• - türkiye'ye geleli 1.5 ay olmuş almanya ligi asist kralını disiplinsiz diye kadro dışı bıraktık. (artık açıklayın bu adam neden gönderiliyor)

    - fenerbahçe'ye transfer olduğu günden beri disiplinsizliğin kitabını yazan, kapının önüne koyulan colin kazım ile transfer görüşmeleri yapıyoruz.
  • transfer yap(a)mamasını sevinçle karşılıyorum. hagi'yi sadece günü* geçirmek için getirttikleri belli. şimdi kalkıp da hagi'nin istediği 5 adamı getirseniz, sezon sonunda hagi ile yolları ayırdığınızda, yeni gelen teknik adam da isteyecek bir sürü futbolcu. kendi takımını kurmak isteyecek. e hagi'nin getirttiklerini yollama davası bir sürü zarar. o yüzden salağa yatıp şu an elimizdeki überkadro ile yola devam etmemiz, lige tutunmamız için birebir!!!

    önümüzdeki sene temiz bir başlangıç... yeni stad, yeni anlayış, yeni hedefler... rijkaard geldiğinde de kandırmıştık kendimizi güzel şeyler olacak diye.
    yine kandırırız.

    (bkz: beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır)
  • türkiye'nin futbol olarak gelişmesini sağlayan,kötü olduğu dönemlerde tük milli takımının da kötü olduğunu gördüğümüz, sarı kırmızı renklere sahip spor kulübü.
  • orta sahası barış özbek, ayhan akman ve mustafal sarp'tan oluştuğu müddetçe başarı yüzü göremeyecek takımım.

    edit: imla
  • bülent korkmaz, popescu ve taffarel'le de görüşmelere başladığı yönünde dedikodular dolaşıyor. kesin şampiyonuz olum bu sene. efsane kadro geri dönüyor.
  • hakkında "şu futbolcuları da almasını beklediğim..." temalı geyiklere devam eden yazarlar, adnan sezgin'le tanıştırılıp adını zikrettikleri eskilerin transfer görüşmelerini bizzat yürüteceklermiş.

    (bkz: eşeğin amına su kaçırmak)
    (bkz: bir tehdit unsuru olarak adnan sezgin'e sığınmak)
  • lan bu kulübü bi de iş adamları filan yönetiyo de mi. hani paradan, kardan, zarardan anlayan; fırsat, kriz nedir bilen filan. ben de diyorum bu ülke niye geri kalıyor. öğrendim, artık rahat uyuyabilirim. türkiye'nin cebi en dolu adamlarının mantığına bak hele. sadece galatasaray da değil elin tabata'sına milyon dolarlar akıtan bjk vs.
  • yönetimi taraftarıyla dalga geçen kulüp. başkan diyor ki " 5 tane yıldız alacağız". taraftar umutlanıyor, sabırsızlanıyor. kampın başladığı gün öğreniliyor ki necati ateş ve kazım kazım alınmış. 1 nisan şakası olsa çekilmez.
  • olimpiyat stadı'nın ardından türk telekom arena'nın da uğursuz geleceği takımım. frank de boer'un ajax'ın başına geçmesiyle bu durum şimdiden gözümde kesinleşti. olimpiyata geçtiğimiz sene adamı top yapan dünyanın en iyi savunma oyuncularından biri olarak getirdik düztaban çıktı, sezonun yarısı gelmeden şutladık, stadı da lanetledik. şimdi açılışı yapacağımız maçta yine geliyor. dalga geçiyorduk (bkz: #21457875), hakikaten necati ateş ve frank de boer'la nostalji takımını kurduk, sezonun geri kalanı gala maçı şeklinde geçecek.
  • ele güne karşı bizi rezil eden beceriksiz yöneticilerin elinde futbol branşında yerle bir olan efsane. eksilerde gezen averaj mı dersiniz, lig sonuncusuna daha yakın olunan pozisyon mu? hangisi daha net özetler bu düşmüşlüğü?

    parasızlıktan ağızları kokuyor diye düşünüyorum ben bu adamların ve yerlerinde olsaydım insan içine çıkacak yüzüm olmazdı. bonservisi yok diye gökhan zan'ı transfer etmek? utanmadan milli stoper, ne var bunda demek. kaç maç oynadı bir sayıverin. e böyle olacağı zaten belliydi. hangi klüp yönetimi "otursun" diye futbolcu alır?

    serdar özkan...azıcık futbol izlemiş bir insan bu adamın şut çekmeyi bilmediğini birkaç dakikada anlar. geçen sene gs'nin 3 0 aldığı maçı izlemiş her bünye o maçın kahramanının aslında serdar özkan'ın ta kendisi olduğunu anlar. sen de tutup ucuz diye "bunu" alıyorsun. kaç maç oynadı serdar özkan? sayamadım yönetim! tekrar ediyorum: hangi klüp yönetimi "otursun" diye futbolcu alır?

    barış özbek...inşaatlarda kazma kürek sallarken tesadüfen bulup getirilmiş gibi alman 2. liginden. gurbetçi her çocuğa nuri şahin muamelesi çekmek bunların kitaplarında yazıyor. "ben futbol biliyorum, futbolu seviyorum!" diyen her insan evladı gönül verdiği takımda bu adamın oynadığını görünce utanç duymalıdır! hiç unutmuyorum. top yakalanabilir hızda taca doğru gidiyor bir maçta. bu b.ö. koşuyor, topu çıkmasına bir metre kala yakalıyor. "normal" kapasitede bir futbolcu bir düzeltme hareketiyle topu hizaya sokar. bu adam ayağını uzatır uzatmaz top daha hızlı bir şekilde taca çıktı. "topa dokunmasını bilmeyen" bir adam bu ve utanmadan hâlâ kadronda tutuyorsun. düğünümde oynatmam ben bu adamı.

    ayhan akman. yine bir beşiktaşlı. xavi muamelesi çektiler buna da. 15 maçta bir kez gol atar ya da attırır. onunla gider kontrat yeniler. bu adam orta sahadan kalecisine dönme korkaklığını futbolunun vazgeçilmez unsuru yapmıştır. ileriye doğru gidemiyor. kafası çalışmıyor. ileriye ara pas atma konusunda full beceriksiz. topu kaybetmeyeyim diye orta sahada el freni görevi görmekten başka bir işe yaradığı yok. kramplar giriyor onun ayağına top geldiğini görünce. dayanamıyorum.

    mustafa sarp. diarra sınıfına koydular bunu da iki günde. fiziği iyi dediler. belini döndüremeyen bir dmf ilk kez gördüm. ayhan gibi bunun da kafası çalışmıyor. futbol bir yandan da zekâ oyunudur ve zeki futbolcular yoktan var ederler. birkaç pasla işi bitirirler. "tık tık tık gol". mustafa sarp'ın ayağında top ya kaptırılır ya ayhan reise atılır o da geriye döner. kaleci üzerine oynanan bir if kodu var orada ve döngüye giriyor.

    servet...kişisel görüşüm ben bu adamın rijkaard'a ihanet ettiğini düşünüyorum. benim futbol bilgim, rijkaard'ın gönderilmeden hemen önce servet'in oynadığı maçta rakibine mahsus gol attırdığını söylüyor. ben böyle adamı klüp binasından içeri sokmam! tabi ki reddedecek! "ihanet ettim" diyebilir mi zaten?

    hakan balta...allah'ını seven söylesin bu adam kaç defa hava topundan galip çıktı? karpaty liviv rövanş maçında yaptığı hata, o vurdumduymazlık artık hakan balta denince akıllardan asla silinmeyecek bir lekedir. franco'nun defans versiyonundan ne farkı vardır o zaman? hangi aklı selim taraftar rahat edebilir böyle bir defans oyuncusu varken??

    sabri...forumların, sözlüklerin, bobilerin değişmez malzemesi. karabükspor'la oynanan bir maç var. kritik dakikalar. tek kişilik baraj kuruluyor. sabri topun başında. geriniyor ve çat diye adamı vuruyor, pozisyon başlamadan bitiyor. yine bir sabri klasiği olarak rakibin ceza sahasına yakın bir bölgeden kaleci aykut'a geri pas adı altında füze yolluyor. aynı dakika içerisinde iki taraf da korner kullanmış oluyor. bildiğin patlamaya hazır mayındır sabri. koşuyormuş...oynatılma sebebi bu.

    pino...canım yaa. "ben cf değilim" diye bas bas bağırıyor. eğer hücum oyuncusu isen şut çekmesini bileceksin. adam pes'i yeni öğrenen bi ufaklıktan farksız. kendisine pas geldiği zaman r1'de basılı kalıyor kendisi. 5 kere bunu denese birini yediriyor, dördünü rakibe...diyelim şut çekecek, eğer kaleyi bulursa kalecinin üzerinedir o. git asker ol yeğenim sen. insan vurabiliyorsun ama gol atmak senin neyine. sabri gibi bu da koşuyormuş...atletizm değil bu futbol. git pistlerde takıl o zaman. hoş suç sende değil seni getirenlerde!

    baros. yazık. adamcağız çırpınıyor ama yılın 6 ayı sakat. geçen sene emre bi koydu, daha kendisine gelemedi.

    arda. türk futbolunun ender yıldızlarından fakat hiçbir zaman 90 dakika dayanabileceğini beklemem bu çocuğun. ona eşlik edebilen olmayınca o da bir şey yapamıyor hâliyle.

    ufuk ve aykut...bunlar da a2'de kalecilik yapabilirler ama asla gs'nin birinci kalecisi olamazlar. tel tel dökülen defans, üç top geçirse biri zaten gol oluyor. kaç gol yendiğine bakın.

    ve tüm bunlara rağmen, polat ve ekibi utanmadan "umut" dağıtıyor biz taraftarlara. "yeni stadımız" diyorlar. orada sanki başkaları oynayacak. bu rahatlık nereden geliyor anlamak mümkün değil. anca teknik direktör kovarlar. onlar hesap vermek gibi bir zorunluluğa sahip olmadıkları için zaten hâlen o koltuktalar. bizim gücümüz yetmiyor anca "yönetim istifa" diyebiliyoruz. bunlar da tutup hagi'yi getiriyorlar.

    neden önceden kovduğun adamı geri getirirsin takımın başına? asla tutmaz, asla da tutmayacak. terim'i getirdin, fener daum'u 2. kez getirdi de ne oldu? "yetersiz lan bu" diye kovulmaz mı bu insanlar? ne değişti ki şimdi? çünkü paran yok, vizyon sıfır. o kadar acizsiniz ki...uefa kupasını almış o kadronun insanlarından medet umar olmuşsunuz. bülent başkan olsun teknik direktör, sonra sıçtığını anla kov. bülent korkmaz gs tarihinin en önemli futbolcularındandır. ruhu gerçek bir galatasaraylının ruhunu taşır. fakat galatasaray "deneme tahtası" değildir!! staj yapar gibi teknik direktörlük yapanların eline emanet edilemez bu köklü klüp!!

    yazıklar olsun. hesap vermeden oturuyor...gözümüzün içine baka baka "iyi olacağız" diye bizi kandırmaya hâlâ cüret edebiliyorsunuz ya, insan pişkin olacak işte.
hesabın var mı? giriş yap