• prandelli'nin siktir olup gitmesi.
  • efendi, saygılı bir başkan; (bkz: duygun yarsuvat)

    efendi, saygılı bir teknik direktör; (bkz: hamza hamzaoğlu)

    en büyük rakibin kibirli, koltuk sevdalısı, aşırı hırslı başkanı; (bkz: aziz yıldırım)

    en büyük rakibin başkan maşası teknik direktörü; (bkz: arap ismail)

    not: fenerbahçe
  • (bkz: 16 mayıs 2015 galatasaray'ın verilmeyen penaltısı)

    8.olduğumuz sene her maç 0-0'ken(ve kritik bir durumdayken) vs. hakemler ya aleyhimize saçma sapan bir penaltı veriyordu, ya ofsayttan gol yediriyordu. o sene galatasaray'a yapılan hakem hataları bu ülkede belki 3-4 takıma daha yapılmıştır bilerek ve isteyerek(onlar da anadolu kulüpleri, diğer istanbul takımları falan değil). ama fenerbahçe ve beşiktaşlılar öyle çok konuşuyorlar ki harbiden kamuoyu oluşturup galatasaray hakemlerden destek alıyora getiriyorlar işi.

    2006'da fenerbahçe'nin aleni şekilde hakemler tarafından göz göre göre şampiyonluğa götürüldüğü(sonunda fenerbahçe'ye karşı olan hakem hatalarını engelleyemiyoruz diyerek erken seçime giden şekip mosturoğlu'nun görev yaptığı bir federasyon), galatasaray'ın hakemler tarafından her maç %100 penaltısı verilmeyerek engellendiği, eller kollarla çizgilerden gollerinin çıkarıldığı senede bile sanki üzerinden 50 sene geçmiş gibi algı yönetiminin yapılması neticesinde parası olmayan galatasaray'ın denizlispor'a teşvik verdiğine inanılmasını sağladılar. o rezil sezonun üstünü bu iğrenç çamurla kapladılar.
    (bkz: sarıyla kırmızıyla alnımızın akıyla)

    galatasaray'ın aleyhine o kadar çok hakem hatası oluyor ki, çıkıp konuşmuyor bile galatasaraylılar artık. çünkü gerek yok. konuşanlar da sırf beşiktaş ve fenerbahçelilere cevap vermek için konuşuyorlar genelde. bak bize de bu oluyor diye. galatasaray'ın aleyhine olan hatalar görülmez, lehine yapılmış olan saçma sapan bir hata haftalar boyu konuşulur.

    orta sahada, sonucu gol olmamış pozisyonda top taca çıktı diye başlık açan adamlar var burada. galatasaray o pozisyonun çok daha alenisinde, kolay görülebilecek olanında, fenerbahçe'den gol yedi birader. belki şampiyonluğa malolacak ama öyle bir körlük, öyle bir karaktersizlik var ki galatasaray'ın canını alsalar gözleri görmüyor bazılarının. melo'nun kart görmeyişine takmışlar. merak etmeyin yine sırada bir beşiktaş maçı var. veli, oğuzhan, necip, olcay sırayla melo'ya faul yaparak üstüne oynarsınız. her maç aynı boku izliyoruz zaten son birkaç senedir. sonra da melo niye kart görmüyor. önce hakem galatasaraylı oyunculara yapılanları cezasız bırakmasın, sonra melo zaten o faulleri yapmayacak kadar akıllı adam. bakıyor hakem cezayı kesmiyor, melo kendi kesiyor kendi yöntemiyle. doğru mu? değil. ama türkiye'de böyle işte bu işler. yoksa avrupa maçında yine sert oynuyor ama kırmızı kart görmüşlüğü yok. yerinde yapıyor sertliğini, görüyor sarı kartını. tamam. oradaki avrupalı hakem galatasaraylı oyuncuları ezdirmiyor ki demin bu oyuncunun ayağına hayvan gibi girdiler, onun üstüne melo'ya şimdi kart verirsem çok olur diye eyyam yapmak geçsin kafasından.

    galatasaray'ı birinci yapan detaylar... galatasaray'ı birinci yapan detay kendini geliştirmesidir. aleyhine hakem hatası mı yapılıyor aleni şekilde? hakkını arar. ama sadece kendine hakem hatası yapılıyor diye bahaneye sığınıp durmaz, kendi hatalarını düzeltir, kendini güçlendirir, eksik yönlendirini kapatır.
    türkiye'de bunu yapan başka bir tane bile kulüp olmadığı için galatasaray birincidir, öncüdür. bir sezon 8.olup, sonraki sezon şampiyonluğa oynar. küsüp köşede ağlamaz, çalışmaya devam eder. kendi içinde muhalefeti o kadar güçlüdür ki, kendi kendini hem yıpratır, hem güçlendirir. gariptir camia olarak ama kendini geliştirmeye odaklı da tek camiadır. ne mutlu ki galatasaraylıyım, keşke rakipleri de galatasaray'ı aşağı çekmeye uğraşmak yerine kendilerini geliştirselerdi de farklı bir mücadele izleyebilseydik.
  • konuya bu sene bazlı bakmıyorum, genel olarak galatasaray lisesi. çünkü lise sayesinde klüp diğer rakipleri gibi göstermelik demokrasi, aslen başkan merkezli ucube örgütlenme değil, bi çeşit meşrutiyet'tir. lise sayesinde galatasaray'a aziz yıldırım gibi, yıldırım demirören gibi adamlar seçimle gelip çökemezler. klübü kendine borçlandırıp, giderayak tehdit edemezler. belki edebilirler ama edebillmişlikleri yoktur. yaşı elverenler bilir ki, yıllar önce cem uzan galataray'a parasıyla sahip olmak istemişti, tabii ki becerememiştir. çünkü camia'nın kendini koruma mekanizmaları vardır. bu mekanizmalar yüzünden de kimi bedeller ödenmiştir elbet. en nihayetinde, galatasaray'da aziz yıldırımlara, yıldırım demirören'lere rastlayamazsınız. gitmekte ayak direyen adnan polat'ın gönderilmesi gibi bir eylemi dünya dursa aziz yıldırım ya da benzerleri için diğer klüpler yapamaz. klübü babasının malıymış gibi yönetenleri adıyla "fenerbahçe cumhuriyetinde" rastlarsınız. ya da tabanı birbirinden güzel insanlarla dolu beşiktaşın bir tane güzel insan bulunmayan yönetiminde rastlarsınız. bu sözlerimin verili ispatı için yurt içi ve dışı başarılara bakabilirsiniz. gerçekleri tarih yazar.
  • şike yapamadıkları sezonlarda şampiyon olamayan rakipleri olması.
  • sneijder ve muslera başta olmak üzere, görece iyi futboldur. iyi derken, bok gibi lig seviyesine göre iyi, yanlış anlaşılma olmasın.

    gelelim şike aptallıklarına. evet aptallık diyorum çünkü ciddi ciddi "galatasaray şike ile şampiyon oldu" diyen adam net bir şekilde aptaldır. daha geçen sezon gençlerbirliği'ne evimizde yenilip şampiyonluktan olmuşuz, adamlar hala ciddi ciddi gençlerbirliği'nin bize maçı sattığını düşünüyor.

    şike ile şampiyon olacak takım böyle son haftaya kadar götünden ter damlatmaz. birilerinin yaptığı gibi 19 maç üst üste kazanarak, para dolu çantaları rakip oyuncuya vererek veya rakip takımın etkili forvetini transfer ederek aynı adamı en kritik maçta oynattırmayarak şampiyon olur.
    ha, ama allah büyük, bak fb 2 sene avrupa'ya gidemedi, emenike efendinin malum takımı da bugün ligden düştü.
    fakat kabul ettiğim bir şey var: mesela hasan kabze'nin bizle oynadıkları maçta çok da götünü yırttığını düşünmüyorum. stancu'nun o pozisyonda şaşkına dönmesi bir tarafa, vurup gol atmaya da yüreğinin yetmediği kanısındayım. bu demek değildir ki belli bir para veya atkarşılığında bu adamlar bize çalıştı. ne kastettiğimi anlamışsınızdır.

    her neyse. konuya dönelim. yazılanlar arasında kesinlikle doğru olan bir şey var o da şu; melo'ya, özellikle son haftalarda, ciddi ciddi çıkması gereken kartlar çıkmıyor. hakem görmediğinden mi, arena'nın baskılı ortamında çıkartmaya götü yemediğinden mi bilemiyorum. görmesi gereken kırmızıyı melo bu hafta görmedi.
    ama aynı maçta çalınmayan %100 penaltıyı düşününce hakemin satın alındığı veya galatasaray'ı şampiyon yapmak için programlandığı yönündeki iddialar da çürüyor. %100 penaltı olan pozisyonu çalıp kendini kurtarmak varken melo'ya kırmızı vermeyerek galatasaray'ı şampiyon yapmak çok mantıksız değil mi sevgili spor dedektifleri?

    ha bir de, aynı hakemler ne hikmetse fenerbahçe'nin yediği %100 nizami gole de ofsayt çalıyor. 50 cm. ile taca çıkan topa "devam" deyip bizi ikili averajda dezavantajlı duruma sokuyor.

    e kardeşim hani bu hakemler bizi şampiyon yapacaktı? :)) aynı adamlar hem fenerbahçe hem galatasaray tarafından mı satın alınmış?

    işin kısası, hakemler dandik deyin, eyvallah, (özellikle beşiktaş taraftarı için burası) hakemler fb ve gs maçlarında baskı altında kalıyor deyin, eyvallah. bazı futbolcular eski takımlarına "kıyak" geçerek profesyonellik dışı davranıyor deyin, ona da eyvallah.

    ama yok galatasaray maçı satın aldı, yok hakemle kazandı, vay tüm avrupa şikeyi yazdı, bunları geçiniz.

    kendi elleriyle 3.lüğe yerleşmiş beşiktaş taraftarı gelmiş şike diyor. 85. dakika diego'yu çıkarıp selçuk şahin'i oyun alan hocanın takımı şike diyor ki bu kulüplerin ikisi de, güvenilirliği sarsılmış tff tarafından korunup avrupa'da bizzat uefa tarafından şikesi tescillenmiş kulüplerin taraftarları.

    daha dün arkamızdan r4bi4'ları eksik etmiyordunuz. prandelli gitti takım toparlandı, siz de kötüyken avantajı biz yakaladık. şimdi bırakın bu masalları.

    edit: ha bir de, bahsetmeyi unutmuşum, malum saray ziyareti. bir galatasaray taraftarı olarak utandım. bu bir kenarda dursun.
    yalnız aziz yıldırım'ın hapisten çıkar çıkmaz ve büyük fenerbahçe mitinginde(adı buydu herhalde) söyledikleri aklınızda değil mi? "paralelciler, aralık operasyonları darbedir, cemaat haindir" vs. vs. bu laflar en az saray ziyareti kadar etkili, bu da bir kenarda dursun. fikret orman beyefendinin reza zarrab sempatisi ve davutoğlu ziyaretleri de eklensin: https://www.akparti.org.tr/…ni-fikret-ormani-kabulu

    ha bu adamlardan biri bile gidip başka bir siyasi kesimi ziyaret etmiş mi? hayır :) hepsi aynı bok bu konuda da yani. kimse siyaseten yakınlık olarak da sütten çıkmış ak kaşık değil.
  • son üç haftada 7 ( yazıyla yedi ) puan kaybeden beşiktaş taraftarının hatayı kendinde aramak yerne galatasaraya giydirmesi. siz bize şikeci dedikçe, takımınızın eksikler hatalarıyla uğraşmak yerine galatasarayla uğraştıkça daha çok şerefli ikincilikler, üçüncülükler yaşarsınız. o formayla tottenhamı yenersiniz.

    allahın sopası yok, sen ota boka meloydu, şikeydi, hakemler gsyi kolluyordu diye konuşursan , şampiyonluğu kornerden yediğin golle kaybedersin.

    yazımı mevlananın bir sözü ile bitireyim.
    "dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim, bugün bilgeyim kendimi değiştirmek istiyorum."

    fazla akıllı olmaya gerek yok sevgili dostlar, önce aynaya sonra da oynamaya bakın.

    not: şampiyonsporluyum
  • (bkz: kendi takımı başarısız diye galatasaray'a sataşmak)

    halbuki özeleştiri kabiliyetlerini geliştirseler, "aslında hepsi amariganın oyunuymuş" der gibi her maçtan sonra "galatasaray şike yaptı o yüzden böyle olduk, ayrıca galatasaray yandaş takımmış" demeseniz, o zaman bir kıpırdanma olacak arkadaşlar. özeleştiri, gelişimi sağlar.

    bu arada temkini elden bırakmak yok, daha hala şampiyon olamama ihtimalimiz var. fenerbahçe'nin nefesi ensemizde. havaya girip "ooo şampiyon olduk oha ne kadar süperiz adeta" diye şımarmanın lüzumu yok.
  • bütün büyük takımların birbirlerine bakarak ulan bu bukadar kötü ise biz şampiyon oluruz demesi, bunların içinden galatasarayın son virajı ilk maçları oynayarak daha yüksek motivasyonla dönmesi ve işi kolaylaştırmasıdır.

    bunun yanında bağzı oyuncuların (1-10 numara) ekstra katkıları olmuştur.

    aslında çokta zor değil, demba ba son iki maç 1 er gol daha atmış olsa bjk 3 puan daha alıp yarışın içinde olacaktı. yada kaleci son iki maçta 1 er gol kurtarsa yine aynısı olacaktı. emre olmasa fb nin de sonu bjk gibi olucaktı bu hafta. büyük maçları büyük oyuncular oynar. tıpkı iyi futbolun iyi futbolcular ile oynanacağı gibi.

    hamza hoca ve aslanlarım 20. şampiyonluk sonrası adlarını tarihe yazdırıp daha da büyüyecekler. seneye daha da iyi bir takım olacağız umarım.
  • rakiplerinin yeteneksiz oluşu.
hesabın var mı? giriş yap