilde benimsemeleridir. (dominiken tarikatı, tüm temelini aristo öğretileri üzerine kurmuştur.) felsefe olarak (bkz: aziz augustinus)'a yakındırlar.
  • francis, oldukça iyi bir hayat yaşamasıyla, eğitimiyle, zenginliğiyle şehrin gözdesi haline gelmiş bir genç. güzel bir hayat sürmesi karıştığı bir kavga sonucu hapse atılmasıyla son bulur. aldığı hapis cezası sonrası eski hayatından oldukça uzak bir tercihte bulunmuş ve gösterişten kaçınmış. hatta rivayete göre elini ayağını çektiği, yaşadığı yer ise terk edilmiş bir kiliseymiş. burada haçtan gelen bir ses kendisini yeniden kilise inşasına adamasına sebep olmuştur. babasının zenginliğinden faydalandığı bu konu babasıyla arasını açmış. bundan sonra da kendini fakirliğe adamış ve vaaz vermeye başlamıştır.

    vaazıyla birlikte birçok insanı tek çatı altında toplamayı başarmıştır. bunun üzerine insanların incil'e uyacak biçimde nasıl yaşamaları gerektiğini anlatan bir yazı çıkarmış ve bunu papa'ya sözlü olarak onaylatmış. gittikçe daha fazla mensup edinen francis, manastır yaşamına girmeyip toplum içindeki yaşamını sürdüren yeni bir cemaat bile oluşturmuştur. italya'da yaydığı bu tarikatı suriye, ispanya, mısır'da da yaymaya çalışmış fakat çeşitli sebeplerden dolayı gerçekleştirememiştir.

    1221 yılında ise kurallarını tekrar oluşturduğu tarikat için papa'dan yazılı olarak izin almayı başarmıştır. yaşamının son yıllarında görme yetisini kaybetmiş ve 1228 yılında vefat etmiştir.
  • küçük emrah tarikatı diyebiliriz. çarmıha gerilme, şehit edilme tasvirlerini içeren çile dolu bir sanat yapmışlar.
  • orta çağ'ın karanlık döneminde, bilimin doğmasını savunan bir tarikat. kendilerine gri kardeşler de denilir. başlangıçta dinsel amaçlara sahipken giderek felsefe ve bilime evrilmiştir. bilimin gelişmesinde büyük rol oynamışlardır.
  • isa'nın fakir olduğunu ve fakir bir yaşamı öğütlediğini savununan ve buna temel olarak da yeni ahitte isa'nın havarilere "neyiniz varsa bırakıp hıristiyanlığı yayın" diye seslendiği bölümü gösten tarikattır.

    fransiskenler esasında üç tarikattan oluşurlar. bunlardan en ünlüsü latincede küçük kardeşler anlamına gelen fratres minores adındaki ilk tarikattır. ikinci tarikat fakir claralar adında bir rahibe tarikatıdır. üçüncü tarikat ise, bildiğim kadarıyla, daha ziyade basit ve sade bir yaşamı arzulayan seküler insanlar için kurulmuştur. üçüncü tarikatın şartları ilk tarikatınki kadar ağır değildir.

    fratres minores keşişleri, kurucuları francesco'nun ölümüyle birlikte kendi içinde birtakım tartışmalara sürüklenmiştir. bu tartışma keşişlerin ne derece fakir yaşaması gerektiğiyle ilgilidir. keşişlerin bir kısmı tarikatın francesco zamanındaki yoksul halinden uzaklaştığını iddia ederlerken tarikat üyelerinin günlük olarak katı bir yoksulluk içinde yaşamaları gerektiğini savunmuşlardır. bunlara ruhani fransiskenler(daha sonraki dönemlerde fraticelli) denmiştir. bir diğer grup ise francesco'nun ölümünden sonra keşişlerin geldiği noktayı bir ilerleme olarak görmüş ve katı bir yoksulluk içinde kilise'ye hizmet edemeyeceklerini savunmuşlardır. onlara göre fakirlik yasal olarak mal sahibi olmamak anlamına gelmektedir ve esasında fransiskenler hiçbir mal varlığına sahip değildir. keşişlerin kullandığı bütün mallar kilise'ye aittir ve keşişler onları geçici olarak kullanmaktadırlar. tıpkı bir kölenin aslında efendisinin ona verdiği kıyafete sahip olmadığı halde onu giymesi gibi... bu görüşü savunanlar ise genellikle manastırcılar olarak adlandırılırlar.

    fratres minores'in ortaçağda dominikenlerle(vaiz keşişler) aralarındaki gerilim de biraz bu mevzuya dayanır. çünkü ruhani kesim bazı papalar tarafından düşman olarak görülür ve engizisyonda yargılanırlar. bu yargılamaları ise genellikle dominiken keşişler yapar (aversalı tommaso en ünlü dominiken sorguculardan biridir.). zaten her ne kadar fransiskenler gibi bir dilenci tarikat olsalar da dominikenler, fransiskenlerden farklı olarak, direkt heretiklerle savaşmak ve kilise'ye hizmet etmek için kurulmuşlardır. bu açıdan bakıldığında ruhani fransiskenler gibi kilise ile ciddi sorunlar yaşamamışlardır. çünkü tarikatlarında fakirlik ilkesi kilise'ye hizmet ilkesinden çok daha sonra gelir. dominikenler fakirlikten rahatça taviz verebilirler ancak kilise'ye karşı çıkmazlar.

    bu iki tarikat, daha önceki entrylerde bahsedildiği gibi, felsefi temelde de görüş ayrılıklarına sahiptir. dominikenler daha ziyade aristoculardır, fransiskenler ise augustinusçudur. zaten aquinolu tommaso ile eş zamanlı olarak paris üniversitesinde çalışan fransisken düşünür bonaventura da tommaso'nun düşüncelerinden oldukça rahatsız olmuş ve paris üniversitesini bırakmıştır.
  • arianne savall' ın, francisco de asis tarafından yazılmış şiire yaptığı muhteşem bir beste için ;

    arianne savall - preghiera
  • dr. faustus sayesinde haberdar olduğum tarikat.
    şöyle ki, ııı. sahnede, faustus şeytanı(mefistofeles) çağırıyor ve görünüşünden ötürü onu azarlıyor, şu şekilde konuşma gerçekleşiyor:
    emrediyorum sana, git ve değiştir görüntünü;
    bana uşak olamayacak kadar çirkinsin.
    git yaşlı bir fransisken rahibi olarak gel,
    bir şeytana en çok böyle bir kutsal kılık yaraşır(?).
  • (bkz: sufizm)
  • hristiyanlık, başlangıçta yoksullar ve alt sınıf arasında doğup büyümüştü. aynı din, 4. yüzyılda roma imparatorluğu'nda önce tanınır, sonra da "tek resmi din" olur ve güçlenir. bu gelişmelerin üstünden çok geçmeden; roma parçalanır, batı roma tarihe karışır. orta çağ'da oluşan bu iktidar boşluğu, kurumsallaşan hristiyanlık'a yarar. edindiği topraklar ile iyice güçlenir ve kaçınılmaz olarak yozlaşır. artık, çeşitli dini ünvanlar bile parayla satılmaya başlanmıştır.

    bu yozlaşmaya tepki verenlerden bazıları keşişlerdir. keşişler yaşamlarını, şehirden ve insanlardan uzak manastırlarda; evlenmeden, mal edinmeden ... geçirirler.

    yukarıda saydığım iki durum da uç noktalardır. fransiskenler orta bir yol izleyerek; yozlaşmış dinciler gibi mal, mülk edinmekten kaçınırlar. buna paralel olarak keşişlerin tersine şehirlere, kasabalara, köylere inerler. yoksul şekilde halkın arasına karışıp yaşamlarını insanlara yardım etmeye adarlar. sadakayla geçinirler, gerekirse sokaklarda yatarlar.

    papalık bu tarikatı/yolu hak yollardan birisi olarak tanır.

    edit:sevgili mehmetalica'nın uyarısıyla "ilk tepki verenler keşişlerdi" ibaresi düzenlendi.
  • kendilerini halk için sosyal hizmetler yapmaya adamış, 1209'da kurulan mezhep. içlerinden 5 adet papa çıkmıştır.
hesabın var mı? giriş yap