• isveçli koenigsegg'in, kardeş firma freevalve ab ile 2000'li yıllardan beri geliştirdiği kam milsiz motor projesi. adamlar supapları elektronik kontrollü hidropinomatik bir sistemle açıp kapıyorlar. böylece bilindik günümüz kısıtlı kam profiline karşın, ellerinde farklı senaryolara göre açılıp kapanma anları ve süreleri değişken supap kontrol imkanları var. ayrıca böyle bir teknoloji silindir başlarını, triger kayışını yok ederek daha küçük ve kompakt motorlar tasarlanmasını sağlıyor.

    mesela burada basit bir anlatımı var;
    https://www.youtube.com/watch?v=ozwenpi2xke

    freevalve ab, 2003'te hazırladıkları bir motor prototipini saab 9-5'e takıp 70bin km boyunca, yaz ve kış şartlarında kullanmışlar hiç sıkıntı yaşamadan. tarihleri ve eylemleri için;

    http://www.freevalve.com/history/

    halen aktif testleri süren motor sistemi 2016 nisanda beijing otomobil fuarında çin kökenli (çin - israil - singapur karışık köken sermayeli) qoros firmasının 3 suv modeline qamless adıyla görücüye çıktı.

    http://koenigsegg.com/…n-qoros-qamfree-concept-car/

    kasım 2016'da ise guangzhou otomobil fuarında qoros 3 suv'un içinde "kullanılmaya hazır" motor bulunuyordu.

    http://koenigsegg.com/…t-2016-guangzhou-motor-show/

    standart halinde maksimum gücü 154 hp ve maksimum torku 210 nm olan 1.6 litrelik qoros 3'ün aynı hacimli (1.6 turbo yine) freevalve takılı halinde maksimum gücünün 230 hp ve torkunun 320 nm olduğu belirtiliyor.

    freevalve hali standart motordan 20 kilogram hafifken, 50 milimetre daha alçak ve 70 milimetre daha dar ve böylece ilk paragraflarda anlattığımıza ayrı bir referans da oluyorlar. tüketim olarak da %15 iyileştirme var eskiye nazaran.

    fuarda freevalve ceo'su kendi teknolojilerini kullanan bir filo qoros ile seri üretime yönelik yol testi yapacaklarını açıkladı ve her şey yolunda giderse, araba dergilerinde kamsız motor görebiliriz.
  • şu an içten yanmalı motorlardaki en teknolojik süpap sistemidir. dünya üzerindeki hiçbir otomobil üreticisinin yapamadığını ya da yapmadığını yapmışlar. motor üzerindeki her bir süpap krank çevriminden bağımsız olarak pnömatik bir sistemle çalışıyor. bu da her birsüpap için devir ve gaz pedalı konumuna göre sınırsız zamanlama senaryosu yazılmasına imkan tanıyor. o kadar devrimsel ki vanos, vtec, vvti vs. tüm değişken valf zamanlaması sistemlerini yalan edecek. bonus olarak da otomotiv sektörü triger denen illetten sonsuza dek kurtulacak. içten yanmalı motorlar elektrik motorlarının gelmesiyle çöpe atılmadan önceki en büyük devrimini bu sistemle yapacak bana kalırsa. bu teknolojiye sahip bir otomobili denemek isterdim.
  • yani bu da demek oluyor ki kam mili fabrikaları kapanacak.
  • ikinci el piyasasında ki "triger değişti mi?" feryatlarına çözüm olsun diye geliştirilen motor.
    sanayi esnafının kol gibi işçilik ücreti aldığı parçayı söküp atmış adamlar.
  • koenigsegg’in alt firması freevalve ab (mr. koenigsegg almadan önceki ismi cargine) tarafından geliştirilen motor valfi sistemlerinin en yenisi. bu teknoloji sayesinde emme ve egzoz valfleri birbirinden bağımsız olarak zamanlaması (timing) ve açık kalma süresi (lift) ayarlanarak sıradan egzantrikli motora göre; %30 tork ve beygir gücü artışı, %30 yakıt tüketiminde azalma (ki mevcut prototip şimdiden %20 daha az tüketiyor) ve %50 emisyon değerlerinde düşüş sağlanabiliyor. peki bu teknoloji nasıl işliyor?

    yukarıda normal egzantrikli motorla karşılaştırmıştım. freevalve’e baktığınızda valflerin hareketini sağlayan temel bir parça yok: egzantrik mili! bu teknoloji sayesinde egzantrik miline ihtiyaç duyulmadan pnörmatik yani hava basıncı ile valfleri kontrol etmeniz mümkün hale geliyor. şimdi birileri diyebilir: “yıllar önce f1’de zaten pnörmatik valf kullanılyordu”. doğru, fakat f1’de kullanılan teknoloji yüksek devirlerde görülen supap yüzmesi sorununu ortadan kaldırmak amaçlı tasarlanan, subap yayının yerine kullanılan bir sistemdir, yani egzantrik mili hala kullanılır.

    freevalve’de ise her bir subabı kontrol eden aktüatörler birbirinden bağımsız olarak motordan gelen yağ ve basınçlı hava tahriki ile istenen miktarda istenen süre boyunca valfi açık bırakabiliyor, içinde bulundurdukları metal yaylar veya f1’deki gibi pnörmatik sistemle valfin kapatılması mümkün. burada ince bir detay var: subap egzantrik mili tarafından tahrik edilirken supap hareket formu her zaman bir sinüs dalgası şeklinde akıcı forma sahip olması gerekir, aksi takdirde subaplar mile çarpıp zarar verebilir. bu teknolojinin avantajı dikdörtgen formlu dalgalar oluşturarak yanma odasında daha verimli akış sağlanabiliyor. bu aktüatörler elektronik olarak ecu’ya bağlanarak araç beyninde hepsi tek tek kontrol edilebiliyor. üstelik bu aktüatörler motosikletten, kamyona her araçta valflerin büyüklüğünden bağımsız tek tip kullanılabiliyor (20000 rpm'e kadar).

    peki, nasıl çalıştığını anladık, bu teknoloji bize ne fayda sağlıyor? şöyle:
    - yüksek devirlerde, yüksek dereceli egzantrik mili gibi valfleri kontrol ederek güç artışı sağlıyor.
    - düşük devirlerde, normal egzantrik mili gibi yakıt ekonomisi sağlayabiliyor.
    - aktif silindir yönetimi sayesinde valfler etkisizleştirilerek yakıt tüketimi düşürülebiliyor. rakiplerinden farklı olarak kapalı silindirler üzerindeki valfler aktif olmadığı için motordaki güç kaybı azalıyor.
    - atkinson çevrimi veya miller çevrimi sayesinde emisyon değerleri düşürülebiliyor.
    - iki zamanlı motor gibi çalışarak performans artışı sağlayabiliyor
    - birbiriyle karışmamak şartı ile benzin, motorin ve gaz (cng ya da lpg) ile aynı motorda çalışabiliyor.
    ve bütün bunları tek bir sistem üzerinde gerçekleştirebiliyor. sizce de etkileyici değil mi? eğer anlatımımım yetersiz geldiyse buradan bizzat christian von koenigsegg’in ağzından da dinleyebilirsiniz.

    bu sistemin bir de dolaylı yönden avantajları var. motorun yaklaşık üçte biri hacmini oluşturan triger kayışı, kanaklar, motor kapağı gibi bölümlerin ortadan kalkmasına imkan sağlarken motor kapağının yarısı dan az yer kaplayarak yer tasarrufu sağlıyor. tabii dolayısıyla ağırlık tasarrufuna da büyük katkıda bulunuyor. sistemde kullanılan aktüatörler bir çok araçta tek tip olarak kullanılabiliyor (seri üretim maliyetinde düşüş). yani bir kamyonda büyük subapları 2500rpm'de hareket ettirebilirken, aynı aktüatör bir motosiklet üzerinde hafif subaplarla 15000rpm'e çıkabiliyor (maks. limit 20000rpm).

    özet geçmek gerekirse mr. koenigsegg’in şu tanımı gayet her şeyi açıklıyor: “ eksantrik milli motor süpürge sapıyla piyano çalmaya benziyor, freevalve ile piyanoyu parmaklarınızla çalabilirsiniz”. kendisi içten yanmalı motorların ömrünün biteceğinin farkında, ama bu teknoloji sayesinde önemli bir süre daha yaşamaya devam edecek.

    kaynaklar:

    http://www.freevalve.com/

    autoblog

    jalopnik
  • camless piston engine diye geçer yani kam milsiz motor demek. kam milleri subapların(emme, egzoz) açılıp kapanmasını sağlar. kam mili(eksantrik mili) değiştirilerek subapların çalışması değiştirilebilir örnek olarak ralli araçları subap açıklığı daha fazla olacak şekilde kam milini değiştirirler bu da güç artışı sağlar ama alt devirleri de güçsüzleştirir. demişler ki biz bu mekanik kam milini kaldıralım elektronik olarak değişken zamanlı subapların açılıp kapanmasını sağlayacak sistem yapalım. bu sistem çok maliyetli olacağından çok yaygınlaşması pek mümkün değil.

    avantajlarını sayacak olursak:
    1- bir sürü parça ortadan kalkmış oluyor.
    2- turbo basıncı ayarlanabiliyor(egzoz gazını belli subaplarla turboya vererek veya vermeyerek).
    3- emisyon düşürülebiliyor.
    4- performans artışı sağlanıyor.
    5- yakıt tasarrufu sağlanıyor.
    6- krank mili ile eksantrik mili arasında zincir olmadığından motor ağırlığı düşürülür.
hesabın var mı? giriş yap