• bugünü bir kenara yazın.bugün futbol tarihine kara leke olarak geçilmesi gereken bir gün:
    espanyol 2-1 real madrid
    bayern 1-2 frankfurt
    rennes 2-0 psg
    ajax 0-1 utrecht
    zenit 1-2 sochi
    bologna 3-0 lazio
    benfica 0-1 portimonense
    granada 1-0 sevilla
  • ayaktopu.

    z kuşağının bilmediği bazı mahalle maçı kuralları:

    1- şişman olan her zaman kalecidir
    2- oyun sadece tüm oyuncular yorgunsa biter ( kural 5 hariç )
    3- hakem yok
    4- sadece faul ciddiyse penaltı olur
    5- topun sahibi sinirlenirse maç biter
    6- en iyi 2 oyuncu aynı takımda oynayamaz o yüzden herkes kendi oyucularını seçer
    7- eğer en son seçildiysen bu küçük düşürücüdür
    8- sahadaki en iyi oyuncu top sahibiyle aynı takımda değilse maç çok geç başlar.
  • psikoterapi almaya başlayışımın 8. ayında sevebildiğim spor. içimde hep ukteydi. hep söylerdim “keşke ben de sevebilsem, mahallemin takımının * taraftarı olsam, şu spordan keyif alsam” diye. birkaç ay önce bir gün britanya vatandaşı ve ingiltere milli takım taraftarı pakistanlı arkadaşlarım ** avrupa kupası maçı izleyeceklerini söylediler ve ben de bira içerek onlara eşlik ettim. oyunu seyretmenin bana keyif verdiğini gördüğümde heyecanlandım. artık mahalle maçlarında istenmeyen adam oluşum, ille araya kaynak edersem de kaleye geçişim ve kaledeyken de alaylarla dışlanışım çağrışmıyordu bu sporu izlerken.

    ömrümün ilk 24 yılının şişman olarak geçişinin mental etkilerinden yavaş yavaş kurtulduğumu bana hissettiren güzide spor.
  • dunyanin en populer ikinci eglence unsuru. birincisi muzik.
  • siz sadece şampiyonlar ligi'ni, dünya kupası'nı falan biliyorsunuz ama bu oluşumlar mevcut futbolun %1'i bile değil.

    o kadar çok alt lig ve federasyonlara bağlı olmayan turnuva var ki futbol dediğimiz oyunun mutfağı esasen buralar.

    halı sahaya adımını atan 3 ay sonra;

    para mı veriyorlar?
    disko yerine futbol mu?
    beslenme mi?
    antreman mı?
    yine mi maç?

    demeye başlar...

    eğer bir şekilde 105 68'e çıkacak kadar fizik kondisyon sahibi olursanız bu oyunun ne kadar zevkli, bağımlılık yaratıcı ve aslında ne kadar sakin bir oyun olduğunu göreceksiniz.

    size sadece 35 km/h ile koşan gareth bale'i gösterdikleri için siz de zannediyorsunuz ki bu mevzunun özü çok hızlı koşmak. hedefiniz real madrid ise bu hızlar gerekli siz daha halı saha aşamasında off çok yavaşım, para da vermiyorlar en iyisi bırakayım diyorsunuz.

    patlayarak, 5 saniye bile olsa 20 km/h koşabiliyorsanız sizlere yeter de artar.

    türkiye'nin makus bir talihi var. ister scout, ister yönetici, ister beden eğitimi öğretmeni... kim olursa olsun gider ve 10 yaşında 170 cm olan vurdu mu direkleri yıkan çocuklara bundan futbolcu olur der.

    futbolcu olabileceğini 10 yaşında belli eden adamı futbolcu diye seçmek kolay. gerideki sıradan milyonları futbolcu yapmak büyük olay.

    kolay olanında çok başarılıyız ama futbol işçisi yaratma konusunda dünya'da diplerde yer alıyoruz.

    ne zaman ki maksimum hızı 20 km/h olan adamlardan futbol işçileri yaratırız.

    ne zaman ki topa vurmasını dahi bilmeyenlere vurmayı öğretiriz.

    ne zaman ki önce kondisyon sonra yetenek deriz.

    işte o zaman bir şeyler değişecek.

    halı sahaya gelmek yerine bahane uyduran arkadaş da...

    para vermiyorlar ben futbol oynamam parasız diyen arkadaş da...

    direkleri yıkan adama çok büyük iş gibi ahan da bu topçu işte diyen de...

    mahalle takımını bilmezken oturup dünya kupası izleyen de...

    sigaraya para bulduğu halde resmi yayıncı selçuksports hehehe diyen de...

    ben dahil, herkes ama herkes bu rezaletin sorumlusu.

    futbol bizim vatanımız ise hepimiz birer vatan hainiyiz.

    hemen şimdi şu dakika futbolu futbol olduğu için severseniz bir şeyler değişecek.

    futbolu sevin ve doğru şekilde anlayın.

    örnek olarak, bu güneşli cumartesi gününde avm'ye gitmeyip antremana gitmek ülke futbolu açısından çok doğru bir hareket olacaktır.

    ben lisanslı futbolcu değilim, kulübüm yok demek de bir bahane değil.

    hemen en yakın ilçe spor müdürlüğü tesisinde antremanlara başlayabilirsiniz.

    şu anda kim bu deli diyorsunuz çünkü futbolu futbol olduğu için sevmiyorsunuz.
  • taraftarlık kısmına hiçbir zaman anlam veremediğim spordur. az önce sabiha gökçen'e indim. yüzlerce fenerbahçeli bir pazar gecesi bu saatte buraya doluşmuş. ortalık stadyum gibi inliyor. hangi maç oynandı, ne oluyor bilmiyorum. bu hengame bana gereksiz geliyor. insanların daha önemli işleri yok mu? milyonları götürecek diye birileri, kendinizi niye yırtıyorsunuz anlamam. herkesin gözünde, hareketlerinde bir ciddiyet, eğlenmeye değil savaşa gelmişler gibi. lan bir oyun bu, basit bir oyun. kriket neyse, golf neyse, futbol da o lan.
  • ilk defa bir hafta izlemediğim spor dalı. tabi maç haftası için geçerli
  • bildiğimiz tarzda futbolun gelişimindeki kilit nokta ekim 1863'te bir düzine okul ve kulüpten temsilcinin londra’daki masonlar tavernasında toplanarak bir futbol federasyonu kurmak ve belirlenecek resmi kurallarla birlikte o federasyona bağlı olarak futbol oynamak üzerine anlaşmalarıdır.

    bu toplantı öncesinde de futbol büyük erkek gruplarının bir köyün bir ucundan diğer ucuna bir topu taşımak için savaştığı “orta çağ futbolu"ndan çok daha gelişmiş durumdaydı.

    19. yüzyılın başlarında devlet okullarında açıkça tanımlanmış kurallara sahip organize maçlar oynanıyordu. bununla birlikte her okulun kendi özel kuralları vardı ve bu farklı kurallar uluslararası ve rekabetçi maçların organizasyonunu sorunlu hale getiriyordu. kurallar tolere edilecek temas miktarı ve hacking gibi (karşı kulübün oyuncusunun diz altına vurarak müdahale etmek) orta çağ futbolu’ndan kalan kurallarda farklılaşıyordu.

    bu toplantıda saha uzunluğu, kale boyutu ve ofsayt kuralının erken bir biçimi dahil olmak üzere on dört kural üzerinde anlaşmaya varılmıştır. takımlardaki oyuncu sayısı belirlenmemiştir. “fair catch” (modern avustralya futbolu futbolunda olduğu gibi) talep etmek hala mümkün bırakılmıştı. hacking ise yasaklanmıştır. bu karar blackheath kulübü’nün protesto için federasyon dışında kalmasına neden olmuştur.

    yürürlükte olan sadece 1863 kuralları değildi. cambridge’de kuralları belirlemek için girişimlerde bulunulmuştu ve bazı kulüpler hala 1857'de sheffield’da hazırlanan kurallar altında oynuyordu. 1877'de iki kural grubu birleştirildi.

    ilk “fa challenge cup” 1871/72'de gerçekleştirildi ve sporun kuzeyde ve midlands'da artan popülaritesi 1888'de “english football league”in kurulmasına sebep oldu.

    ilk resmi uluslararası futbol maçı ingiltere ve iskoçya arasında 1872'de st. andrew günü’nde west of scotland kriket sahası’nda oynandı. 4.000 seyirci tarafından izlenen maç 0-0 berabere bitti.

    bbc history extra
  • 40 yaş üstü oyunculara yer olmayan spor. 35 bile fazla hatta.
  • ünsüz bir futbol dehası olarak 2010'lardan beri oyunun beklerden kurulmaya başlayacağını iddia ediyordum.

    marcelo ve alves dışında bunu pek yapan yoktu.

    günümüzde guardi cancelo'yu biraz bu rolde kullanıyor, lakin 5, 10 yıl içinde bütün beklerin oyun kurulumuna direkt etkisinin olacağını düşünüyorum.

    beklerin çaprazdan derinlemesine sahayı görebilmesi çok büyük bir avantaj. bunun daha fazla kullanılacağını düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap