frontline
-
bir pbs harikasi. film tadinda, haftalik belgeseller serisidir. belgeseller standard medyanin gundemde tuttugu konularla ilgili olabilecegi gibi, genelde bunlara on-ayak olan, ya da tamamen gundem ile alakasiz olabilir. kendi seyirci kitlesini "non fiction" okuyan sosyal kapitalistler olarak tanimlar. national geographic'in alternatif gibi gozuken misyoner tavrina nadir rastlanir. her program ayri bir editor, muhabir vs. tarafindan hazirlandigi icin standard bir lezzeti yoktur, ya da zamanla gelisir/degisir. beyin gidiklatan nadir televizyon urunlerinden. http://www.pbs.org/wgbh/pages/frontline/
-
(bkz: medal of honor frontline)
-
kedi kopege bulasan pire, bit ve kene'nin vücuttan atılması ve daha sonra da gelecek olan kenelerin daha yumurtlamadan ölmesi icin kullanılan ilacın adı. deriye nüfuz ederek bu tür dış parazit lerden koruma saglar. damla olarak hayvanın ensesine uygulanır.60 gunde bir uygulamak yeterli olmaktadır.
-
wrexham in holigan grubunun ismi.
-
fender firmasının aylık dergisinin ismi.
-
kedi köpeğin deri altına yerleşip kene, pire vb. kan emiciyi uzak tutan bayer yapımı ilaç. bu aralar kene uyarısı ve kırım kongo kanamalı ateşi sayesinde yok satıyor. yerine muadillerine rastlayabilirsiniz. kendisi yok şu aralar.
-
evden dışarı çıkmamasına rağmen apartmanda beslediğiniz tatlı sokak kedilerinizden dolayı bir şekilde pirelenmeyi başaran bir kediniz varsa, her ay bir frontline'ı ensesine uyguladığınız takdirde kendinizi de, onu da rahat ettirirsiniz.
-
2008 çıkışlı wanderlust albümünden gavin rossdale parçası..
i haven't been to hell and back
cause baby i'm still here
standing on the frontline
devil gotta do our time
i miss my wife and family
they move heaven and earth for me
i'm hold on to what i'm the missing most
you and baby and the holy ghost
whatcha need is just what you deserve
whatcha need
whatcha need
don't wait up baby
don't wait for love
don't wake up baby
gonna bring you my love
in the arms of friendly fire
everyone has the same desire
all the heroes so long gone
gotta have the spirit and a loaded gun
hand shakes my heart is empty
i go wherever they send me
say it loud when you said freedom
this is the time for the killing season
gonna bring you my love
my love
gonna bring you my love
hey
and my love
gonna bring you my
love hey
i stick around
i put everything in its place
i stick around
everywhere i see your face
don't wait up baby
don't wait for love
don't wake up baby
gonna bring you my love
i'm gonna bring you my love
i'm gonna bring you my love
yeah -
bir kurumda*, dış paydaşlarla* doğrudan muhatap olan ve konumları itibarıyla kurumu temsil eden kişilere* ingilizcede verilen isim. örneğin, satış ekibi, tezgahtarlar, medya eğitimi almış yönetici takımı, maliye geldiği zaman muhasebe müdürü, belediye geldiği zaman idari müdür, başbakan geldiği zaman patronun kızı frontline sayılır. türkçe karşılığı olarak "ön saflar" önerilebilir.
-
(bkz: frontline is everywhere)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap