• nacizane w h auden siiri...

    stop all the clocks, cut off the telephone,
    prevent the dog from barking with a juicy bone,
    silence the pianos and with muffled drum
    bring out the coffin, let the mourners come.

    let aeroplanes circle moaning overhead
    scribbling on the sky the message he is dead,
    put crepe bows round the white necks of the public doves,
    let the traffic policemen wear black cotton gloves.

    he was my north, my south, my east and west,
    my working week and my sunday rest,
    my noon, my midnight, my talk, my song;
    i thought that love would last for ever: i was wrong.

    the stars are not wanted now; put out every one:
    pack up the moon and dismantle the sun;
    pour away the ocean and sweep up the woods:
    for nothing now can ever come to any good.
  • w h auden in 29 yaşında 1936 yılında yazdığı şiir.
    şiir, sanıldığının aksine, ölen bir sevgili için değil, w h auden ve christopher isherwood un yazmış olduğu oyun the ascent of f6 da şarkı şeklinde hedli anderson tarafından söylenmesi için yazılmış, benjamin britten tarafından bestelenmiştir.
  • günü geldiğinde*, beni seven birinin a tout le monde çalmadan önce okumasını istediğim şiir. niye lan güzel olmaz mı?

    ed mi dit?.. yalnız bunu yapabilecek kadar kocaman yüreği olan birini bulmak herkese nasip olmuyormuş... bense kendimi ancak şanslı addedebiliyorum. daim olsun... ben gittiğimde bile.
  • çeviriden çeviriye fark vardır, ama filmde geçen altyazılı hali en iyisi sanırım.

    tüm saatleri durdurun, tüm telefonları kesin.
    köpeğin önüne etli bir kemik atın havlamasın.
    piyanoları susturun ve davullar eşliğinde tabutu getirin.
    dua edenler gelsin.
    uçaklar başımızın üzerinde daireler çizerek tüm gökyüzüne şu mesajı yazsın:
    o öldü.
    sokak güvercinlerinin boyunlarına şifon yas atkılar takın.
    trafik polislerine siyah pamuklu eldiven giydirin.
    o benim kuzeyimdi, güneyimdi, doğumdu, batımdı.
    çalışma haftamdı, pazar dinlencemdi.
    öğlenimdi, geceyarımdı,konuşmam, şarkımdı.
    aşk sonsuza dek sürer sandım; yanılmışım.
    artık yıldızlar burada istenmiyor, hepsini söndürün.
    ayı paketleyin, güneşi söküp götürün.
    okyanusu akıtın gitsin, ormanları süpürün.
    çünkü artık hiçbir şeyin anlamı ve yararı yok.

    filmdeki muhteşem sergilenişi içinse
  • w h auden'e ait bir şiir ya da dizeler bütünü.
    dört düğün bir cenaze adlı 94 yapımı filmde dramatik bir sahne esnasında da seslendirilen, şahane mısralar içeren bir eserdir. öyle ki çevirisi dahi derinliğini azaltmamaktadır. okunduğunda ya da dinlendiğinde insanı bir anda six feet under atmosferine taşımaktadır. hüzünlü okumalar...
  • kafiyeler biraz eğreti dursa da çevirmiş bulundum bir kere:

    durdurun tüm saatleri, telefonu kesin,
    havlatmayın köpeği ardından leziz kemiğin,
    piyanoları susturun ve boğuk davullarla
    tabutu getirin, bırakın gelsin yaslılar.

    daireler çizsin uçaklar inleyerek gökte
    çizsinler gökyüzünde “o öldü” diye.
    siyah fiyonklar bağlayın beyaz boyunlarına özgür güvercinlerin,
    trafik polisleri de siyah pamuklu eldivenler giysin.

    kuzey’imdi benim, güney’im, doğu’m, batı’m,
    iş günlerim ve pazar istirahatım,
    öğlem, gecem, konuşmam, şarkım;
    bu aşk sonsuza kadar sürer sandım: yanıldım.

    yıldızlar istenmiyor artık; hepsini söndürün,
    ay’ı paketleyin ve sökün güneş’i,
    boşaltın okyanusu ve ormanı süpürün;
    çünkü hiçbir şey göremez artık iyiyi.
  • çok sevdiğiniz birini kaybettikten sonraki o boşluk hissini, onun ölümüyle beraber hayatınızda kıymetli bir şey kalmadığını anlatan bir w h auden şiiri.

    ...
    he was my north, my south, my east and west,
    my working week and my sunday rest,
    my noon, my midnight, my talk, my song;
    i thought that love would last for ever: i was wrong.

    the stars are not wanted now; put out every one:
    pack up the moon and dismantle the sun;
    pour away the ocean and sweep up the woods:
    for nothing now can ever come to any good.
hesabın var mı? giriş yap