• (bkz: james lovelock)
    isim babasi icin
    (bkz: william golding)
  • 21 aralik 2012 ile ilgili teorilerden birinin çıkış noktası. teoriye göre dünya bu kadar çok insanı kaldırmıyor, büyük acılar çekiyor ve büyük bir değişim döneminden geçip, hem kendini tedavi edecek hem de yeni bir çağa adım atacak. yaşayan bir organizma hastalandığında kendini tedavi eder. siz gaia’nın kemiklerini, dolaşım sistemini, solunumunu kirletir ve hasta ederseniz; o da kendisini iyileştirmek isteyecektir. dünya üzerinde yaşanan felaketlerin temelinde, gezegenin kendini iyileştirmeye çalışması vardır.

    “insan dünyanın sonunu getiremez, ama onu yaşanmaz hâle getirebilir. bunlar yeni bir çağın doğum sancıları. farklı bir bilinçlenme çağına giriyoruz. nereden gelip nereye gidiyoruz. hepimiz az ya da çok kusurluyuz ki halen buradayız. buzulların durumu, ozon deliği, çevre kirliliğinin etkileri ve tek evimiz bu narin ve nazik gezegene yaptığımız onca haksızlıklar... tabii ki karşılıksız kalmayacaktır. 2012 sadece 'sembolik' uyarılardır, 'davet'tir. görebilenlerin göreceği, duyabilenlerin duyacağı şeylerdir. tabi ne kadar 'farkında' olunabilirse. her şey insan içindir, ama herkes için değil...”

    demiş kerim soley.
  • biz evdeyken nasil sabah serinliginde ustumuze birseyler aliyor yada kalorifer açiyorsak, hava sicak oldugunda camlari açip evi havalandiriyorsak aynisinin dunya içinde geçerli oldugunu ortaya suren hipotez.

    benim anladigim; bireyin bireysel olarak degil, global olarak dusunup hareket etmesi, dunyanin hava sirkulasyonunu dusunup onun için en iyisini yapmasi evimizi daha yasanabilir hale getirecektir.
  • dünyanın sahibi olanları ürküten hipotez.

    ne kadar az insan o kadar kaliteli yaşam ve dünyanın sonuna kadar kapitalizm düşüncesiyle yağmur ormanlarını yok eden, ozon tabakasını delen, gdo'yu başımıza saran şeytanlar; bir şekilde gaia adı verilen süper organizmanın dengesini bozabileceğimizi ve gaia yaşamını yani kendi yaşamımızı tehdit edebileceğimizi (insan soyunun tükeneceğini) biliyorlar.

    çünkü gaia, tüm türlerin birbiriyle etkileşim içinde olduğunu gösteren ve yaşayan bir organizma.
  • maxis tarafından geliştirilen simearth oyununun dayandığı hipotez.
  • (bkz: pandora)(bkz: the avatar)
  • dünya biyosferinin aslında bilinçsiz bir şekilde dünyadaki koşulları yaşama en uygun olacak seviyede düzenlediğini öne süren hipotez. temelde üç ana konu üzerinden yola çıkar.

    1- yaşamın başlangıcından bu yana güneşten dünyamıza gelen enerjinin artmasına rağmen gezegenin ısısının sabit (var olan yaşamın korunmasına uygun sıcaklık aralığında) kalması.
    2- atmosferdeki gaz dağılımının zamanla değişken olması gerekirken yine yaşamın korunmasına uygun olacak seviyelerde kalması.
    3- denizlerdeki tuzluluk oranının değişken olması gerekirken %3.5 gibi bir rakamda sabit kalması.

    yukarıdaki 3 madde bilimsel kanıtlarla desteklenmişlerdir. açıklaması en basit olan 1. ve 2. maddeyi şöyle açabiliriz:
    gezegenin ısısını kontrol altında tutan en büyük etkenlerden birisi karbondioksit, metan gibi sera gazlarıdır. örneğin atmosferdeki karbondioksit oranı arttığında gezegen buna direkt tepki verir. karbondioksit kullanan canlıların biyo kütlesinde artış olur. aşağıdaki görsel üzerinden gezegen çapında son 30 küsür yıl boyunca bitki popülasyonundaki değişimi görebilirsiniz. renkler yeşil tonlarına doğru ilerledikçe artış, kırmızı tonlara ilerledikçe azalışı simgeliyor:
    imgur
    hızlıresim
    yukarıdaki görsel 8 farklı ülkenin 24 enstitüsünden 32 biliminsanının, nasa-modis ve noaa-avhrr uydularından aldıkları verilerle oluşturulmuştur. buradan görebileceğiniz üzere en başta insan etkisi sebebiyle atmosferimizdeki karbon miktarındaki ciddi artışlar nedeniyle doğal olarak bu karbonu kullanan canlıların popülasyonunda bir artış görürüz. bu durum hem gezegen sıcaklığını hem de atmosferdeki oksijen miktarını otomatik olarak dengeler.

    hipotezin ortaya atılmasındaki başlıca sebeplerden birisi dünya dışı yaşam arayışında bir ölçü birimi olarak kullanılmak istenmesidir. biliyorsunuz ki uzak diyarlardaki gezegenlerin atmosferleri üzerinde, yansıttıkları ışığın dalga boyuna bakarak bir fikir sahibi olabiliyoruz. uzun soluklu bir çalışma neticesinde bir gezegenin atmosferindeki maddelerin değişimini ölçüp gezegenimizdeki değişimlerle karşılaştırırsak o gezegende yaşam olup olmadığına dair fikir sahibi olabiliriz.

    buraya kadar, bu anlamıyla gaia hipotezi, olaylara doğrudan bilimsel bir yaklaşımda bulunur. hatta belki kuram olmasından bile söz edebiliriz. ancak bu iddanın hipotez olarak kalmasındaki başlıca nedenlerden birisi, hipotezin sonradan dünyadaki tüm canlıların oluşturduğu biyosferin ve içinde/üstünde bulunduğu maddenin, kısaca tüm gezegenin kolektif zekaya sahip dev bir süper organizma olduğunu önerecek şekilde genişletilmesidir. bu organizmanın adı gaia'dır. gaia tıpkı bir insanı oluşturan hücreler topluluğu gibi, bir biri ile bağımlı ya da bağımsız bütün canlıların hep beraber oluşturduğu şeyin toplamıdır. sinir sistemi, dolaşım sistemi gibi çok hücreli canlılarda bulunan özelliklere sahiptir. mesela hipotezde akdeniz'in gaia'nın karaciğer gibi işlevi olan bir organı olduğu önerilir.

    abiyogenezi açıklamaya çalışan hipotezlerin çoğu gezegendeki yaşamın tek bir canlıdan türediğini önerir. bu hipotezlerin içinde ilk canlının tek bir hücre olmadığını, hücre çeperi diye adlandırdığımız yapının oluşmasından önce bütün okyanusların kendi kendini çoğaltan moleküllerin toplamından oluşan tek bir canlı olduğunu önerenler de vardır. gaia hipotezi bu tip hipotezlerden de destek alır.

    bu bakış açısı bilim insanları arasında dikkat çekse de yeterli seviyede destekçi bulamamıştır. biyologların çoğu bakış açısını teolojik bulur. bir takım biyologlar ise doğal seleksiyon prensiplerine karşı olduğunu savunurlar. hipotezi ortaya atan james lovelock ve geliştiren lynn margulis'in bakış açıları bilimsel olsa bile hipotez, bilim insanı olmayan, bilimsel kavramları tam olarak anlayamamış veya olaya tamamen romantik yaklaşan insanlarca teolojik bir yapıya sürüklenmektedir. bu durum da hipotez ile daha az bilim insanının ilgilenmesine neden olan bir zincirleme reaksiyon yaratır.
  • yeryüzünün kendi var oluşunu sürdürmek amacıyla hareket eden, yaşayan bir varlık olarak anlaşılabileceği şeklindeki teori.

    bu hipotez, insanların gezegenin sağlığına saygı göstermeleri ve onun güzelliğini ve kaynaklarını korumak amacıyla davranmaları gerektiği yönünde bir mesaj içermektedir.
  • insanlara ve faaliyetlerine bağlı olarak yükselen karbon değerleri değişen iklimler; dünya kaynaklarının aşırı tüketilmesine takiben çıkan covid-19 akıllara ucundan uzaktan da olsa acaba gaia teorisini gerçek mi diye düşündürmüyor değil.
  • biyokimya ve moleküler biyoloji profesörü ford doolittle'ın hipotez üzerine yazısı
hesabın var mı? giriş yap