fular

• insanı biliyorum havalarına sokan boyun bağı. boyun tutulması nedeniyle takmama rağmen evren hakkında sınırsız bilgi sahibi gibi gezmemi sağlayan havalı şey. sanki her an butona basıp doğru cevabı verecekmişim gibi hissettiriyor. hiçbir şeyden pişman olmazmışım, ne yaparsam en doğrusunu yaparmışım, bunun için doğmuşum gibi geliyor. ha bir de, yürürken ardımdan bir yığın insan geliyor sanıyorum ki, o benim küçük tatlı paranoyam. zaten vardı. bu taraftan. evet.
• 'julius sezari' tereddutsuz bir cirpida jul sezar diye okuyan insan default olarak fular ve saraptir zihnimde.
• yıllarca izciler bunu ibişlik olsun diye takıyor sanırdım ve yıllarca dağa taşa geziye gider ensemi yaka yaka gelirdim... son yanık vakasından sonra wc'de kafam netleşti. bir anda birleştirdim iki olguyu, bunca yıldır ibişlik yapan meğer benmişim.
• son zamanlarda pek bir moda bu anacım. yalnız tabi kemik gözlüklen birleştirip "dur lan akşam ortamda bağımsız film konusunu filan da açarım, akabininde karıya kıza yılan gibi akarım sısıs" fikriyatında olan alter egoma ait olanı dikmen çıkışında mahallenin gençleri tarafından tartaklanırken yırtıldı. bunu yerinde ve zamanında takmalıyız.
• annemin ceyizime envai cesidini koydugu aksesuar. orgu olani mi, ipek olani mi, uclari oyali olani mi dersiniz? butun bunlari da ben daha cocukken bir hevesle yapmis/yaptirmis. allah'tan vintage tir sudur budur bir suru garip moda akimi oluyor da benim bu goz nuru fularlarim hala guzel ve zarif duruyor.
• evropali erkeklerin de kah robe de chambre icine kah smart casual giyinişde gömlek içine taktıkları kravat irisi.
  ayrica yavrukurt ve izcilerin vazgeçilmez aksesuari
• hıncal uluç'un nerdeyse her giysisinde kullandığı aksesuar
• boyun morluğu saklambaç oynamak istediğinde arkasına gizlendiği şey.
• bir hostes gelenegi
• kumaşların boyandığı büyük kazanlar