• türkiye muhteşem liginin bayern münchen'i olma fırsatını, sayabildiğim kadarıyla 3.kez elinin tersiyle itmeye çalışan kulübümüz.

    1999-00 sezonu sonunda büyük galatasaray imparatorunun fiorentina'ya uçmasıyla başlayan kötü gidişat, 2000-01 sezonuna uefa şampiyonu olarak başlayıp o sezon ligi fenerbahçeye kaptırarak başlamıştır. ertesi sezon büyük roma imparatoru julius caesar'ın tekrar göreve gelmesi sayesinde kadrosu birleşmiş milletlere dönen galatasaray, sezon içinde fenerbahçeden ikinci darbeyi 6-0 ile yiyerek psikolojik üstünlüğünü dramatik bir şekilde kaybetmiş ve o avrupa fatihi havasını da şükrü saraçoğlu çimlerinde bırakmıştır. ertesi yıl kazandığı 3. yıldızına rağmen bu tarihten itibaren galatasaraylıarın yüzü hiç gülmemiş, psikolojik olarak rakibinin hayli gerisine düşmüştür. fenerbahçeli olmak elit, seküler işiyken galatasaraylı olmak avam işi olmuştu. çünkü galatasaray, şampiyonluklarını bile zor bela almaya başlamıştı. büyük futbolcu transfer edemezdi, fenerbahçe alır galatasaray izlerdi. fenerbahçe'yle berabere bile kalsa bir iş başarmış sayılırdı. altyapıdan çıkardığı galatasaraylı oyuncusunu, rakibine gider korkusuyla kaptan yapar üzerine de 10 numaralı forma verirdi.

    derken derken, malum sezonun 8. bitirilmesi ve ünal aysal'ın göreve gelmesiyle bu makus talih kırılıyordu. fenerbahçe'nin -suçlu veya suçsuz- bir şekilde kadrosunun ketenpereye gelmesi ve aysal'ın ilerici transferleriyle galatasaray geri dönüyordu. julius caesar ve aslanları türkiye süper ligini abandone ediyor ve şükrü saraçoğlu'na rakibini gömerek kupasını kazanıyordu. ikinci şans işte buydu gören gözler için, takıma yeni isimler geliyordu, yabancı kurallarına rağmen iyi bir takım kuruluyordu. sezona iyi başlanmıştı ancak julius caesar ile başkanın arasındaki soğukluk gün gibi meydana çıkıyordu. transfer konusunda aysal sneijder isterken, julius caesar kaka'yı istiyordu. derken derken julius caesar, vatani görevini yapmak üzere takımı terk ediyordu. aysal yine de büyük düşünerek, roberto mancini gibi bir hocayı takımın başına getiriyor ancak sonunu getiremiyordu. alındığı gün herkesin beğendiği transferlerden alex telles hariç hiç biri takıma oturmuyordu. son yaklaşıyordu, galatasaray bir kez daha "bayern münchen" olma fırsatını kaçırıyordu.

    iki yıl beşiktaş şampiyonluğu içerisinde galatasaray bir anda o şaşasını kaybediyordu. iki sezonda da çok kötü sıralamalar yapıyor, kötü transferler yapıyor hatta o kötü transferleri bile yapamadığı günler oluyordu. (bkz: kevin grosskreutz) derken derken, malum arazi satışları vs. ile görece iyi bir takım kurmayı başarıyor galatasaray. ve eline geçen fırsatı kullanamayan beşiktaş'ı geçerek iki yıl üst üste şampiyon oluyor, hem de ölmüş bir fenerbahçe, yaralı bir beşiktaş, canıyla uğraşan bir trabzonspor ve büyük(!) başakşehir arasından.

    bu sezona başlarken yine bir bayern olma fırsatını, yine yapamadığı transferlerle kaybediyor galatasaray. zaten yaşlı ve rotasyonu düşük olan kadrosunu, yine yaşlı ve zayıf isimlerle dolduruyor. tamamı yabancı ve ekseriyetle yaşları 33 olan "winning eleven"ı ile taraftarına "ikinci uefa kupası"nın sinyallerini veriyor. ve yine gerçekten gören gözler için geleceğini düşünmüyor galatasaray, "bayern münchen ve bundesliga ekipleri" gibi olmak istemiyor. taraftarı, geçen yıl kendisini şampiyon yapan gencecik onyekuru'nun transferi için ağzını bile açmazken, 33lük falcao için dünya paralar teklif edilmesine rağmen sürüncemede kalan transfer için kendilerini paralıyor.

    özet olaraksa, ligin bayern münchen'ı olmak galatasaray'a nasip olmayacak. fenerbahçe bir dönem bunu başarmıştı, hem de galatasaray kadar başarısı olmamasına rağmen.

    çok yaşa galatasaray!
  • şu başlık altında aynı takımı tuttuğunuz bir kısım galatasaraylının hayli düşük zeka seviyesi belirtileri gösteren yorumlarını okuyunca üzülüyorum hakikaten. aynı takımı mı takip ediyoruz şüphe duyuyor insan.

    -onyekuru için çaba harcandı ancak everton tekrar kiraya vermek yerine satmayı planlıyordu. bu konuda da masaya koyacak 10 - 15 milyon avro paramız olmadığı için doğal olarak transfer gerçekleşmedi.

    -fernando'nun gidişine yönelik eleştirilere resmen üzüldüm. hem temposu çok düşmüştü, hem kendisi ısrarla gitmek istiyordu* hem de sözleşmesinin bitimine 1 yıl kalmış bu yaştaki oyuncuyu 4.5 milyon avroya satmak gayet başarılı bir transfer operasyonudur.

    -yapılan rotasyon transferleri için bir maça bakıp başarısız ya da çöp deniliyor ama bunu diyenlerin çoğunluğu geçtiğimiz sezon sırasıyla şampiyonlukta payı olan futbolcuları linç ediyordu. jimmy, adem, emre mor, babel gayet iyi rotasyon oyuncuları. barcelona ya da epl takımı değiliz arkadaşlar. hakan çalhanoğlu, cengiz ünder'i falan mı bekliyorsunuz yerli rotasyonu için acaba? kimi istiyorsunuz anlayamadım?

    -takımın bence iki orta saha oyuncusuna daha ihtiyacı var. kaliteli 6 numara ve hem 8 hem de 6 oynayabilen daha ortalama bir orta saha oyuncusu. rotasyon açısından ucuz maaş ile ikna edilebilirse mehmet topal ayrıca yedek olarak alınabilir.

    -forvet transferi falcao gelirse sorun kalmayacak. diagne konusunda sosyal medyada nefret, kin kusan kitleyi hiçbir zaman anlayamadım ve diagne'nin geldiği noktada onların da payı var. satılacağını düşünüyorum ancak satılmazsa da kalması beni depresyona sürüklemez. işe yaradı, yine o kadar yarar.

    transfer konusunda yönetimin asıl sorunu; deadline sınırı olmaması. yani bir oyuncuya takılınca orada kalıyorlar. modeste ve alan gibi isimlerde bunun ne kadar saçma salak bir politika olduğunu görmemize rağmen ısrar ediliyor. falcao elbette kolay transfer değil ama bu deadline sıkıntısı her transferde oluyor çünkü yönetim içerisinde uluslarası ilişkilerden anlayan, bilgi birikimi ve zekâsı ile ön plana çıkabilen çok fazla isim yok gibi. geçtiğimiz yıl şampiyon takımı berbat bir transfer süreci ile kaosa sürüklediler. benzer süreç yaşanırsa yine sürpriz olmayacak gibi.
  • bir tek seni sevdim,
    gerisi yalan
  • çekdar orhan'ı akhisar'a satan kulübüm.

    inşallah ileride büyük paralar verip geri almak zorunda olmayız.
  • senelerdir aralıklarla rakip beceriksizliği, hakem desteği, federasyon desteği gibi sebepler sonucu ligi birinci bitirip şampiyonlar ligi'ne doğrudan gitme hakkı kazanan takım.

    buna ek olarak, en son 2007 senesi beşiktaş'ı hariç hiçbir takımın geçemediği şampiyonlar ligi ön elemesi sonucuna göre de tek takım olarak ekstra gelir kazanan kulüp.

    gelgelelim tıpkı 2017 ve 2018'deki beşiktaş gibi elde edilen geliri her sene köpüğe dönen de takımdır aynı zamanda.

    galatasaray'ın sorunu artık türkiye'nin futboldaki yerini de etkiler hale geldi. bunun sebebi ne yazık ki ülkenin futbol lokomotifi olması değil, kendisine bahşedilen fırsatları uluslarası maçlarda olabildiğince kötü kullanması. her taraftar grubu gibi aptal olarak nitelendirebileceğimiz insanlara sahip galatasaray grubu da, başka takımın şampiyonlar ligi'ne katılmasını asla istemeyip her elemede çok mutlu olurlar. kendi takımları genelde ikinci olmadığı için ise bunu dert etmezler. yalnız bu sene de klasik performanslarını sergileyecek olurlarsa seneye veya sonraki seneye ne şekilde şampiyon olurlarsa olsunlar geçemeyecekleri bir ön eleme kendilerini bekliyor olacak.

    bir detay olarak, yeşil sermayenin psikolojisi ve türkiye tarihindeki yeri ile galatasaray'ın başarı ve ekonomik durumu çok benzerlik gösterir.
  • 3. torbadan girsek ne olacak şl ye anlamıyorum. maalesef takımlarımızın seviyesi bu turnuvanın çok altında. uefa/eurolig de iki tur ilerlesek kafi.
  • türkiyenin en iyi futbol takımı. dünyada da derecelere oynuyor.
  • 4.torbadan katılacağımız şampiyonlar liginde, avrupa'da top oynayan iki takımdan birisi kaybedince sürekli 1.1 milyon euro kazanan camia. nasıl iş anlamadım gitti vallahi. utanmasalar süper kupa finali istanbul'da oynandı diye de para verecekler.
  • bu sene mali olarak ya çıkacak ya batacak gibi duran türkiye’nin önde gelen kulüplerinden
  • şampiyonlar ligine 3. torbadan katılma ihtimali olmayan takım. bunun gerçekleşebilmesi için playoff'tan gelecek 6 takımdan en az 5'inin uefa sıralamasında galatasaray'ın altında olması gerekiyordu.

    sıralamanın linki

    kophenag-young boys ve ajax-apoel eşleşmelerinin galipleri her türlü galatasaray'dan çok puana sahip olacakları için bu ihtimal de ortadan kalkmış oldu.

    şampiyonlar ligine yine 4. torbadan katılacak kulüp. ne diyelim, yolumuz açık olsun.
hesabın var mı? giriş yap