• emrah serbes'in hikâyem paramparça'da yeni olarak sunduğu tek hikâyesi. zira kitapta yer alan diğer hikâyeler afili filintalar sitesinde daha önce yayınlanmıştı.
    afili parçalara şuradan ulaşabilirsiniz.

    hikâyede dikkatimi çeken ilk nokta erken kaybedenler'in yaşları 5 ilâ 17 arasında değişen erkek çocuklarının büyümüş olması. bu emrah serbes'ten yetişkin erkeklerin hikâyelerini okuyacağımız anlamına geliyor. en azından murat meriç onunla yaptığı röportajda bu sorunun cevabını "evet" olarak almış. diğer bir husus ise erken kaybedenler'de hüznün bol olduğunu görmüştük. fakat ona hep belli dozda hatta zaman zaman kahkaha noktasında gülmelerimiz eşlik etmişti. bu öykünün ise acısı fazla tebessümü yok.
  • durduk yerde adamın amına koyan hikayedir.
  • (bkz: emrah serbes)in (bkz: kimi sevsem çıkmazı) adlı hikayesiyle birlikte en sevdigim hikayedir.
    --- spoiler ---

    ''ne oldu galip?''dedim.''söyle,ne oldu?''
    galip gözlerini benden kaçırdı,hafif titreyen bir sesle,''hep senin yüzünden kardeşim ,''dedi.
    ''ne benim yüzümden?''
    ''beni anlatamadın.''
    --- spoiler ---
  • hikayem paramparça kitabının güzelliğine güzellik katıyor. sevdiği kızın karşısında nutku tutulanların yaşadıklarını anlatıyor.
    bu hikayeyi okurken aklıma tek şarkı geldi o da müslüm baba'dan:
    (bkz: hangimiz sevmedik)
  • okuduktan sonra insanın içine bir ağırlık çöküyor bu hikayeyi. kitabın en afilli parçası!

    --- spoiler ---

    çünkü bir yangın her şeyden evvel bir hatıradır.
    --- spoiler ---
  • emrah serbes'in hikayem paramparça kitabını alıp arka kapaktaki yazıya göz gezdirdiğinizde bir an önce okumak isteyeceğiniz hikaye.

    --- spoiler ---

    "annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.”

    “tamam galip.”

    “karanlıkta uyuyamadığım için gece lambasını açık bıraktığımı anlatma, beni ottan boktan korkan biri zannetmesin.”

    “tamam galip.”

    “ilk defa âşık olduğumu anlatma, beni bu konularda tecrübesiz biri zannetmesin.”

    “tamam galip.”

    “geçen sene el frenini çekmeyi unutup kartal’ı boklu dereye yuvarladığımızı anlatma. malının kıymetini bilmeyen biri olduğumu düşünmesin.”

    “tamam galip.”

    “babamın orospu çocuğu olduğunu anlatma. onu bizzat ben anlatmak istiyorum.”

    “tamam galip”

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    "...boşlukta değilim. boşluğun kendisiyim. sonradan oluşmadı bu, böyle şeyler sonradan oluşmaz. kendimi bildim bileli vardı o boşluk. zamanla büyüdü ve beni kendine benzetti. huzurlu bir adam olmak istiyordum oysa. sakin ve güçlü bir adam. kendi kendine yeten bir adam. tek istediğim buydu..."

    "...herkes kendini anlatmak zorundadır nuran hemşire. ama çoğu insan doğru sözcükleri bulamaz. bulanlarsa o sözcükleri bulduklarını zannederler ama derinlerde bir yerde hep tereddüt içindedirler, asla emin olamazlar. çünkü her zaman sözcüklerden daha fazla bir şey vardır. bir şarkıyı, sanki yeryüzünde dinlenecek başka bir şarkı yokmuş gibi, yüz sefer arka arkaya dinlediğin oldu mu hiç? ..."

    --- spoiler ---
  • "çünkü insan babasını öldüremez"
    tüm heyecanın içinde sessizce söylenen bir çığlık...
  • --- spoiler ---

    ”...herkes kendini anlatmak zorundadır nuran hemşire. ama çoğu insan doğru sözcükleri bulamaz. bulanlarsa o sözcükleri bulduklarını zannederler ama derinlerde bir yerde hep tereddüt içindedirler, asla emin olamazlar. çünkü her zaman sözcüklerden daha fazla bir şey vardır. bir şarkıyı, sanki yeryüzünde dinlenecek başka bir şarkı yokmuş gibi, yüz sefer arka arkaya dinlediğin oldu mu hiç?

    "oldu," dedi.

    "anlatamadığın şeyi o şarkıda bulduğun içindi işte o," dedim. “biz de galip’le öyle yaparız hep, bir şarkıya takılır, bütün gece büyülenmiş gibi dinleriz. ama sonra bir gece şarkılar da biter. şarkılarla birlikte bizi o vakte kadar büyüleyen diğer şeyler de biter. söylenmiş ve söylenmemiş her şey biter. bütün bunlardan geriye ise biten her şeyin çınladığı bir sessizlik kalır. ama sonra o çınlama da biter. ve insan orada kendi tükenişini görür. ölmekten daha beter bir şeydir bu. çünkü insan orada, daha ölmeden ölüme yenilmiş olur. o zaman ben bir sigara yakıp dedemden yadigâr şapkamı çıkarırım. galip de seni düşünüp kendini keser. çünkü o bir terminatör değil, onun da damarlarında kan akıyor. herkes gibi. belki de anlatmak istediği şey sadece budur. ben de herkes gibiyim demek istiyordur.”

    --- spoiler ---

    bir kitabı, sanki dünyada okunacak başka bir şey yokmuş gibi defalarca okuyorum kaç gecedir. şu kısma gelince bırakıp derin bir nefes alıyorum:

    "bu geceyi atlatalım yeter galip. günler bizi yıkamaz. yıksa bugüne kadar yıkardı çoktan.”
  • ismi ile ironi taşıyan bir adamın realist biraz aşk-çokça dram içeren hikayesidir. zira galip, aslında galip değil, tam bir gariptir.* kitabın en etkileyici bölümüdür de aynı zamanda.

    ekleme: bir ailenin canına trafik canavarı olup kıymasından ve sonraki süreçte yaşananlardan dolayı emrah serbes'e 2-3 gündür acayip kızgın olan insanlardanım, fakat düşündüm de haksızlık ediyorum galip'e. kesin okuyun lan! edebiyat ile özel hayatı kıyaslarsam çöpe atmak zorunda kalacağız güzel yazılarını. spoiler vermeden anlatmak güç zira.
hesabın var mı? giriş yap