freemium

• applea amerikada dava açılmasına sebep olan, şark kurnazlığı diye tabir edebileceğimiz bir yöntem. kısaca, sağda solda ücretsizim diye bağıran oyunları indirip, normal zamanda atıyorum 1 ayda gelebileceğiniz seviyeye, gerçek para ile çeşitli şeyler alarak 1 günde gelmenize olanak sağlayan oyunlar bütünü. en önemli problemi, anne-babaların kredi kartlarını araklayan bebeler...biz de zamanında, 56k modem ile internete bağlanma sonucu evebeynlerimize baya sıkıntı yaratmışızdır ama onda en azından her şey ortada oluyordu. bunda kart bilgilerini bilen çocuk uçurur gider allahıma. en kolay çözümü ise kapattırın kartları internet alışverişine olsun bitsin.
• gameloft bu haltın öyle bir halini yiyorki, artık bunu preemium diye adlandırmak gerek sanırım.
  hem oyunu paralı satıyor, hem de oyunun iç menüsünde ücretli öğeler oluyor.
  en nefret ettiğim şey zaten freemium, bunu görünce daha kötüleri de varmış dedim.
• bir ürün/servisin en basit, özelliksiz halini ücretsiz kullandırıp, gelişkin özellikleri için para isteme modeli. online hizmetlerde yaygın olarak kullanılıyor.
• kolaylıkla anlaşılacağı üzere free + premium'dan üretilmiş portmanto kelime.
  
  şark kurnazlığından ziyade iş modelidir. illa ibnelik olacak diye bir kaide yok, 10 şarkı dinle üzeri parayla gibi açık bir model, ne bileyim günde 3 şarkı dinle üzeri parayla veyahut oyunu oyna oyun deneyimini pek de etkilemeyen yeşil hırka parayla gibi gece 3 buçukta yarım uykulu gözlerle örnekleri türetilebilir.
  
  uyarmak isterim ki 14 gün bedava trial, sonra ödemeye başlarsın modeli freemium değildir. freemium dediğin her zaman free, belirli sınırlara gelirsen premium şeklindedir. veya sınır mınır değil keyfine göre sırf lüks için para ödemeni de isteyebilir (örn. zynga oyunları) veya reklamsız versiyonu için para isteyebilir.
• an itibiraylede fizynin de geçmiş olduğu sistemdir.
• dropbox kurucusunun hakkında "it's a game of numbers" dediği giderek populerleşen iş modeli.
• en güzel anlatılmış hali southpark freemium bölümüdür 20 dknızı ayırıp izleyin must watch
• temel özellikleri ücretsiz verip gelişmiş özellikleri için belirli bir ücret talep edilmesi. abonelik ve tüketilen / tüketilmeyen satışına kıyasla son dönemin en popüler modeli (imiş).
• bir defa para ödeyip uygulamanın tamamına sahip olmayı bu zımbırtının geldiği yere onlarca defa tercih edeceğim saçmalık. telefondan faks çekmemi sağlayan uygulamanın faks başına para almasını anlıyor ve makul karşılıyorum ama sürekli yeniden alınmak zorunda bırakılacağı belli olan özelliklerin satılmasını ve özellikle oyunlarda o satın alma olmadan ilerlemenin imkansız ya da ancak işssiz güçsüz insanın yüzlerce defa denemesi sonucu olacak şekilde tasarlanmasını hiçbir şekilde anlamıyorum. o tasarlanmış satın alma eşiğine gelince uygulamayı siliyorum. bunun beteri olan hem freemium hem de zorunlu ve geçilemeyen reklam içeren uygulamaları ise zaten ilk reklamlarını gördüğüm anda siliyorum.
• uygulamayı bedava yada ücretle verip sonra ek özellikler, yada ağırlıklı olarak oyunlarda zaman kazanma, güçlenme, gelişme için para isteme modeli. şu an marketteki çoğu oyun bu mantıkla çalışıyor, kolay anlaşılsın diye örnek verecek olursak
  (bkz: clash of clans)
  bu tarz bir oyuna sararsanız en makul insana bile üç beş kuruş sakal attırır, öyle de lanettir. clash of clans'ın 2014 yılında bir milyar dolara satıldığını göz önünde bulundurursak, kaymağı siz düşünün
  southpark 18x6 bu yöntemle ilgili kaynak niteliğinde bir bölümdür