• "nietzsche ateist değildi, ama tanrısı ölmüştü"

    "nietzsche kadar dindar ve duyarlı kişilikler çok fazla olmadığı için, insanlığın geri kalan kısmı kendini mutlu saymalı. eğer sıradan kişiler tanrı fikrini kaybederlerse bir şey olmaz -en azından hemen ve kişisel bazda-. fakat, sosyal açıdan bakıldığında, kitleler salgın halinde akıl hastalıkları geçirmeye başlar. şimdilerde bu salgınlardan oldukça çok sayıda görüyoruz."

    carl gustav jung - psychologie und religion

    (bkz: nietzsche'nin tanrı öldü derken anlattığı şey)
  • ''insan, iyileşmezlerin hekimi olmak istememelidir.''
  • whoever fights monsters should see to it that in the process he does not become a monster. and if you gaze long enough into an abyss, the abyss will gaze back into you

    canavarlarla savaşanlar dikkat etmelidir, ki kendileri birer canavara dönüşmesin. dipsiz bir kuyuya derin derin baktığında, dipsiz kuyu da sana bakar.
  • 15 ekim 1844 tarihinde (bkz: prusya)'nın (bkz: saksonya) eyaletine bağlı (bkz: leipzig) yakınlarındaki küçük bir kasaba olan röcken'de doğmuş ünlü filozof. kendisi doğuştan prusya vatandaşı olmak birlikte (bkz: basel)'e gittiği zaman prusya vatandaşlığının iptali için başvurmuş ve vatandaşlığının iptalinden sonra kalan hayatını resmi olarak devletsiz sürdürmüştür. prusya kralı ıv. frederick william'ın 49. doğum yıl dönümünde doğduğu için adı frederick william olarak konmuştur. ancak nietzsche daha sonra adındaki william'ı bırakmıştır. 24 yaşındayken isviçre'deki (bkz: basel üniversitesi)'nden klasik filoloji dalında profesörlük teklifi almıştır. nietzsche hayatının ilerleyen yıllarında ciddi psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları yaşamıştır. hayatının sonuna doğru geçirdiği inmelerden dolayı yürüyemez ve konuşamaz duruma gelmiştir. son yıllarında nietzsche'ye önce annesi, annesi öldükten sonra da kız kardeşi bakmıştır. felsefeye ilgi duymasında (bkz: arthur schopenhauer)'un çok büyük etkisi vardır. felsefesinin öne çıkan unsurları; perspektivizm (perspectivism), apollon ve dionysos (apollonian and dionysian), (bkz: efendi ve köle ahlakı) master and slave morality, güç istenci (bkz: will to power), bengi dönüş (bkz: eternal return), üstinsan (bkz: übermensch) ve kitle kültürünün eleştirisidir(critique of mass culture).
  • insan, yaşamının tüm evreleri boyunca çevreye bakış açısı değişen bir canlıdır. çocuk saflığımız ve mutluluğumuz büyüdükçe kaybolur. tatmin olma eşiğimiz sürekli artar. ergenlikten yetişkinliğe geçiş sürecinde tecrübeye bağlı olarak insanoğluna duyulan nefret artar. ta ki tamamen umudu kesinceye kadar. hayal kırıklığı yaşamamız, göbek bağımız koptuğundan itibaren bizim kaderimiz. bunları her insan eninde sonunda yaşadıklarıyla öğrenir zaten. ya da tesadüfen başlıktaki şahsın akıl hocalarından schopenhauer okursunuz, ardından bu manyağı okursunuz artık hiçbir şey yaşamanıza gerek kalmaz, her şeyin farkındasınızdır.

    bir dilenciye veya yardıma ihtiyacı olan birine duyduğunuz vicdani acıma duygunuzu körelttirir bu iki puşt size. şopinin zenginlik-can sıkıntısı-fakirlik-yaşam savaşı dörtgeni teorisi o kadar mantıklı gelir ki para kazanma hevesiniz daha iş hayatına başlamadan sönebilir. iki ay sonra mezun olacak olan ben, okuduğu bölüm gereği özel sektörde rekabet etmek zorunda olan ben bu iki puşttan ötürü belki de başarılı olamayacağım. bunlar öyle fenadır ki, toplumsallık dürtüsü tanımları o kadar kusursuzdur ki insanı bir anda toplumdan soyutlarlar. sosyal medya kullanmam ben. her gün neden sorusuna ezber cevaplar veririm. bir yere bir mekana gidilince paylaşmam, çevreme gösteriş yapabilme hevesimi en insani heveslerden birini elimden aldı bu iki dahi şerefsiz. kadınlardan nefret ettirirler mesela; öyle haklı argümanları vardır ki evlilikle ilgili, ilişkilerle ilgili. ama bu samimiyetsizlerden biri hayatı boyunca yatağından kadını eksik etmemiş, diğeri de mavi gözlü bir şeytanın peşinde yıllarını harcamıştır. inancınızı elinizden alırlar, dogmatik hiçbir şeye inandırmazlar sizi. bu dünyanın cehennem olduğunu öğrenirsiniz, "dünya üzerinde sadece iki kişi kalsa, daha güçlü olanın, çizmelerini cilalamak uğruna cila yokluğunda yağını almak için biricik yoldaşını öldürmekte bir an bile tereddüt etmeyeceğine canı gönülden inanıyorum.” ulan iyi hoş da bize bir yaşama nedeni verin. ha haksızlık etmeyelim şopi verir bir tane: mutlak mutluluk ancak ve ancak kendini sürekli geliştirmeyle elde edilir der. niçin? kendi salome'muzu bulup kendi şeytanımızı kendi yatağımıza sokmak için mi, yoksa sahibinden yediği kırbaçlarla ölen bir fayton görüp delirmek için mi?

    arthur schopenhauer ve friedrich nietzsche; umarım ki einstein'ın patlattığı newton gibi, modern psikolojinin patlattığı freud gibi, modern tarihin ve bilimin patlattığı marx gibi sizi de birgün birileri patlatır. puştlar sizi.
  • yazdığı mektupları üniversitemin kütüphanesinde ciltler halinde bulduğumda heyecandan koşa koşa evime geldim ve yazdıklarını dünden beri saatlerce okudum. hissettiğim şeyleri nasıl yazıya dökeceğimi bilemiyorum, kimi yazılarına kocaman gülümsedim, kimi yazılarına çok üzüldüm. lou andreas-salome hakkında yazdıklarında, insanların onu anlamasını umarak içini döktüğü mektuplarında kendimi buldum. okuyan biri küçümseyebilir, kendini onunla mı kıyaslıyorsun diye ama evet, kitaplarını ve karaladığı mektupları/taslakları okudukça ne kadar benzer yönlerimiz olduğunu fark ettim ve bugün anladım ki, aslında o da çok normal bir insandı. hastalıklarla, baş ağrıları ve diğer fiziksel acılarla boğuştu. aşık oldu, duygularına yenik düştüğü için kendine kızdı. kız kardeşi ve annesiyle problemler yaşadı, basel’de iş arkadaşı olan profesörlerle anlaşamadı ama tüm bunlar olurken hep çok yalnız kaldı, içini kimseye dökemedi ve kimseye kendini anlatamadı. sonuç olarak ise tamamen kendi içine dönmüş bir kişilik olarak hayatını tamamladı. bence nietzsche hem hayattayken, hem de ölümünden sonra en yalnız kalmış ve en yanlış anlaşılmış insan ve bu onun en korktuğu şeymiş aslında. ne acı.

    lou salome'a karşı duygularından artık vazgeçtiği, nispeten neşeli ve enerjik zamanlarından durgunluğa geçtiği ve zerdüşt'ü yazıp yayınlanmasını beklediği sıralar en yakın arkadaşına yazdığı bir mektubunu çevirdim:

    "franz overbeck'e, mart 24, 1883.

    sevgili arkadaşım: bana uzun zamandır yazmamışsın gibi hissediyorum. belki de yanlışımdır; günler öyle uzun geliyor ki artık hiçbir ilgimin olmadığı bir günle ne yapılır bilmiyorum. derinlerde, hareketsiz kara bir melankoli. ve bitkinlik. çoğunlukla yataktayım -sağlığım için en iyi şey bu. çok zayıfladım - en kötü şey ise artık bir 6 ay daha yaşamanın nedenini göremiyorum -- her şey sıkıcı, acılı, iğrenç. çok yoksunum ve acı çekiyorum, ve tüm anlamın ötesinde kavrıyorum; eksikliklerimi, hatalarımı ve geçmiş entelektüel yaşamımın tüm felaketlerini. artık bir şeyleri iyi yapmak için çok geç, bir daha asla iyi bir şey yapmayacağım. bir şey yapmanın amacı ne ki?

    bu bana son aptallığımı hatırlattı - zerdüşt'ten bahsediyorum (yazımı okuyabiliyor musun? bir domuz gibi yazıyorum). her birkaç günde bir unutuyorum onu, merak ediyorum acaba bir değeri var mıdır; bu kış bir karara ulaşmaktan acizim, ve bu gerçekten ahmakça bir yanlış olabilir. bu arada onu ne duydum ne de gördüm: hızlı basılması benim tek şartımdı. günbegün, tüm basımı durdurmaları için bir mektup yazma isteğimi sadece genel yorgunluğum durdurdu; 4 haftadan fazladır basım örnekleri için bekliyorum - bana böyle davranmak çok kabaca. ama kim bu günlerde nazik ki bana?

    bu yıl kış bir ya da iki ay uzadı. böyle olmasaydı dağlara daha erken gitmeyi ve biraz dağ havası almayı düşünebilirdim. genoa benim için doğru yer değil; dr.breiting öyle söylüyor.
    tek bir yürüyüşe bile çıkmadım. geceleri terliyorum. günlük baş ağrılarım daha az acılı, ama hala düzenli olarak geliyorlar.

    umarım sen ve sevgili eşin mutlusunuzdur; senin hayatın kesinlikle bir başarısızlık değil - zevkle düşünüyorum bunu.

    arkadaşın f.n."

    bu da ilgimi çeken bir kesit, lou'nun onun ilgisine karşı tepkisini kendine yediremeyip sinirlenmiş sanırım.. yine en yakın arkadaşı franz overbeck'e, aralık 25, 1882.

    "bugün yürürken aklıma gelen bir şey beni güldürdü: bana bir 20 yaşında öğrenci gibi davrandı! ona aşık olmuş bir öğrenci gibi. oysa, benim gibi bilginler, sadece hayaletleri severler .- heyhat eğer bir insanı sevseydim, kısa zamanda böyle bir sevgiden yok olurdum. insanlık çok tamamlanmamış bir şey."
  • f.nietzsche 1844-1900 modern zamanın en etkileyici düşünürlerinden birisidir. alman filozof, ilk çağ uzmanı, kültür eleştirmeni ve şair.
    hristiyanlığı eleştirmesiyle bilinen nietzsche'nin birçok papaz çıkartmış bir aileden gelmiş olması ironiktir. din konusundaki ilk ilgilisi klasik filolojiyle yer değiştirmiştir.
    -sağlığına gelince nietzche'nin 1889'da ilk günlerinde zihinsel yetilerini tümüyle yitirdi. bir iki eski dostuna yazdığı çılgın mektuplar sayesinde torino'da olduğu saptandı ve bakım altına alındı. çıldırmasının nedeni öğrencilik yıllarında yakalandığı frenginin ilerleyerek üçüncü evreye girmesine bağladı. olağan üstü bir zihne sahipti. kötü durumdaki sağlığı yüzünden sadece 20 dk'lık bölümler halinde yazabiliyordu. bu yüzden çoğu kitapları uzun felsefik tezler yerine keskin aforizmalar etkileyici ifadeler doluydu. nietzsche, çıldırmasından hemen sonra yahudi düşmanı bir alman milliyetçisiyle evli olan kız kardeşi elisabeth'in çabalarıyla, milliyetçi ve ırkçı görüşlerine alet edildi. 2 dünya savaşından hemen sonra yapılan bir dizi alıştırma ise kız kardeşinin çarpıtmalarını ortaya çıkardı; nietzche'nin felsefe görüşünün milliyetçiliğe yabancı, hatta karşıt olduğu vurgulandı.
  • ünlü alman yazardır.bıyıkları şekil baya.
  • dehasını burun deliklerinden aldığını söyleyen alman filozof-yazardır kendileri. aynı zamanda nihilizm'in (hiçcilik) kurucusudur.
  • alman olduğu halde almanlardan hazzetmeyen filozof. yahudi karşıtı oluşumlardan nefret etmiştir. yazdığı kitaplar ilk başlarda almanyada pek fazla okunmasa da avrupada giderek etki uyandırmıştır.

    dindar bir ailede yetişmiş, babası öldükten sonra kadınlarla dolu bir evde büyümesi içine kapanık olmasına neden olmuştur. karşı cinsle arasının pek iyi olmamasından dolayı eşcinsel olduğuna dair rivayetler vardır. bilinene göre bir kadına aşık olmuş fakat karşılık bulamamıştır.

    kitaplarında çok ağır eleştiriler vardır ki birçok insanın düşüncelerine tercüman olur.
hesabın var mı? giriş yap