13880 entry daha
  • içersinde çok acayip kafaların olduğunu iddia edenlerin, daha acayip kafalara sahip olduğu camia.

    ünlü filozof heraklitos, diyalektik materyalizmi tanımlarken ''aynı nehirde iki kere yıkanamazsın'' diyeli 2000 küsür senenin üstünde zaman olmuş. lakin hala ''bundan önce de aynı futbolcularla şampiyon olunmadı mı?'' şeklindeki argümanları ciddi ciddi kullanabilen, bunları kullanıp saygı bekleyen insanlar var.

    ''aynı futbolcularla şampiyon olunmadı mı?''

    verilebilecek en basit örneği vermek istiyorum: takımın temel taşlarından biri olan selçuk inan. bu adamın, galatasaray'a ilk geldiği sezon oynadığı futbol ile son iki sezondur oynadığı leş futbolu karşılaştırabilir misiniz? kağıt üzerinde her iki futbolu da oynayan selçuk değil mi?

    çok fazla detaya girmeden biraz geriye gidelim,

    2011-2012 sezonuna dönelim. bir önceki sezonu 8.olarak tamamlamış bir galatasaray var ortada. yönetim değişiyor, teknik direktör değişiyor. en son şampiyonluk 2007-2008 sezonunda yaşanmış, yani camianın başarısızlığa çok fazla tahammülü kalmamış. avrupa kupalarına gidemiyorsunuz, tek hedef şampiyonluk. takımı böyle bir ortamda kuruyorsunuz. doğru futbolcular, doğru teknik adamla buluşuyor.

    galatasaray'ın elinde o sezon forvet olarak baros-elmander-necati vardı. elmander'e ayrı bir parantez açmak gerekir, top rakibe geçtiği andan itibaren bir orta saha oyuncusuna dönüşüyordu, pres yapıyordu, savaşıyordu. defansta ujfaluši gibi bir adam var, sağ bekte formda bir eboue var, orta sahada selçuk'un selçuk olduğu zamanlardan bahsediyorum. o sezon yine unutulmaması gereken bir engin baytar ve emre çolak gerçeği var.

    işin aslı şu ki, galatasaray bu yarı yaşlı kadro ile o sezon takır takır futbol oynadı ve futbolcular verebileceğinin maksimumunu verdi, daha sonra mental olarak emekliye ayrıldı. baros, urfalı ve elmander sakatlık yüzünden bitti, engin en son formanın içine sığamıyordu, eboue ve selçuk hala kağıt üzerinde varlar ama kendilerini kaybetmiş vaziyetteler. emre tam kazanılacakken, karşısına amrabat çıktı ve sonra kaybedildi.

    2012-2013 sezonuna gelirsek, mecburen takımın üstünde oynandı ve yeni transferler yapıldı. şahsi görüşüme göre bu oynamalar, galatasaray'a hayırlı olmadı. gelen oyuncular, giden oyuncuların yerini tam olarak dolduramadı. galatasaray o sezon özellikle bazı avrupa maçlarında iyi top oynadı fakat ligde ciddi anlamda kötü top oynadı. deplasmanlarda oynadığı oyun bu sezonkinden çok da farklı değildi.

    mesela selçuk ve burak'ı; sneijder ve drogba'nın bozduğunu iddia edenler, o sezonun ilk yarısında galatasaray'ın atak yapmadan tamamladığı trabzonspor deplasmanını hatırlamaz. galatasaray geçen sezon kazandığı şampiyonluğu özellike drogba'nın ikinci devre verdiği ekstra katkıya borçlu. zira ilk devre galatasaray'ın puan kaybettiği haftalarda puan kaybeden fenerbahçe, ikinci devre toparlanmaya başlamıştı ve muhtemelen galatasaray'ın önüne geçecekti.

    onu geçtim, teknik heyetin kendini cezalı duruma düşürme pahasına zorla kazandırdığı ordu-mersin maçları var. var oğlu var. ''aynı oyuncularla şampiyon olundu'' ne demek yahu?

    çok fazla kafaları bulandırmadan bitirmek istiyorum, hiçbir şey güllük gülistanlık değildi. galatasaray takır takır top oynarken, birden tökezlemedi. ortada bir başarısızlık varsa, bunun suçlusu biraz mental sıkıntıları olan oyunculardır, biraz fantazici roberto mancini'dir, biraz ünal aysal'dır, biraz fatih terim'dir.

    ''tek suçlu bilmemne, kesin ondan böyle olduk'' mantığı ile hareket edilmez. bu mantıkla eleştiri getirmek galatasaray'ın hiçbir sorununu çözmez, bugüne kadar da çözmedi.
  • valla bu puanlama işlerinden pek anlamam ama son haftalardaki performansıyla taraklara yan basmış olabilir. şimdi deniyor ki, "üçüncü olsak da seneye cl'ye ön elemelerle yine katılırız". eyvallah, ancak misal geçen sene fb'ye ön elemelrde arsenal çıktı arkadaş, bir önceki sene de sanırım spartak moskova idi, tamam, gs'nin geçmiş yıllardaki ön eleme performansı gerçekten ışıltılı, ama önümüzdeki senede nasıl bu kadar emin olunabiliyor? torba ve puan işlerinden anlamam, ama gördüğüm kadarıyla son yıllarda ne türk takımları, ne de gs, öyle ahım şahım puanlar toplamadılar avrupa'dan, çok da farklı torbalarda olmayacaklardır fb ile.

    ikincisi, eğer beşiktaş üçüncü olarak ön elemelere katılsaydı ve cl'ye kalamadan elenseydi, cl'ye katılan tek takım olarak epey büyük bir meblağı da cebe indirecekti, iki senedir fb sayesinde yanlış hatırlamıyorsam 10 milyon euro kazandı cimbom, seneye bu ihtimal de olmayacak, kendi parasını kurtarma derdine düşecek ve onun da garantisi yok. yani, son üç-dört haftada 10-15 milyon euro kaybetmiş olabilirler gibime geliyor (bkz: hesaplayan adamlar). gerçi kazandıklarını da çarçur edip durdular, belki beşiktaş daha akıllı harcar paraları.
  • beşiktaş'ın zaten yetersiz olan kadrosunun yarısı eksik halde gideceği sivas deplasmanında 3 puan almasının çok zor olduğu düşünülürse halen daha kaybedilmiş bir şeyi yoktur.

    kalan 4 maçın 3'ünü kazanırsa direkt olarak şampiyonlar ligi gruplarına gider. bu da böyle fırtınalı ve kayıp bir sezonun sonunda şampiyon olmaktan farksız bir başarı olur bana göre.

    enseyi karartmayın. yöneticiler ve futbolcular yüz yılı aşkın süredir değişiyor. pireye kızıp yorgan yakmanın alemi yok. yok beşiktaş gitsinmiş de bilmem ne. saçmalamayın.

    sevdamız, çabamız galatasaray. şampiyonluğa giderken ortaya çıkan sahte galatasaraylılar şimdi takım kötü gidiyor diye kin kusmasın. takım 8. olurken, olimpiyat yollarında sürünürken hiçbirini yanımızda göremedik. hakları yok.

    galatasaray 8 yıldır alamadığı türkiye kupasını alıp ligi de ikinci bitirecektir. önemli olan inanmak ve destek olmak.
  • pis bir pazartesi sabahında ona da eyvallah dedirtmiş günah keçisi takımım. yanlış işlerle dolu bir sezon geçiriyoruz, tamam gömün, gömelim de ... bu kadar mı harbiden?

    dünün en beğenilenlerine baktım demin. "artık bizim gerçek rakibimiz beşiktaştır","mancini çok tırt çünkü", "fairplayin hası burda kardeş" minvalli entryler beğenilmiş. ben de beğendim de... beşiktaşla fenerbahçe kardeş olsun, biz gavurun dölü olalım sıkıntı değil de... bu ülke için mis gibi sayılabilecek bir derbi atlatmışsınız. sevgi saygı had safhada, ee? olsun arkadaşım. daha iyisi olsun. sahadaki aksiyon sahada kalsın, taraftar bu oyundan keyif alsın, maç sonunda o skor beraberliği işaret etmese bile, kızmadan gücenmeden, nasıl yendik hohahaha muhabbeti yapılsın. sana da bana da haksızlık, kayırma yapılmasın. ama kaleci -ki bahsettiğimiz muslera yani, adamın yüzünden nur akıyor ya- penaltı kullandı diye koca bir takımı saygısızlıkla addetmek, bunu beğenmek falan garip değil mi? belki ben melosever bir galatasaraylı olarak, fairplay ruhunuzdan biraz uzağım da, helal olsun fenerbahçe'ye bu maçı da alıp şampiyon olsunlar diyen galatasaraylı adamı niye hiç ediyorsunuz? taraftarlık bir tarafı seçmek demekken, teletabiler gibi bizi de alın aranıza, sarılalım sıkı sıkı demiyorum. sadece, iki gün sonra siz aslında üçüncü büyüksünüz, siz de şikecinin kralısınız diye camiaları genelleyerek tatmin olma yoluna gidince komik olunuyor. tıpkı galatasaray'ın 178 tane deplasman maçını saçma sapan kaybedip, sezonun faturasını cüneyt çakır'a ve federasyona kesme çabasındaki açıklaması gibi.

    yani eyvallah çok kralsınız da, yok aslında birbirimizden farkımız, biz galatasaraylıyız onu diyorum. öyle...
  • çok ilginçtir ki galatasaray kollanan, devlet tarafından desteklenen takım olarak lanse ediliyor.

    çok uzun uzadıya anlatmayacağım. galatasaray belli bir miktarda vergi borcu yedi. ki yediği vergi borcuna sebep olan uygunsuzluk son ünal aysal dönemine ait değil tam anlamı ile. ancak kanun önünde bağlayıcılığı değişmiyor. hiç romantizme girmeyeceğim son kale vs. şeklinde. ne berkin adına tek açıklama yapan kulüp olması ne twitter konusunda desteğini direkt olarak göstermesi, uygunsuz olmadığı anlamına gelmiyor.

    amma velakin galatasaray vergi borcundan sonra uyuşmaya gitmeyeceğini açıkladı, bir kaç gün sonra yeniden vergi incelemesine tabii tutuluyor. ilginç.
  • galatasaray 8. oldugunda "17 takim bize karsi, en azindan galatasaray boyle degildi, guzel rekabet ediyorduk" diyen adamlarin bugun galatasaray'i elestirmesine kulak asacaksak yolumuz var. bunu cidden çokça okudum sozlukte 3 sezon once. gidin fenerbahçe maç basliklarina, galatasaray basligina bakin. entry'ler silinmediyse tabii. ne dun soyledikleri samimiydi, ne bugun soyledikleri samimi. isine geleni egip bukmede ustumuze yok ne de olsa.

    ozellikle penalti noktasi kazilinca, besiktasli futbolcular stat otoparkinda tekme tokat dovulunce bu cigersiz insanlarin birbirleri hakkinda yazdiklarini okuyabilirsiniz.

    kisacasi troll dolu sozlukte her kesimin rakip troll'leri bahane edip "iste bu yuzden sevilmiyorsunuz" demesi kadar abes bir sey yok. 2 gundur bunu diyen adamlarin gs'li troll'lerden farki yok.

    dogrudan çekistigi rakibine centilmenlik yapinca aklindan bin turlu hinlik geçen tipler hiçbir iddiasi kalmamis maçta ustelik hakemin dogru kararina ragmen serbest vurusu kullanmayan futbolcuyu sirf galatasaray'a laf sokmak için one suruyorsa burada insanlarin kendilerine bir bakmalari lazim. bunun tersi de geçerli, semih'in tasagini yalayanlar baska futbolcu aynisini yapsa bahane uretmek için kirk takla atar.

    caner'in bunu neden yaptigi benim umrumda degil, iyi niyetle yapmistir, oyle dusunmek istiyorum. yoksa isin içinden çikamayiz. ha burada tabii asil uzucu nokta, futbolcularin kurallardan bihaber olmalari. bu ulkede ofsayt hattini rakip yari sahada kuran buyuk takimlar gorduk sonuçta, hatta ofsayti rakip yari sahadan kullanan buyuk oyuncular.

    konumuza donelim: galatasaray bazi konularda yanlis yolda, 8. oldugu sezonun ertesindeki gibi sapkasini onune koyup bunu duzeltecektir. yonetimin saçma açiklamalarini kale almayabilecek kadar elestirel davranabiliyor hâlâ onemli bir kesim, taraftar boyleyse genel kurulda da bu iradeyi gosterecek, yonetimi verdigi yetkilere ragmen hizaya getirecek isimler ve tecrube vardir. bundan kuskunuz olmasin. qapaqqqq kavgasi yapanlar devam edebilirler.
  • 2010-2011 sezonunda birden çok maçta şike yaparak lig şampiyonluğunu ve türkiye kupasını kazanan iki takımın taraftarlarının en nefret ettiği kulüpmüş.

    şike kardeşliği tam olarak böyle bir şey demek ki.

    ayrıca merak ediyorum 2010-2011 sezonu sonunda beşiktaş-fenerbahçe arasında oynanması gereken süper kupa finali neden hala oynanmadı ?

    (bkz: şike galipleri kupası)
  • bu kadar konuşulması maalesef yine galatasaraylılar yüzünden olan kulüptür. sene başından beri terim-mancini tartışmasını hep biz açtık. bütün malzemeleri hep biz verdik. asla desteklenmedi adam akıllı bu sene kulüp. oturup bir düşünün bu sene yüzde kaçınız gerçekten samimiydi?

    sonra buraya gelip "ya kuşlar ötmesin dertleri biz olmuşuz vıdı vıdı" diye yazmayın. milletin ağzına sakızı a'dan z'ye biz verdik. 3 kulvarda da hayvanlar gibi yardırırken de biz verdik. demek ki şampiyonluk olmayınca kopup giden bir oluşum olmaya başlamışız. biraz önümüze bakalım beyler. saçmalamanın alemi yok. tabi ki eleştiri yapacağız ama siz bu sene başkalarına dalga geçtirecek kadar itin götüne sokup çıkardınız kulübü. bu eleştiri değildir.
43772 entry daha
hesabın var mı? giriş yap