• tarihler ekimin sonunu gosteriyor. sonbahar henuz ugramamis guney topraklarina. kendi kucuk ruhu buyuk konser salonlarindan birindeyim. seyirci sayi olarak az olsa da kalite olarak ust seviyede. muzigi sevmisler, muzige inanip da gelmisler. daha ne istersin? bi de sanirim yanina acayip guzel bakan, tercihen koyu kumral ve yesil gozlu birini istersin. ee o da varsa yaninda? o zaman iki tane woodchuck ile sarhos olur musun? ee niye olmayasin be abi. seratoninden iyi kafa yapan ne var su hayatta.

    onden kanada'nin medari iftihari plants and animals cikiyor. niyetim onlari da izlemek. gel gor ki olmuyor iste. gulusu ayri, kokusu ayri guzel. orada oylece zaman ve mekan kavramini yitirmisken bye bye bye ile kendime geliyorum. az biraz heyecan birazcik da hosnutlukla sarkiyi iyi dinlemesini tembihliyorum sahneye bakmadan. zaman ve mekan. ne kadar aptal iki kavram.

    acilis things'le. the modern leper geliyor pesi sira. "you must be a masochist to love a modern leper on her last leg" diyorlar usulca, benden mi bahsediliyor lan yoksa. nothing like you ve birkac dakika sonra gelen the wrestle ile peak yapiyor sahne. encore'da akustik keep yourself warm ortaligin ebesine ozenle atliyor. the twist'ten daha cok yakisan konser kapanis sarkisi var midir acaba?

    konser bitiyor, mekani terketme vakti. disari cikiyoruz. kosede evening muse neon isiklariyla selamliyor bizi. ben de caktirmadan selama karsilik veriyorum, bi de o esnada elini tutuyorum. sicacik elleri. bir dukkanin onunden geciyoruz. nazar boncugu goruyorum, bak turk isi bu diye gosteriyorum. cahil sevimliligiyle "kandirma beni" diyor. ben usteleyemeden ordan biri karisiyor soze. daha iceride bir suru turk isi var diyor. porselen tabaklari gosteriyor. "bak goruyor musun" diyorum. "sen bana inanmamaya devam et".

    ufak capta bir amerikan ruyasi dedikleri boyle bir sey iste. biraz parlak isiklar. biraz muzigin ruhu. biraz guzel kiz(lar). biraz da bilinmezlik var. oylece yururken nereye gittigimizi henuz bilmiyoruz. birbirimize ne kadar dayanabilecegimizi de. sadece yuruyoruz. amerikan ruyasi bile sonumuzun ne olacagini bilmiyor. zaten bilmesin de...
  • keep yourself warm adlı eserlerinde kaka sözlerle sakin müziği (özellikle şarkının başında herif ilahi söylüyor sanırsın halbuse tekrar tekrar i'll get my hole diyor) birleştirerek indienin dibine vurmuş gibi görünen grup. süper şarkı yapmışlar, dinlerim ki ben bunları.
  • selkirk, iskoçya'dan çıkıp yeni albümleri the winter of mixed drinks ile birilkte toplam 3 albüm yayınlamış olan indie grubu. grup elemanları scott hutchinson, grant hutchinson, billy kennedy, andy monaghan ve gordeon skene'dir. siz değerli dinleyiciler tarafından kendilerine kesinlikle bir şans verilmelidir.
    (bkz: foot shooter)
  • vaktiyle chuck'ın, hayatıma kattığı güzelliklerden yalnızca biri. bilhassa swim until you can't see land ile ince ince ruhuma akar.
  • ilginc bi sekilde karsıma çıkan leziz indie tarzda yapan müzik yapan iskoç grup.sings the greys ve the midnight organ fight isimli fat cat recordstan çıkan iki albümleri var.
  • çok uzun zamandır dinlediğim en en en güzel indie pop şarkısının (bkz: get out) yaratıcısı grup. diğer eserlerini dinlemeyi de iple çekiyorum fakat şimdilik takılı kaldım.

    bırakalım indie'yi britanyalılar yapsın!

    bir de, scott hutchison ne güzel bir adamsın.
  • chuck sayesinde tanıdığım "indie müzik nedir, nasıl yapılır?" sorusunun cevabı mükemmel müzik grubu. diziye soundtrack olmuş parçaları; backwards walk, keep yourself warm, snake, swim until you can't see land ve the twist.

    özellikle keep yourself warm dizide inanılmaz önemli bir yere sahip. en can alıcı sahnelerden birinde sanki dizi için yazılmış gibi devreye giriyor. o yüzdendir sanırım ne zaman scott hutchison'ın sesini duysam, hayatımda önemli bir yere koyduğum bu dizinin sahneleri aklıma geliyor, diziyi ilk izlediğim zamanlardaki hayatım, yaşadıklarım aklıma geliyor.

    açıkcası bu grubun tanınmasındaki büyük etkenlerden birisi bu dizi. tanıdığım, dinlediğim için çok mutluyum frightened rabbit'i.

    ayrıca; the woodpile, good arms vs. bad arms ve holy de ayrı yere sahip mükemmel parçalar.
  • memleketlerinin en az viskileri kadar güzel grubu.
    (bkz: the twist/@dontgetanybigideas)
    (bkz: the midnight organ fight)
  • 5 şubat'ta yayımlanan albümleri pedestrian verse'ten çıkan son single backyard skulls'ın videosu için:

    http://www.youtube.com/watch?v=bx7df89a3z4
hesabın var mı? giriş yap