• yeni bir sınav, yeni bir yerleştirme neticesinde bu başlığa gelecek olanlarınız var, biliyorum. gerçi gsü hukuk kazanan kardeşim, derece falan yapmışsın, tercihini de ona göre yapmışsındır diye düşünüyorum. o yüzden senin okulla ilgili soracak çok sorun olduğunu sanmıyorum. zaten sistemi liseden farksız len. telaş edecek bir şeyin yok. ama varsa bir sorun, at mesajını sor. ben sana burada başka bir şeylerden bahsetmek istiyorum.

    şimdi siz öss'den bir avuç adam olarak geleceksiniz bu okula. eskiden daha azdınız, bu sizin çoğalmış haliniz. ama gene de hep azınlık olacaksınız. evet evet, eğer mezun olduğum zamanlardan bu yana bir değişiklik olmadıysa, okulun ancak %45'ini oluşturacaksınız. kaç kişisiniz tam olarak bilemiyorum. bizim zamanımızda kontenjan on beş kişiydi. bir ara yirmi beşe çıktı. tekrar yükselttiler mi emin değilim. eğer yükselttilerse, dershane sınıfından bozma o küçücük dersliklerde ders göreceğin için sana sabır diliyorum.

    her neyse, -ts'i kaldırdıkları için- birinci sınıfta tanışacağın yeni sınıf arkadaşların iç sınavla gelmiş olacaklar. bunun galatasaray liselisi var, diğer frankofon liselerden geleni var. sen en başta onlara, yav ben derece yaptım geldim, adam lisede fenciymiş, tıp kazanamamış buraya gelmiş peeeeh, diye bakacaksın. bakma. onların içinde süper adamlar var. hatta sen öss'den geldim, zekiyim, diye dolaşırken, derslerde birçoğunun itinayla eline verdiğini göreceksin. o yüzden o kalkık götü bir indir evvela. öyle liseliler kendi aralarında takılır, öss'den gelenleri ezerler, falan diyene de inanma. yapanı var, yapmayanı var. benim mesela, en zor zamanlarımda hep yanımda olan harika arkadaşlarım var.

    hocalar, burası gsü, burası çok acayip, çok über süper, çok zor bir yer, diye atıp tutarlar. gözün korkmasın. ama az biraz çalış sen gene de. ha çalışmazsan ne olur? bir şey olmaz. sen gene zamanında mezun olursun. sınavdan önceki gece çalışmakla dersi geçersin. ama gene de sen bir hafta önceden çalışmaya başla, ortalaman biraz yükselsin. benim en büyük pişmanlığım, okul hayatım boyunca toplamda sekiz hafta daha fazla çalışmamış olmak. sekiz hafta ya, hepi topu iki ay! dört yıla böldüğünde harcayacağın vakit ne ki? yapmadım ama ben. geçecek notu alsam yeter, dedim. deme öyle. bak bunların hepsi tecrübe, beni iyi dinle.

    bu arada, vakıf üniversitelerinde de ders veren bazı hocaların sınav sorularını getirip "yav bu soruları sordum bunları bile yapamadılar." diye alay edebilir. çirkin bir davranış, ama bunu yapanı var. hah işte bil ki o adam sana kalkıp pratik kitabının bir milyonuncu dipnotundan soru soracak. dipnotları es geçme.

    üçüncü sınıfın ilk döneminde erasmus'a git. bak sana nokta atış tarih veriyorum. üçün birinden kaç kardeşim. hiçbir şey kaybetmezsin. kaç, git, yaşama o dönemi. git erasmus'a kafan rahat olsun. döndüğün zaman sınıf arkadaşlarının gözlerinde hayat ışığı kalmadığını göreceksin. sense elma yanaklarınla etrafta neşeli neşeli sekerek erasmus anılarını paylaşacaksın. yalnız bokunu çıkarma, sonra en baba derslerden çakıp mezuniyeti tehlikeye atıveriyorsun. okulun yaptığı tüm sınavlara (bütünleme, tek ders) sektirmeden giren biri olarak söylüyorum sana bunu. sen gene de usuldür, ticarettir, o derslere devam et, iyi dinle, kitaplarını oku.

    ama esas önemlisi, çok ileri tarihli şeyler anlatıyorum burada sana, gsü etiketinin seni aldatmasına izin verme. seni okulda çok gazlayacaklar. kendini çok farklı hissettirecekler. fakat çalışma hayatına atıldığında, etrafında, hem diğer devlet üniversitelerinden hem de iyisinden en kötüsüne bilumum vakıf üniversitesinden adam olacak. sen en başta kendini üstün görebilirsin. mümkünse görme. bir ölç, biç önce. onların içinde de senden çok çok daha iyiler var. o yüzden sen gene çok götü kalkık olma; ama mütevazılığın da suyunu çıkarma. neticede hala gsü mezunusun. fakat şunu sakın unutma ki, çalışma hayatında okulunun etiketi, bir noktadan sonra seni ne ön plana çıkarıyor ne de hatalarını kapatıyor. önemli olan hangi işi, nasıl yaptığın.

    bak bak ben sana mezun olduktan sonra sinirini en çok neyin bozacağını anlatayım. yukarıda yazdıklarımla çeliştiğini düşünebilirsin söyleyeceklerimin, ama burada esas önemli olan üslup. onu bir yaz kenara. neyse, şimdi bizim bu okulun bir tezli bir de tezsiz yüksek lisansı var tamam mı. tezsizde baya baya parayla diploma satıyorlar. çalışırken tezli programın derslerine gelemeyip mecburen tezsiz programa gelen insanlar da var; fakat maalesef buraya gelenlerin pek çoğunun yegane amacı, kendi üniversitelerinin adının önüne gsü koymak. adam öyle gidiyor geliyor, üç beş sınava giriyor, böyle bu programı bitirmek için rapor falan yazarken ölüp bitiyor, adı "master yaptım" oluyor. hah işte sen onları gördükçe diyeceksin ki, e ben bir dönemde bunun gibi rahat üç tane ödev veriyordum, üstüne bir de sunumunu yapıyordum. çünkü gsü demek eşittir sunum yapmak. bunlar o rapor dedikleri otuz sayfa ödevi savunmuyorlar bile.

    her neyse, işte bastırıp parasını diplomasını alan adam yarın öbür gün sana gelip de "ben de gsü mezunuyum, biz aynı okuldan mezunuz ya çak" dediği zaman cidden canın sıkılacak. hayır, değilsin, demek isteyeceksin, diyemeyeceksin. ölü balık gözleriyle bakacaksın öyle. buna da hazırla kendini. sen yıllarca okuyacaksın o diploma için, başkası parasını verip bir yılda alacak.

    haydi şimdi öptüm seni. hoş geldin.

    edit yok: öss demişim. o sınav benim için hep öss olacak gençler.

    edit: %50-%50 imiş kontenjan hikayeleri artık. haydi gene iyisiniz, azınlık falan yok. ama siz gene de hep azınlık hissedeceksiniz nıhahahha.
  • üniversite sınav sonuçları açıklandı ya, ben de kendimce şöyle bir nostalji yapayım dedim. zira ben o defterleri kapayıp, üniversiteden mezun olalı epey oldu fekat hep gıpta ettiğim bir bölümdü burası ne yalan söyleyeyim. neyse, kendi kendime ''ne yapmak lazım lan burada okuyabilmeye hak kazanmak için? sonuçta atla deve değil ya?'' diyerek, bolca boş vakte de sahip olduğumdan, üniversite sınavında şu kadar doğru , şu kadar da yanlış yaptım. orta öğretim başarı puanım da budur. hesapla bakalım kaç puan alırım ben şimdi ? denilerek verilerin girildiği şu simülasyon ekranlarından birini buldum. çok çalışkan, başarılı bir öğrenci profili çizerek verileri girdim. fakat o da ne? alakası yok lan, 25-30 puan filan geride çıkıyor ne yapsam. simülasyon ekranından ygs'ye dönüyorum matematik netlerini artırıyorum, orta öğretim başarı puanını ha bire yükseltiyorum filan olmuyor bir türlü. hayal gücü limitlerimi de zorlayarak, okulun/bölümün 2014 taban puanına ulaştım sonuçta. benim simülasyon ekranından bile yeterli puanı denkleştirmeyi beceremediğim bu bölümde gerçekten okumaya hak kazananlar var biliyorum. burada okumaya hak kazananları can-ı gönülden tebrik ediyor, eğer yolları düşerse kendilerine moda sahilde bira ısmarlamak istediğimi buradan beyan ediyorum.

    ankara üniversitesi hukuk fak. taban puan : 449

    galatasaray üniveritesi hukuk fak. taban puan : 524

    edit: imla
  • iki yıl fransızca okuyacağız diye kasıp ardından burada okuyan herkesin sorbon'a gidemeyeceği, fransızca hukuk bilgisi ile türkiye'de aç ve entellektüel olunacağı gerçeği ile türkçe eğitime dönmüş fakülte.
  • uluslararası hukukta türkiye'ye görülmemiş bir başarı kazandırdılar.

    dünyadan 645 hukuk fakültesinin katıldığı moot court (farazi mahkeme) yarışmasında ilk 16'ye girdiler.

    röportajlardan anladığım kadarıyla birinci olacak takımla erken final yaşamasalar daha da ilerlerlermiş. sonraki yıllara inşallah

    https://gsu.edu.tr/…larak-buyuk-bir-basari-gosterdi

    http://m.milliyet.com.tr/…n-bir-ilk-gundem-2646081/

    http://www.hurriyet.com.tr/…ileri-gectiler-40802252
  • dersliklerinde, kırmızı koltukların arasında üçer adet de sarı koltuğun bulunduğu* fakülte. (bkz: bokunu çıkarmak)
  • diğer fakültelerin yer karoları hatalı yerleştirme yüzünden çatlayıp kimi zaman kabarırken, koltuk diyemeyeceğimiz tahtamsı sandalyeler mütemadiyen gıcırdarken, pek sevgili hukuk fakültesi insancıkları kilitli kapılar ardında sinema solonumsu dersliklerde,erdoğan teziç'in bu nacizane hediyesi için muhtemelen gizli ayinler düzenliyorlardır.
  • 6 sene icinde insani psikolojik sorunlara itmekte hic zorlanmayan fakulte. eger 4 sene yatarak okuyup bitirince paraya para demeyeceginiz bolumleri bir kalem darbesiyle kenara itip, yerine 6 sene hayvanlar gibi calisarak zorla bitireceginiz bu okulu yazmayi dusunuyorsaniz cok ciddi bir karar veriyorsunuz demektir. bir daha dusunun.

    ha, bu okulda bir sure okuduktan sonra;

    * dunya gorusunuz deliler gibi artar, kulturlu, dunyasindan haberdar olan bir insan haline gelirsiniz (veya gelmezsiniz. insan bi kere koyun olmaya gorsun),
    * en az 2 (genelde 3) yabanci dile hakim olursunuz, ama daha da onemlisi turkceye cidden hakim olursunuz,
    * muhtesem bir hukuk egitimi alirsiniz (bundan kacis yok),
    * biraz sosyal yonunuz kuvvetliyse, mal degilseniz mezun olduktan sonra turkiye'nin en onemli hukuk buroları arasında bir secim yaparsınız (altı cizili olarak: secimi siz yaparsınız),
    * veya canınız istemezse yurtdisina gidersiniz, sorbonne'de bi mastır cakarsınız, veya amerika'da bi master yapip ingiltere'de bi kac sene calisip "ben artik sikildim birakiyorum, astim ben" desiniz, koyunuze donup çiftlik kurarsınız

    ve baska universitelerin veremeyecegi baska bir suru ozellige sahip olursunuz. yanlis anlasilmasin, baska universitelerden boyle insanlar cikmaz demiyorum. ama gsu'den bu sekilde cikmamak icin mal olmanız lazim.

    bir de gsu'yu yazmayi dusunen universiteli adaylarina bir tavsiye:

    misal, soyle bir tercih siralamasi yapmayin:

    - koc hukuk burslu
    - gsu hukuk
    - bogazici isletme
    - bilkent uluslararasi
    - gsu uluslararası

    boyle bir tercih listesiyle gsu'ya hasbel kader girecek olursanız mutlu olmazsiniz. oraya gidecekseniz tam motivasyonla gitmeniz lazim, "ben gsu hukuk istiyorum" demeniz lazim. eger su tercih listesini yapmaya cesaret edecek kadar istiyorsaniz, hic cekinmeyin:

    -gsu hukuk

    evet, bu kadar. ustte hic bisey olmasin. ben riske girmek istemiyorum diyorsaniz alta istanbul hukuk yazmaniz makul olabilir.
  • ankara hukuk kontenjanı 820 kişi iken galatasaray hukuk 50 kişidir. böyle olunca tabiki de tm2'da ilk 100'den adam alırlar.
  • başarıda adı geçenleri de buraya yazalım:
    hukuk fakültesi öğrencileri zeynep ekinci, pınar özcan, atakan arslan, kazım berkay arslan ve mehmet berk demir.
    danışmanları da dr. bleda kurtdarcan'mış.

    helal olsun.
  • ben hep 50 liralık arzuhal yazdırdığım için beni ırgalamayan fakülte.
hesabın var mı? giriş yap