• toplumların içinde her zaman haksızlık yapan, elindeki gücü kullanarak zulm edenlere karşı bir nefret birikir. işler değiştiği zaman biriken nefret genellikle orantısız bir adalet arayışına dönüşür. tabii ki devrik liderin meydanda linç edilip vücudunun parçalanması doğru değildir, ancak seneler boyunca halkına yaptıkları, ölen insanların hakkı hapis cezası verilerek halkı tatmin etmez. doğru-yanlış tartışılır ama gerçek böyle.

    bahsedilen kişilerden biri mesleğine ve kişisel bağlantılarına güvenerek medyadaki ifade özgürlüğünü kısıtladı. kaldı ki kendisi ile ilgili dalga geçilmesinin en büyük sebebi ekmeğini yediği insanların ülkede baskı ortamı oluşturan partinin mensubu olması.

    diğer kişi de aynı şekilde mevcut yönetimden güç bularak insanların sevdiği, saydığı toplumsal değerlere kinini kusmuş. normalde hukuken ceza alması gerekirdi.

    her iki durumdaki insanda da mesleki yetersizliklere ( detaya girmeyeceğim, isteyen araştırabilir), öz güven eksikliği (eleştirilere verdikleri tepkiler), rağmen mevcut egemen güce sırtlarını yaslayarak muhalif insanları ezmeye çalıştılar. doğal olarak bu haksızlığa büyük bir tepki oluştu. insanlar 15 yıldır içlerinde tutuyor pek çok haksızlığı. polisin attığı her tekme, milletvekilinin halktan birine ettiği her küfür, hapse atılan her mualif... her şey. ve bütün bunların sorumlusunun aynı derece mevcut egemen güce sırtlarını yaslayanların olduğunu düşünüyoruz. yıllarca yapılan haksızlıkların birikimi en medeni insanı bile zorlayacaktır.

    dolayısı ile rüzgar yön değiştirdiğinde dua edin çok kalp kırmış olmayasınız. bu yapılanların hiç biri unutulmaz.
  • her bedeviye ve bedevi yalakasına yapılmasını tavsiye ettiğim demokratik faaliyet.

    evet demokratik.

    zira demokrasinin var olması için antidemokratik bedevi ideolojisi yok edilmelidir.

    tıpkı nazizmin yok edilmesi gibi.
  • meltem banko olayını ya bilmiyor 4 üstteki arkadaş, yada dezenformasyon peşinde. meltem banko akp'den milletvekili aday adayı iken twitterdan ekşiye sallayıp duruyordu, seçilememesi üzerine ekşide doğal olarak kendisiyle dalga geçmeye başlandı, fakat kendisi ne yaptı, hakaret olsun olmasın hakkındaki bütün entryleri jet hızıyla sildirtti. bundan sonra başladı bütün olay, o sildirdikçe millet daha da yazmaya başladı.
  • herkes hak ettiğini bulur öyle değil mi?
  • dezenformasyon kokan başlık. furkan'ın yaptığı değerlerimizle dalga geçmek değil, ülkenin kurucusuna, devlet büyüğüne hakaret. iftira kabul edilebilecek yazılar bile vardı. hatta furkan ülkenin en çok oy alan ikinci partisinin başkanını açık açık hedef bile gösterdi.

    meltem banko başlığı altında olanlar ise meltem hanımın "kendi isteğiyle" yaptığı "kamuya açık yayında" yaşananların yazılması. üslup tartışılabilir ancak ne bir hakaret ne bir iftira var.

    burada sorgulanması gereken "bakın kadın acıyıp dava açmıyor içeri attırmıyor" düşüncesi değil, kendi isminin hiç geçmediği "periskop, osurmak, uyumak" gibi kelimelerin geçtiği başlıkları bile nasıl kolayca sildirebiliyor olduğudur.
hesabın var mı? giriş yap