• (bkz: buyuk romulus)
  • grotesk tiyatro nun en baba ismidir. alman dilinin en önemli yazarlarından biri olarak bilinir. her trajedinin en komik kısmını bularak o acı kanlı et parçasını yüzümüze çarpmayı sever gülerek.
    eserlerinin felsefesini oluşturan grotesk kavramını, hiroşimaya düşen atom bombasının uzaktan baktığımızda sevimli bir mantar şeklindeki bulut gorunumunun altına yatan onbinlerce ölü ve acı çeken insanı temsil ettiğini söyleyerek açıklar.
    eserlerinde einfall dediği "buluş" kavramından yola cıktıgını söyler. günümüz gercegini anlatmak icin sıradan bir hayat gercegini bulur ve oradan yola cikip kocaman bir sistemi eleştirir. iktidar'ı anlatmak için en iyi yol basit bir mahalle bekçisine bakmaktır der ve oyunlarını da hep "tipik" ve sıradan insan üzerinden kurar.
    mizahı güldürmek için değil trajediyi anlatmak için kullanır. dünyamızı anlamak icin düerrenmatt'ın eserlerine bakmak yeterli oluyor cogu kez.

    (bkz: yaslı kadının ziyareti)
  • zekayla açığa çıkmış neşeye hayran olanlar, şaşırtıcı finallere bayılanlar, adalete, durustluğe inananlar ve bunların toplumdaki çarpıklıklarının çıldırtan trajikomikliğine dayanamayanlar... ne duruyorsunuz?
    geç kalmadan ustayı okuyun, okutun. ben çok şey borçluyum bu adama.
    bir de gece yarısı izlenmiş bir jack nicholson filminin yemin uyarlaması olduğunu anlayınca yaşanan sevinç için jack amcaya teşekkur etmek isterim. jest oldu, mest olduk.
  • fyodor dostoyevski'yi tam anlamıyla hatmetmiş, sindirmiş ve tadını kaçırmadan eserlerine yansıtmış olan isviçreli büyük yazar. nasıl dostoyevski, daha ilk sayfalardan, romanının geçtiği mekanı potansiyel bir suç mekanına dönüştürüyorsa, dürrenmatt da tüm isviçre'yi bir gerilim mekanına dönüştürmüştür.

    şüphe(der verdacht)'de zürich; yemin(das versprechen; #25049554)'de, chur - zürich arası ve zürich; yargıç ve celladı(der richter und sein henker; #25024394)'nda, bern - neuenburg arası ve batı'daki dağlar; fizikçiler(die physiker; #21874045)'de, herhalde vaud kantonunda bir yer, duruşma gecesi(die panne)'nde ise isviçre'de herhangi bir yer gayet ikna edici ve o derecede insanı gerdikçe geren mekanlara dönüşür.

    her bir göl sanki o çevredeki tüm kirli ve şüpheli suların toplandığı dolayısı ile tüm pis kokuların yayıldığı yerdir. yargıç ve celladı'nda, neuenburg gölü, geceleri herhalde ayışığında parıldar. böyle bakıldığında okuyucuya sadece pis koku gelir; burnunuzu tıkarsanız harikulade bir manzara önünüze serilmiştir. komiser baerlach, yardımcısı tschanz ile, bern'den olay yerine giderken biel üzerinden değil, iki gölün arasından gider. niçin. işte bu manzarayı okuyucuya aktarmak için. dürrenmatt aynı zamanda ressamdır (#23353903). belki de bu muhteşem tasvir(ler)i, dürrenmatt'ın bu mesleğine borçluyuz.

    şüphe'de zürich gölü, yemin'de wallen ve zürich gölleri, yargıç ve celladı'nda, neuenburg ve biel gölleri, fizikçiler'de, herhalde cenevre gölü benzeri yerlerdir.

    dürrenmatt'ın şehirleri zaten yekten potansiyel suç merkezleridir. komiser baerlach, şüphe'deki suçun merkezi olan cani doktor emmenberger'in kliniğine giderlerken, hiç gerekmediği halde neredeyse tüm zürich'i dolaşırlar. daha neler neler.

    dürrenmatt bir tanedir.
  • en iyi romanlarından olan yemin de, tamamen tutku yu anlatır...nefis bir kitaptır...nobakov un lolitasından sonra kanımca tutku üzerine yazılmış en tuhaf eserlerden biridir.
  • bazı değerleri, kavramları sorgulayan, sonra da sorgulamakla bırakan, bir sonuca vardırmayan, bir çözüm getirmeyen roman ve oyun yazarı. eserlerini cozumlemek emek istiyor ancak kendilerine özgü bir tadları olduğu tartışılmaz.
  • bertolt brecht'ten çok etkilendiğini her fırsatta dile getirmiş ve bunu tüm eserlerine de yansıtmış yazar.oyunları topluma,düzene eleştirilerle donatılmıştır,sağlam bir dramaturji çalışması gerektirmektedir,ancak çok uzun tiradların varlığı sahnelemeyi zorlaştırmaktadır.oyunları okumak içindir sanki daha ziyade...sergilendiğinde ille de bir parçası eksik kalır,metnin ruhu sahneye tam olarak yansıtılamaz.bu özelliğiyle bir brecht oyununu sergilemekten de zordur dürrenmatt oyunu sergilemek.
    (bkz: babil'e bir melek iniyor)
  • lisede okul tiyatrosunda o zamanlar anladığımı zannederek oynadığım babil e bir melek iniyor eserinin yazarı. adam bizim yazdığı şeyden ne anladığımızı daha doğrusu anlamadığımızı görse hiç yazmamış olmayı dilerdi eminim. bir de üstüne ödül almıştık ki doğru düzgün anlamadan ne aktardık da bir de üstüne ödül aldık hala şaşarım.
  • (bkz: uyarca)
    (bkz: duruşma gecesi)
    (bkz: şüphe)
    (bkz: yemin)
  • 1921 yilinda konolfingende (isvicre) dunyaya gelip, 1990'da neuchatelde olen zat-i muhterem...
    bizde pek fazla taninmaz, ama almanca egitim veren bilimum okulda, 'ille de alman edebiyatini ogretecegiz' sevdasiyla zorunlu olarak okutulur. fakat son derece basarilidir- kitabi okuyup bitirdikten sonra gulmekten yikilirsiniz ama bir yaniniz da allak bullak olmustur. yabancilastirmayi oyunlarinda ustaca kullananir durrenmatt. sinsi sinsi tarih kokar kitaplarin satir aralari;savasin izlerini bulursunuz pek cok oyununda. 'ne alaka' diye sordugunuz her sorunun bir cevabi vardir aslinda- detaylari kesfettikce daha bir tutkuyla okursunuz. tarihsel baglamdan kopardiginiz takdirde ise pek cok seyi iskalarsiniz. die physiker(fizikciler), der richter und sein henker (yargic ve celladi), der besuch der alten dame (bunun nasil cevrildigini bilmiyorum, cevirmeye de gucum yetmiyor maalesef ) son derece keyifle okunan oyunlarindandir.
hesabın var mı? giriş yap