• yazıyı yazan arkadaş samimi mi değil mi bilemedim ama temas ettiği doğru noktalar var. misal yabancıların bir kısmının aidiyet meselesi falan. hepsinin değil tabiki. camianın birlik olması falan vs...

    garip olan çözüm önerisi. tam türk işi. birliklerini bozalım, onlara şunu yapalım, bunlara bunu yapalım. hep tutalım paçalarından aşağı indirelim temalı. meşhur fıkradaki gibi şu cehennemde geçen.

    yahu biriniz de deyin ki; madem böyle başarılı olunuyor, biz de yapalım başarılı olalım. onlar yaptıysa biz de yaparız. ama yok onları da bizim seviyemize çekelim, biz yükselemiyorsak onlar da yükselmesin. hepimiz üst tarafta değil alt tarafta eşit olalım. tam türk işi. boşuna bu halde değiliz toplum olarak.
  • --- alıntı ---

    vallahi ben anadolu'nun bir ilinde bjk ve fb için sürekli duyduğum üzere 'ibne gs olamazsın şampiyon' diye bağrıldığını hatırlamıyorum.

    --- alıntı ---

    2014-2015 bursaspor ile tt arena'da 2-2 berabere kaldığımız maç sonu duymuştum bu sesi. bursa taraftarı deplasmanda söylemişti.

    o yıl hem şampiyon olduk hem de bursanın sahasında onları yenerek türkiye kupasını aldık. hayat bazen çok acımasız olabiliyor azizim.

    bir de ekleyeyim ünlü düşünür bob marley'in bir sözü : galatasaray'la uğraşanın çocuğu olmaz
  • mücadele edemezsiniz.. zira galatasaray, krizlerle yönetilen bir camiadır. bir tür kaos rejimi vardır genlerinde. enerjisini buradan alır. bünyesinde bulunan her birey buradan beslenir. bir gelenek haline gelen bu durum aynı zamanda bir yönetim metodudur. antrenörsüz, başkansız, futbolcusuz geçen bir sezonu üç kupa ile birden kapatması bundandır.

    futbolcuların aylıkları ödenmez mesela. antremana çıkmazlar, yönetimi boykot ederler. bir bakarsın sezon sonu yine şampiyon olmuşlar. galatasaray'ın sportif açıdan geriye düştüğü sezonlar çoktur. lakin bu geriye düşme hali bir tür trajediye dönüşmez. kalıcı izler bırakan hadiselere konu olmaz. dikkat edin, fenerbahçe camiasında yaşayanan türlü rezilliklerin hiçbiri galatasaray'da asla yaşanmaz.

    fenerbahçe finansal açıdan çok daha iyi yönetildiği halde burnu boktan hiçbir zaman kurtulmamıştır. çünkü kriz yönetimi yoktur. sevgi yoktur. galatasaray'da ise tam tersi. krizlerle yönetim, olmazsa olmaz bir gelenektir. bu öyle büyük ve renkli bir topluluktur ki kendi anti-kahramanlarını yaratmıştır. memleket sathında elde ettiği başarıları küçük gören, bu başarılardan tatmin olmayan bir camia ile mücadele edemezsin.
  • turkiye'nin baskenti neresidir sorusuna elin korelisi galatasaray diyorsa biraz diger takimlarin calismasi gerektigi dusunulebilir.

    daha once soylendigi gibi galatasaray kriz yonetimi ile yonetilir. ısler iyiye gidiyorsa galatasarayda sorun vardir. ne zaman kuyruk sikisir iste o zaman bok gibi kadrosuyla parcalanmis takimiyla kupayi alir galatasaray.

    trabzonu bir sezonda 2 ust uste maglubiyet sona surukler.

    fenerbahce, aziz yildirim'in ve mahmut uslu'nun "uzerimizde oyun oynaniyor" sozunu duydugunuzda tum sezon kivranacagi bellidir.

    besiktas'in en hassas tarafi taraftaridir. bir kustu mu ronaldo'yu getirsen iflah olmazlar. carsi'ya dokundun mu besiktas coker.

    galatasaray'in oyle yumusak karni yoktur. taraftari olmasa da yonetimi hocasi olmasa da en kotu kupa alir isini gorur.

    bu sene besiktas acik ara en iyi takim. haftaya derbiyi kazanirsa havaya girecek kaybederse cokecek. cunku arasi yok. koskoca besiktas camiasinin en onemli maci dinamo kiev macidir. gerekirse sahanda 5 ye dinamo'ya yenilme.

    ıste galatasaray chelsea'den 5 yer uefayi alir. fenerbahce'nin en kotu zamaninda sahasinda rakibine yenilir ama sampiyon olur. galatasaray tek maclarin takimi degildir. maraton takimidir.
  • oncelikle (bkz: galatasaray'la ugrasanin cocugu olmaz)

    garip ama baslik sahibinin tespitleri cok dogru. cozumleri ise bir o kadar yanlis. zaten yillardir bjk ve fb galatasaray'i asagi cekmeye calisti. galatasaray ise krizlerden kaoslardan beslenen bir camia. sen galatasaray'i yanina cekmeye calistikca galatasaray buyuyor, gucleniyor. bu bir kriz yonetiminden ote durum. bu sadece bir yonetim degil krizden firsat cikarma olayi. bunu saglayan da o lise kulturu aslinda. ıs dunyasindaki kulturlu deneyim daha dogrusu.

    ayrica taraftari da farklidir galatasaray'in. ornegin ultraslan cidden azinlik artik. ancak karsisinda baska bir grup da yok. ama karsisinda ismi olmayan birlik olmus kendisini sadece fikri hur vicdani hur olarak tanimlayabilecegim galatasaraylilar var. ultraslan stadda tezahurat yaparken mesela herkes beraber yapar. ama ultraslan birine stadda yalaklanmaya baslarsa tum stad kabus gibi ustune coker.

    taraftar ayrica futbolculara da cok ozel davranir. sevgisinin gercek oldugunu bence oyuncular hissediyor. ayrica taraftar icin iyi oyundan cok daha degerli kavramlar. birincisi oyuncu takimi sevmek zorunda. bunu yuzunden roportajlarindan falan hissetmeliyiz. takimi sahiplenmezse zaten destek alamiyorlar ve gidiyorlar. digerleri ise bu sinejiye hayran kalip dogustan galatasarayliymis gibi hissetmeye basliyorlar.

    sonuc olarak bizimle ugrasacaginiza kendinizi duzeltmeye bakin gencler. yarin obur gun bizi cekistirmeye biraktiginizda biz de bir anda ucarsak da onu bilemeyecegim :)
  • (bkz: tarla sürmek)
  • fatih terim 3. kez geldikten sonra medyanın gazıyla tüpçünün zorlamasıyla hem milli takımın hem de gs nin başında durup ikisini de batırmadı mı? ben fatih terim iyi ki gitmiş diyorum. anlayın ki medya baskısı bizde de çok var bir sürü örnek veririm daha ama burda değinilen başka noktalar var en önemlisi şu gs taraftarının ne istediğini biliyor olması. size şöyle söyleyeyim burak yılmaz hala leblebi gibi gol atarken burağın kendini atmaya başlamasından, takımın onu deli gibi beslemesine rağmen iç ettiği pozisyonlardan dolayı taraftar ondan şikayetçiydi.medya sürekli maçlarda onu savunurken istatikleri ile övünülürken biz burağın ne olduğunu biliyorduk en sonunda belli bir fiyata gönderildi.
    tam tersine fernandes olsun demba ba olsun queresmanın eski zamanları olsun beşiktaş taraftarı oyuncu kötü oynarken değil hep alınan başarısızlıklarda ya da takımda problemler başladığında tepki koydu.takımı ne zaman destekleyeceğini ne zaman eleştireceğini şaşırdı gitti şampiyonlar ligi maçında tolgayı ıslıkladı. burda problem tolganın kötü olması değil tepkinin yanlış zamanda verilmesi.mesela bu hafta ilk golü yedirdi sonra queresmanın arkasını kurtardı hemen tepkiler kesildi.yine problem olsun tekrar şikayet etmeye başlayacaklardır.aynı şeyler hello kittyler için de geçerli ama kadrosu bu kadar sağlam olmasına rağmen zaten bu kadar başarısızlık katlanılır dert değil. onların problemi bu anlattığımın direk baştaki kişi için geçerli olması yıllardır taraftar izliyor ne zaman tepki olsa 2 transfer yapılıyor taraftarın gazı alınıyor.
    not :bastır aslanım bu sene şampiyon sensin!!!!
    edit:aklıma ayrıca şu geldi özellikle fb genç yeteneklerine güvenmiyor.salih gibi pirlo olabilecek potansiyelli bir genci varken oynatmamayı, güvenmemeyi tercih ediyor. öbür tarafta gs sürekli dalga geçilen sabri de dahil olmak üzere genç yeteneklerine yer veriyor hatta kötü zamanlarında bel bağlıyor.geçen sene sinan gümüşe verilen desteğin salihe verildiğini düşünmüyorum.
  • aşağıda linkleri verilmiş 3 vikipedia listesi karşılaştırıldıktan sonra "daha çok fırın ekmek yemek" maddesinin ilave edilmesi gereken yöntemlerdir.

    yöntem olarak güçlü rakibinin çarkına çomak sokma düşünceleri olan kişilerin neden bu yarışta her zaman geride kaldıkları bu tarz düşünceleri dolayısıyla apaçık ortada. tabi bu felsefe ile şike dahi mübah oluyor.

    galasaray kalitesiyle fark yaratmış ilkokul, lise, üniversite ve eğitim vakfıyla eğitimede önem veren bir kurumdur ve yöneticileri her daim galatasaray lisesi mezunudur. parası var diye kapağı atan yıllarca yönetimde ağa gibi oturamaz. kurumun çıkarları korunur. kişilerin egoları değil.

    galatasaray lisesi mezun kaidesi bir defeya mahsus adnan polat ile bozulmuştur.

    galatasaray
    beşiktaş
    fenerbahçe

    sözün özü, kalite ve kumaş farkı vardır ve bu her zaman kendini belli eder.
  • geçmişte de halihazırda da zaten uygulanmakta olan yöntemlerdir. kendini dahi zanneden yazar kardeşimiz sosyal medyayı, doğan medyasını, ntv grubunu falan pek takip etmiyor sanırım.

    peki sonuç ne oluyor derseniz, tabi ki köpekler istedi diye atlar ölmüyor. kazanılacak bir kupa, alınacak bir şampiyonluk varsa galatasaray alıyor.

    aslında en güzel özeti, ünlü kulüp sahibi aziz yıldırım, taraftarlarına seslenirken yapmıştı:
    (bkz: boşuna kıçınızı yormayın oğlum)
  • rakip kalecilere mini cooper, forvetlere ise at hediye etmek.
hesabın var mı? giriş yap