• security 1 (madison square garden): so who’s the band here tonight?
    security 2. franz fernando...
    security 3: nah, i think it’s ferdinand...
    security 1: i hear they’re jewish...
    security 2: no, they’re swedish...
    security 3: they’re scottish!
    security 2: yeah, you know... around there somewhere... it’s sponsored by clear channel...
    security 1: yeah and i hear it’s gonna be loud...
  • suikast sonucu ölümü birinci dünya savaşı'nı başlatan avusturya-macaristan imparatorluğu'nun veliahtı. ayrıca yepyeni bir müzik grubu. pek bir gaz parçaları darts of pleasure insanda dansetme isteği uyandırıyor.
  • kendilerinden ve yaptiklari muzikten; "bizi diger gruplardan ayiran sey ritm agirlikli olmamiz. bizim yapmak istedigimiz, dans durtusunu harekete gecirmek. bir kulupte elektronik muzigin insanlara yaptigi etkiyi yapmak istiyoruz, ama canli ve organik olarak... insan niye dans ettigini bilmez, eder sadece. bizim istedigimiz de o duyguyu korumak. ayni zaman da bir tur derinlik te vermek." diye bahseden grup.

    "kendinizi new wave olarak mi yoksa varoluscu folk olarak mi hissediyorsunuz" sorusuna da "kizlari dans ettirmeyi ihmal etmeyen gitarli bir grup olarak" cevabini vermeleri baya samimi bir aciklama olarak gozukmektedir. ama yine de new wave'in temel esin kaynaklarindan biri oldugunu da eklemektedirler.

    ayrica "peki -bu muzik daha onceden yapilmisti- duygusu oluyor mu" sorusuna verdikleri su cevapla da bilgili gorgulu dusunceli cocuklar olduklarini gosterip takdirimi kazanmislardir :

    "bizden onceki muzisyenler boyle dusunseydi, rock tarihinin 1954'te sona ermesi gerekirdi. en berbat gruplar, kendi albumlerini kaydetmeden once toplam alti tane album dinlemis olanlardir. eger yazmak istiyorsan kitap okumakla baslamalisin. rock yapmak istiyorsan da senden once yapilmis olanlara kulak kesileceksin."
  • kimi sinema eleştirmenlerinin hafif dudak büktükleri filmleri tanımlamak için kullandıkları 'eğlenip hoşça vakit geçirmek için' kıvamında bir rock yapıyor franz ferdinand. bundan küçümsenecek bir müzik yaptıkları anlamı çıkarılmamalı. bilakis, bir çok grubun yapmayı unuttuğu veya beceremediği vıcık vıcık olmadan basit ve eğlenceli ritmlerle örülü bu şarkıları çıkarmak oldukça meşakkatli bir iş olmalı. tercihlerini rock'ın eğlence damarından yapanlara duyurulur: ikinci albüm sendromundan da alınlarının akıyla çıkan franz ferdinand tam gaz gidiyor. umarız kendilerini tekrar etmeden bu dinamik ve eğlenceli ritmleri yakalamaya devam ederler.
  • kullan at traş bıçağı kıvamında bir gruptur benim için. moral düzeltmek, hafif hafif dans etmek gerekiyorsa hemen bir albümlerini çalmaya başlıyorum. son albümlerinde iyice elektronik öğelere yer vermeleri müzikal açıdan gittikleri yeri hafif değiştirse de insanın üzerinde bıraktığı etki pek değişmiyor.
  • bu gece saatler 01:00'i gösterdiğinde sourberry'de gökyüzünde karpuz kesen kırgızlar yayınına konuk olacaktır. gün geldi, devran döndü, programımızın isim babası, benim ustam konuğum oldu. çok muhteşem bir gece olacak efem, bekleriz.
  • franz ferdinand desen o kim diyecek kişiler bu adamların illa bir iki şarkısına bir yerde maruz kalmıştır. yani bana öyle geliyor. ne bileyim. can't stop feeling, take me out başlıbaşına zaten, do you want to bu hissi acayip uyandırıyo ben de. herkes biliyormuş gibi geliyor. walk away i çok seviyorum bu arada.
  • sol frame'de görünce türkiye'ye geliyor sandığım grup.
  • bu aralar çokça dinliyorum eskilerini. bilhassa şu darts of pleasure'ı, geldi tepeye yerleşti spotfy'ımda.

    bu zamanların la belle epoque'si sona ererken (4. paylaşım savaşı vites yükseltirken) elbette franz ferdinand uygun gidecekti sırf ismiyle müsemma olarak.

    ihhabe supperfantastişh! puhahhahhah
  • bilmem kaç yıldır şu sözlükte olduğum halde, hakkında hiç bişey yazmadığıma şu an accayip derecede üzüldüğüm; öldürülen avusturya-macaristan arşidüküyle aralarında ironik bir bağ olduğuna inandığım en sevdiğim müzik tarzını icra eden grup. zira kendileri indie rockun yaşayan ilahıdır!

    glasgow'da kurulan bu indie rock grubunun, tüm dünyaya biz buradayız diye haykırdığı ilk ve en müthiş şarkısı take me out' dur. ayrıca bu şarkılarını, 2005 grammy ödüllerinde, maroon 5 ve gwen stefany ile birlikte söylemişlerdir. bu arada, bana göre ikisi de karşılarında, önlerini ilikleyip saygı duruşuna geçer.

    grubun bel kemiği alex kapranosve paul thompson' dır.

    özellikle grubun solisti olan alex' le en ortak paydamız sakalsız ve yarrak gibi ortalıkta gezmemiz dışında, yırtık süvetere bayılmamız, tutku devreye girince sapıtmamız, kızların bir erkeğe yaklaşma yolunu tasvip etmememiz ve müziğin dünyanın kalp ritmi olduğuna inanmamızdır.

    yani kısaca ifade etmek gerekirse, ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar...
    onu franz ferdinand diye toprağa kondurmuşlar...
hesabın var mı? giriş yap