• ---önsöz---

    arkadaşlar. "sen ne bilirsin aq? sıçmık. cahil. vay babanın kemiğine" filan denilince alınmıyorum, üzülmüyorum. bir tartışma konusu açıyorum ve mantıklı gelen tüm ters argümanları değerlendiriyorum. resmi bir dilekçe geldi. adam "eyer x salonu ayarlanamıyorsa" yazmış. resmi dilekçede bunu yazıyor adam. gelecekseniz, çözümle gelin. bu adamları mı düzgün eğitiyorsun, ğ'yi mi alfabeden atıyorsun, bir çözüm bulacaksın. dilbilgisi ve yazım kurallarından bu kadar bihaber bir topluluk ben görmedim. aç debe'ye bak, millet ne yazmış, nasıl yazmış. ortada bir sorun var. bence bu sorunun en kolay yolu ğ harfini atmak ve farklı bir imla ile okuma sorununu çözmektir. koskoca parti lideri mitinginde "geleceğiz" diyor ama onun okunuşu "gelicez". liseli de whatsapp'tan yazarken "gelicez" diyor. ortada bir dil sorunu var, sen kalkmış "sen ne bilirsin amuagoyim" diyorsun. öneriyle gelin, tartışma kültürümüz kavga ve hakaret etmekten ayrı olsun biraz. sanki ben "istediğiniz kadar karşı çıkın, o ğ'yi yıkacağız" demişim gibi ya. neticede fikrim aynıdır. ğ harfi bir süre sonra alfabeden kaldırılacak ve yaşı maksimum 50 olan ve ortalama insan ömrü kadar yaşayan herkes bunu görecek.

    galat-ı meşhur, fasih-i mehcurdan evladır.

    ---önsöz---

    kişisel kanaatime göre önümüzdeki yirmi sene kadar bir süre sonra gerçekleşecektir.

    bilenler bilir. almanca'da scharfes s diye bir harf vardır. büyük b harfine benzer. artık kullanılmadığı için biz hazırlıkta okurken alfabeden çıkarılmıştı.

    bugün ğ ile ilgili debe'de bir entry gördüm. geçende de bu konu üzerine tartışıyorduk. öyle de enteliz işte, girsin.

    ğ sesle çıkarılan bir harfa değil. arap sesidir ğ ile kastedilen. ğayn. biz prodental bir dille konuştuğumuz için boğaz seslerimiz gelişmemiştir. bu yüzden diksiyon kurallarında da yer aldığı üzere ğ sesi çıkarılamaz.

    mesela kağnı kelimesini okurken "kaanı" denir. ya da yazılışı eğlencedir, y'yi çok vurgulamadan eylence diye okunur. oğuz, o'dan u'ya yumuşak bir geçiş yaparak "ouz" diye okunur. kağıt diye yazarız "kaat" diye okuruz. ğ sesini hiçbir zaman çıkarmayız. çıkarmaya çalışan da gereksiz bir çabayla kendini komik duruma düşürür.

    dilimiz latin alfabesine geçtiğinden beri de, kullanım şekli daha prodental olmuş ve bu yüzden arapça'dan bize miras kalan gırtlak seslerinin tamamı kaybolmuştur. bu sebeple, artık kullanılmayan ğ harfinin yerine bir noktalama işaretiyle meselenin çözülüp, ğ harfinin alfabeden çıkarılacağına inanıyorum.

    bu konuda kendimden çok eminim.

    başkanlık sistemiyle alakalı fikrimi dokuz sene önce söylemiş, sadece o aksi durum olan gezi ve 17-25'i tahmin edememiştim. yoksa tahminim tutmuştu.

    (bkz: #10782821)

    o yüzden o ğ alfabeden çıkacak!

    ekleme: efendim, ğ sesini boğazdan çıkarmazsınız. hatta çıkaranlar için de kötü düşünceler beslersiniz. gırtlaktan çıkan çoğu ses kaba ve ilkeldir. arapça evrimini yüz yıllar önce tamamladığı için birçok ses ilkel zamanlardan kalmıştır.

    türkçe evrimini tamamlamadı, devam ediyor evrimine. o yüzden şahit olacağımız bir zamanda ğ harfi yerine bir noktalama işaretiyle işi çözeceğimizi göreceğiz. bundan elli sene evvelki gazetelerin imla kurallarına bakınız ve bir de şimdiki imla kurallarına bakınız.

    milliyet arşiv'i açın ve 1950'lerde nasıl olup da şu anda "yapmaya" dediğimiz kelimenin "yapmağa" diye yazıldığını görüp şaşırın. o zamandan bu zamana ğ kaybolmuş da, tamamen mi kaybolmayacak sanıyorsunuz. biz ğ'yi vurgulamak için kullanıyoruz çünkü dilimiz günden güne şehirleşiyor. köylerde bile şehirleşiyor çünkü televizyon var. o yüzden bu geçiş elli seneleri değil yirmi ya da otuz kadar yarı sürelerde gerçekleşecek.

    ekleme 2: mecidiyeköy'e otobüs seferlerinin başlamasıyla ilgili yapılan haberin başlığına bakmanızı istirham ederim.

    http://cdn.gecmisgazete.com/…12-09-19/3514_3413.jpg

    bugün işlemeye olarak yazacağımız kelime o zamanlar "işlemeğe" olarak yazılıyormuş. ğ ilk olarak bazı kelimelerde kaldırılmış, zamanla da tamamen kalkacak. bir noktalama işaretiyle halledilebilecekken, bir harfin olması işi zorlaştırır, dil de kolaylama yönünde evrimleşir. o yüzden kaçarı yok. şimdiden sevdiğiniz ğ'lerle vedalaşın.

    ekleme 3: bir ekleme daha yapalım. neden ihtiyaç yok ğ'ye? çünki ğ, sadece vurgu amaçlı kullanılan bir harf olduğu ve kendi öz dilimize yönelik eğitimimiz vasat olduğu için yazımda büyük çoğunluk hata yapıyor. adam eylence yazıyor, deyil yazıyor, eyilmek diyor. demek ki, bu harf, eğitim sistemi eleştirisinden bağımsız kılınarak, zor bir harf. ses olarak zaten olmadığı için yazıda büyük zorluk çıkarıyor. e amacı zaten vurgu. o zaman gerek yok.

    kaat diye okunduğunu söylediğim kelimeyi, yani kağıdı, kâ-ıt diye yazayım ki, gaat demişim gibi anlaşılmasın. sen dümdüz kağıt mı diyorsun google translate? bunların hepsini karşılayacak noktalama işaretlerimiz var.

    kağıt - kâ-ıt
    değil - dî-il
    iğne - îne

    veee, gelelim tdk'ya:

    http://tdk.gov.tr/…m_seslissozluk&view=seslissozluk

    bu tdk'nın sesli sözlüğü. ğ harfi içeren tüm kelimeleri yazıp dinleyin ve ğ sesinin çıkıp çıkmadığına bakın.

    benden bu kadar. yirmi sene içinde görüşürüz. tüm sevdiğiniz ğ'ler elinizden teker teker gidecek. bir gecede ğ kalkacak ve o zaman sözlerimde ne derece haklı olduğumu göreceksiniz. ğ'ler elinizden alındığında ben yine de yanınızda olacağım.

    ---son söz---

    dil, ihtiyaçlar ile şekillenir. nerede okuduğumu anımsayamıyorum, ilk seslerin gırtlak sesleri olduğu ve insanın zamanla ihtiyaca binaen dili ve dişleri kullandığını söylüyordu. zaten mantıklı olan da bu. hayvanların tamamına yakını sesleri gırtlaktan çıkarır. köpek konuşarak mı "hav hav" der. gırtlaktan yardırıyor işte hayvan. bu yüzden gırtlak sesleri ilkel seslerdir.

    dil, ihtiyaca göre şekillenir dedik. halbuki bu sava karşı çıkan herkes bir karikatüre inanır gibi davranıyor. sanki insanlar bir ara toplanmış ve "buna köpek diyelim. hmm. şuna masa diyelim ve bunun adı da dil olsun. kuralları da şu şu şudur" diyerek bir karara varmışlar gibi bir kutsallık atfediyorlar. iletişim ve dil sürekli bir evrim içindedir. iletişimin evriminin tanımı son yirmi yılda dramatik ölçüde hızlı gelişti. bu gelişmeye paralel olarak dil de değişmek zorundadır. zorunluluktan kastım birinin bu kuralları değiştirmesi ya da bunu dikte etmesi değil, doğal bir süreç olmasına vurgu yapmaktır. o yüzden neyine gaza geliyorsunuz, sanki ananız ğ'ymiş de ben ğ'ye küfretmişim gibi davranıyorsunuz anlamıyorum. kaldı ki "isminde ğ olan herkesi yakalayıp siksinler" de demedim. sadece şunu söylüyorum, değişime kapalı olabilirsiniz ama dil bu değişimlerden müstesnadır.

    şunu bilmiyordum, bazı yazar arkadaşlar uyardı hakaretle karışık. tdk'ya göre gelmeğe diye yazmak da doğruymuş. ancak ne var ki, gelmeğe yazan biriyle dalga geçeriz. hatta birisi "kadıköy'den eminönü'ne metrobüsle gelmeğe çalışmak" diye başlık açsa ikinci entry olan "(bkz: sana türkçe öğreteni sikeyim) birinci ya da ikinci sıradan debe'ye girer. yani görüyoruz ki, doğru olan bir yazım bile artık bizde yanlış olarak içselleşmiş. yani dilimiz evrimleşmiş. kutsal ğ de bu değişimden müstesna değildir. değişecektir, değişmelidir. dil ne kadar dinamik, ne kadar kolay (bakın basit demiyorum) olursa ifade o kadar zenginleşir.

    bu satırlarla ailesinde ğ bulunan ve kendilerini incittiğim herkesten teker teker özür diler, biz ğ'siyle, j'siyle, ö'süyle hep beraber bir milletiz demek isterim.

    ---son söz---
  • lan benim adım uğur. o harf çıkartılırsa sıçtım ben amk.
  • çıkmasın istediğimdir. çıkarsa yoğum kelimesi nasıl kullanılır?*(bkz: ben aslında yoğum)
  • hayır çıksa kazanç ne olucak olumlu yönde?
    (bkz: kağıdı kaat diye okumak)
  • kısa mesaj türkçesi konuştuğu için dilde ğ harfinin fazla olduğunu düşünen troll başlıkların vazgeçilmez yazarının yeni düşüncesi...
  • kağıt kelimesini kaat şeklinde okuyan entel de gördük ya ölsek de gam yemeyiz.
  • hatta adında ğ olanlar da vatandaşlıktan çıkarılsın. modaya daha uygun olur.
  • dağ - dag
    diğer - diger
    ağa - aga
    ağır - agır
    şimdi tekrar düşünün.
    türkçe bir harftir ve türkçenin bozulmaması için çıkarılmaması gerekmektedir.
  • altına imzamı attığım yazıdır.
  • ğ sesi kullanılıyor mu? kullanılıyor. ("eğlenceyi eylence olarak okuyoruz." filân bunlar komik şeyler.)

    bu ses türkler tarafından kullanılıyorsa tartışma bitmiştir.
hesabın var mı? giriş yap