• hodor'un aklının niye gidik olduğuyla ilgili çok iyi bir teori buldum. yalnız ingilizce, sıkıntı çeken olursa haber versin.hodor
  • farkinda olmadan yeni sezonuna 2. bolumunden basladigim ve o eski tadini vermeyen agir agir isleyen yapisindan dolayi da bu durumu baya geç fark ettiren dizi.
  • dizide merak ettiğim bir konu var spoiler'da belirteceğim. fikri olan yeşillendirsin.

    --- spoiler ---

    sizce davos reyis, prenses shireen'i melisandre kaltağının öldürdüğünü öğrenecek mi bir yerden? dizide jon snow'u diriltme kolpasından sonra bu ateşe atılan minik çocuğun hakkını iç edecekler mi yapımcılar? yani davos'la melisandre'nin kanka olduğunu gördüğüm an diziyi bırakacağım. bana göre bu yavşaklığı yapacaklar yapımcılar.

    --- spoiler ---
  • --- 6x2 spoiler ---

    kızıl kadının diriltme yöntemini sorunlu buldum. saç sakal kesmek nedir arkadaş? ya tüysüz bi arkadaş yatıyor olsaydı orada ne olacaktı? erojen bölge kılları mı imdada yetişecekti acep?
    --- 6x2 spoiler ---
  • --- spoiler ---

    jon snow'un çok bariz bir isa analojisine döndüğü dizi.

    ikisinin de doğumu gizemli.

    birinin annesi belli değil, birisinin babası.

    ikisi de bir şekilde "bastard" ön yargısını kırıp, lider konumuna geliyor.

    ikisinin de beklenen kurtarıcı olduğuna inananlar var.

    ikisi de yoldaşlarının ihanetine uğruyor.

    ikisinin ölümünde de haç var. isa'daki haç malum, jon snow'daki de şu.

    ikisi de diriliyor.

    ikisi de tanrı olarak atfediliyor. (bunu bekleyip göreceğiz, fragmanda öyle diyor)
    --- spoiler ---
  • sönük ilk bölümünden sonra oha dedirtmiş bir ikinci bölümle sezonuna muhteşem bir giriş yapmış dizi. tam umutlar kesilmişken rahat bir nefes aldırmıştır. şimdi iş güç yokmuş gibi pazartesileri bekleme mevsimi tekrar. dexter dizisini de beklerdim böyle. umarım bir gün geri döner.
  • 6. sezonun 3. bölümü oathbreaker'da tower of joy'u göreceğimizi ve bu mekanı çok önemli kılan teoriden, yani jon snow'un, lyanna stark - rhaegar targaryen çiftinin çocuğu olma ihtimalinden daha önceki entryimde bahsetmiştim.

    (bkz: #60193516)

    anlaşılan o ki, westeros tarihine meraklı çok varmış ortamda, bu konuyla ilgili bir çok soru ve yorum geldi. o zaman, buyrun gelin bu konuyu biraz daha açalım.

    --- spoiler ---
    kitaplar ve dizilerdeki olaylardan daha çok westeros tarihinden ve teorilerden bahsedeceğim için çok fazla spoiler var diyemem ancak teori doğru çıkarsa, o zaman spoiler olmuş olur
    --- spoiler ---

    öncelikle belirteyim ki, bütün bu anlatacaklarım, daha önceki entryde anlattığım, jon snow'un, ned stark'ın kardeşi lyanna stark ve deli kral 2. aerys'in oğlu veliaht prens rhaegar targaryen'in ilişkisinden olduğu varsayımına dayanıyor.

    bu konuyu şu soruyla genişletebiliriz.

    "evli ve 2 çocuk babası rhaegar neden lyanna ile bir ilişki istesin?"

    şimdi bu soruyu da ikiye bölelim.

    "evli ve 2 çocuk babası rhaegar neden başka bir ilişki istesin?"
    " evli ve 2 çocuk babası rhaegar neden lyanna'yı istesin?"

    buyrun birinciden başlayalım,

    rhaegar targaryen, a song of ice and fire serisinin karakterlerinden birisi değil, o yüzden onun hakkındaki bilgilerimizin çoğu başkalarının ağzından geliyor ve onu tanımış olan karakterlerin hemen hemen hepsinin rhaegar hakkındaki görüşleri, fikir birliği etmişlercesine olumlu. barristan selmy dizide de görüldüğü üzere rhaegar'ı tam bir centilmen olarak anıyor ve hizmet ettiği en iyi lord olduğunu söylüyor. jorah mormont, dany'i "sen abine benziyorsun" diyerek övüyor. hatta, ned stark'ın bile rhaegar hakkında olumsuz tek bir laf etmediğini, hatta onun robert gibi fahişelerle gün geçirecek karakterde olmadığını düşündüğünü görüyoruz. kitapta, rhaegar hakkında olumsuz görüş belirten tek bir kişinin olduğunu söylesek yanlış olmaz sanırım. bu kişi, tahmin ettiğiniz üzere, robert baratheon.

    robert'ın, lyanna ve rhaegar konusunda objektif olmasını bekleyemeyiz. çünkü, kendisi lyanna'ya çocukluğundan beri aşık ve onunla evlenmek için rickard stark'tan söz bile almış durumda. o yüzden, rhaegar'ı, sevdiği kadını çalan bir hırsız ve onu kirleten bir tecavüzcü olarak görmesi çok normal. gerçi o bile, ölüm döşeğindeyken, ned'e "savaşı ben kazandım, ama lyanna'yı o kazandı" diyerek, bir nevi rhaegar'ın lyanna'nın aşkını kazandığını itiraf ediyor.

    rhaegar targaryen, koyu mor gözleri, gümüş rengi saçları ile "beyaz atlı prens" klişesine en çok yaklaşan asoiaf karakteri. üstüne üstlük, centilmen bir ruh, halkın arasına karışıp harpını çalmayı seven mütevazi bir kişilik, kitap okumayı daha çocukluktan saplantı haline getirmiş bir entelektüel ve westeros'un en yetenekli şovalyelerinden birisi. hepsinin üstüne summerhall trajedisinde doğmuş olmasının getirdiği bir melankolik aurayı ekleyin. yemin ediyorum, benim bile veresim geldi. zaten, kendisinin başta cercei lannister olmak üzere yüzlerce hayranı var ve bu hayranlar sadece karşı cinsten de değil (jon connington'un da rhaegar'a aşık olduğu biliniyor).

    her ne kadar, tahtın varisi yakışıklı prens olsa da, rhaegar, ilk evliliğini yaparken kendi istediği kişiyi seçemiyor ve ailesinin gelenekleri bu noktada ağır basıyor. targaryenlerin, valyrian genleri yok olmasın diye aile içerisinde evlenme geleneğini biliyoruz. ancak, rhaegar, evlenecek yaşa geldiğinde ortada böyle bir evliliğe uygun bir targaryen yok (deanerys, rhaegar 25 yaşındayken doğuyor) bu yüzden, kral aerys, annesi bir targaryen olan kuzeni steffon baratheon'dan oğluna bir gelin bulmasını istiyor, ancak 3 oğlu olan steffon da bu konuda başarısız oluyor. valyrian köklerden gelme birisi bulunamayınca, ona en yakın olan rhoynar kökünden gelinen martell'lere gidiliyor ve rhaegar'ın, dorne prensesi elia martell ile evlenmesine karar veriliyor. rhaegar, babasının isteğini yerine getirip, bu evliliği yapıyor ve elia'dan rhaenys adında bir kızı ve aegon adında bir de oğlu oluyor. ancak, elia, ikinci çocuğu aegon'u doğuruken ölümden dönüyor ve bu tramva onun 3. çocuğu yapma yeteneğini elinden alıyor.

    rhaegar'ın kitap kurdu bir entellektüel olduğunu söylemiştim. kendisinin en çok ilgilendiği konular arasında targaryen tarihi, ejderhalar ve kendi ailesiyle ilişkilendirdiği kehanetler var. bunların en önemlisi de "prince that was promised" yani "söz verilen prens" ile ilgili. "söz verilen prens" kehanetini, daenerys'in, house of the undying'te gördüğü vizyonlardan öğreniyoruz. burada, dany, abisi rheagar'ı, oğlu aegon'un doğumu sırasında görüyor ve şu diyaloğu işitiyor.

    rhaegar: "aegon. bir kral için daha iyi bir isim düşünemiyorum."
    elia: "onun için de bir şarkı yapacak mısın?"
    rhaegar: "onun bir şarkısı zaten var. o, söz verilen prens ve onunkisi buz ve ateşin şarkısı (a song of ice and fire). "
    rhaegar: "bir tane daha olmalı. ejderhanın 3 başı olmalı."

    rhaegar, kendi oğlunun söz verilen prens olduğuna ve ejderhaları geri getireceğine inanıyor ancak kehanet ejderhanın 3 başı olmalı dediği için bu noktadan sonra rhaegar, üçüncü bir çocuğu olması gerektiğine inanıyor ve bu kehanet onda bir saplantıya dönüşüyor.

    bana göre, en başta sorduğumuz "rhaegar, neden başka bir ilişki istesin?" sorusunun cevabı da bu saplantıda yatıyor. tamam, rhaegar bir aşk adamı, bütün westeros'un hayran olduğu bir prens ve targaryen tarihinde çok eşliliğe de yer var. ancak, bana sanki bu kehanet olmasaydı, karısına sadık kalacak kadar onurlu bir adamdı gibi geliyor. şu an elimizde olan bilgiyle, bu soruya kesin bir cevap vermemiz mümkün değil ama yapılabilecek en akla yatan açıklama da bu. rhaegar'ın neden başka bir ilişki istediği sorusunu bırakıp 2. sorumuz olan onun neden lyanna stark'ı seçtiği meselesine bakalım bir de.

    "onunkisi buz ve ateşin şarkısı"

    rhaegar - lyanna ilişkisinin karşılıklı aşktan doğan bir ilişki olduğuna hemen hemen herkes inansa da, bu işin başlangıç noktası yine bu kehanete dayanıyor olabilir, spesifik olarak da "buz ve ateş" lafına. targaryenlerin, kendilerini ateşle özdeşleştirdiklerini anlatmaya gerek yok sanırım. buz, soğuk ve kış denince de ilk akla gelen aile starklar. stark hanedanı, sadece kuzeyde ve soğukta yaşadıkları için buzla özdeşleşmiyor. starkların kökenleri ilk insanlara kadar dayanıyor ve onların kanında bir takım doğaüstü güçler olduğu kesin gibi. bu konudaki teori ve spekülasyonlara girmeyeceğim ama sadece bran ve arya'nın kitapta kullandıkları warg yetenekleri bile starkların özel bir hanedan olduğunu gösteriyor zaten. rhaegar'ın çok meraklı olduğu kitaplar, muhtemelen starkların brandon the builder, night's king gibi efsanevi karakterlerle de akraba olduğunu yazıyordur. yani, rhaegar'ın, "buz ve ateş" kehanetini doğrulamak için bir stark'ın peşinden gitmesi tesadüf olmayabilir. lyanna ile ilişkisinin altında aşktan daha da öte bir plan yatıyor olabilir.

    tabi ki, rhaegar'ın böyle bir niyetinin olması, onun lyanna'ya aşık olmadığı anlamına gelmez. daha önceki entryde dediğim gibi, rhaegar, bir kadını, rızası dışında kaçırıp ırzına geçecek bir karakter değil ve kehanete olan saplantısı bile ona böyle bir şey yaptırmaya yetmez gibi duruyor. zaten, lyanna stark da, böyle bir adama pabuç bırakmaz diyebiliriz. dizide, lyanna'nın ilk göründüğünde, at üzerinde kendinden son derece emin bir karakter olarak resmedilmesi de tesadüf değil. ned, arya'yı hep lyanna'ya benzetiyor ve 17 yaşına gelmiş bir arya'nın kaçırılıp tecavüz edilebileceğini düşünebiliyor musunuz? bu tabi ki mümkün ama böyle bir olay kitapta rhaegar ve lyanna hakkında anlatılan her şeye ters düşer. zaten, bu ilişkinin karşılıklı olduğuna dair elimizde bir kaç ipucu daha var. bu ipuçlarının en önemlisi olan olaylar, daha önceki enrtyde bahsettiğim, rhaegar'ın, lyanna'yı güzellik ve aşk kraliçesi seçerek herkesi şok ettiği harrenhal turnuvası sırasında yaşanıyor.

    lyanna için turnuva, tatsız bir olayla başlar. babasının bayraktarlarından ve sonradan eddard stark'ın en yakın arkadaşlarından olacak olan howland reed, lyanna tarafından 3 iri yarı şovalye yaveri tarafından tartaklanırken bulunur. ufak tefek ve çok da iyi bir savaşçı olmayan reed'e yapılan muameleye kızan lyanna, bu yaverlere "siz benim babamın adamına nasıl vurursunuz" diyerek çıkışır ve onlara turnuva kılıcı (keskin olmayan) ile saldırır. yaverler ortamdan kaçıştıktan sonra, lyanna, reed'i çadırına götürüp yaralarını sarar ve o akşam verilecek ziyafete davet eder. ziyafette de, howland reed'i, kardeşleri brandon, eddard ve benjen stark ile tanıştırır. aynı ziyafette, rhaegar targaryen de vardır ve sahneye çıkarak harpıyla bir şarkı da çalar. lyanna, bu şarkıdan o kadar çok etkilenir ki, gözlerinden yaşlar akmaya başlar ve ağladığı için kendisiyle dalga geçen küçük kardeşi benjen'in de kafasından aşağı şarabını boşaltır.

    ziyafetin ilerleyen saatlerinde, lyanna, howland reed'e saldıran 3 yaverin hizmet ettikleri şovalyeleri tespit etmeyi başarır. haigh, blount ve frey hanedanlarından olan bu şovalyeler, aynı zamanda turnuvada da mücadele etmektedirler. ertesi gün, bu üç şovalyaye, kendisini the knight of the laughing tree olarak tanıtan bir şovalye tarafından meydan okunur. gülen bir ağacın resmedildiği kalkanıyla ortaya çıkan bu esrarengiz savaşçının kim olduğunu kimse bilmemektedir. gülen ağaç şovalyesi, 3 rakibini de yener ve onların atları ve zırhlarına el koyma hakkı kazanır. yenilen şovalyeler, kendisine at ve zırhları karşılğında ne istediğini sorduğunda da, gülen ağaç, onlara yaverlerine onurlu davranmayı öğretmelerini ve onları cezalandırmalarını ister. isteği de yerine getirilir. (bu noktada, gülen ağaç şovalyesinin lyanna olup olmadığını kesin olarak bilmediğimizi de ekleyeyim. bazı ipuçlarına dayanarak, bu ismin lyanna olması olasılığı oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz. ancak 16 yaşında bir genç kızın, 3 turnuva şovalyesini yenip yenemeyeceği de tartışmaya açıktır)

    bu gizemli şovalye ve kazandığı zafer, turnuva ahalisinde bayağı bir ses getirir. öyle ki, paranoyak deli kral, bu şovalyenin kendisini öldürmek üzere yollanmış olduğundan bile şüphelenir. gülen ağaç şovalyesinin ortadan kaybolduğu ortaya çıkınca, aerys, oğlu rhaegar'ı bu esrarengiz kişiliği bulması için görevlendirir. ancak, rhaegar başarısız olur ve sadece üzerinde gülen ağaç olan kalkanı bulabilir.

    aynı turnuvayı, rhaegar kazanıp lyanna'yı taçlandırarak herkesi şok etti dedik ama eğer bu gülen ağaç şovalyesinin lyanna olduğunu varsayarsak, bu olayın pek de damdan düşer gibi olmadığı sonucuna varabiliyoruz. rhaegar, gizemli şovalyeyi bulamağını söylese de, çoğu okuyucu onun aslında lyanna'yı bulduğuna ve orada kendisine aşık olduğuna inanır. zaten "buz ve ateş" kehanetinin peşinden giden rhaegar'ın, 3 turnuva şovalyesini yere serebilecek bir savaşçının aslında soyadı stark olan dünyalar güzeli lyanna olduğunun ortaya çıkmasıyla çarpılması çok da zor olmasa gerek. aynı, 16 yaşında bir genç kız olan lyanna'nın da, beyaz atlı prens tanımına her hareketiyle uyan rhaegar'a aşık olması gibi.

    --
    anlattığım olayların çoğu kitapta bahsi geçen gerçeklere dayanıyor. ancak, rhaegar ve lyanna'nın gerçekten aşık olup olmadıkları, lyanna'nın gülen ağaç şovalyesi olup olmadığı gibi detaylar henüz kitap tarafından doğrulanmış değil. dizinin bir sonraki bölümündeki tower of joy sahnesi bu sorulara cevap verecek mi onu da bilmiyoruz. ancak, bu bölümün neden serinin hayranları için çok özel olduğu anlaşılmıştır sanırım.
    --
    bu konuyla bağlantılı irili ufaklı başka teoriler de var. hiç birisi yukarıda anlattıklarım kadar sağlam temellere dayanmadığı için detaylarına şimdilik girmiyorum ama kısaca bahsedeyim.

    *rhaegar'ın, lyanna ile gizlice evlendiğini ve jon snow'un aslında gayrimeşru olmadığına inananların sayısı az değil.
    *hatta, rhaegar'ın bunu yapmadan önce karısı elia'nın rızasını aldığı bile iddia ediliyor.
    *gizli bir rhaegar-lyanna evliliği olduğu ve hatta lyanna'nın omzuna atılan targaryen pelerinin, onun winterfell'in altındaki mezarında olabileceği ortaya atıldı.
    *farklı teoriler, lyanna'nın mezarının içerisinde rhaegar'a ait bir şey olduğunu iddia ettiler. (yüzük, harp)
    *oğlunun ilişkisinden, aerys'in haberi olduğu ve lyanna'yı aramak için saraya gelen rickard ve brandon stark'ı bu yüzden öldürttüğünü söyleyenler var.
    *lyanna'nın ikiz doğurduğunu ve bu çocuklardan birisini ned evlat edinirken, diğerini de howland reed'in evlat edindiği (meera reed) bir başka teori.
    *lyanna'nın jon'u değil, daenerys'i dünyaya getirdiğini ve jon'un ashara dayne'in çocuğu olduğu da bayağı popüler bir teori.
    *benjen stark'ın night's watch'a katılmasının sebebi, lyanna'nın ilişkisinden haberi olması ve hatta onun rhaegar ile kaçmasına yardım etmesinden duyduğu suçluluk duygusu diyenler var.
  • --- spoiler ---

    oncelikle birilerinin anlamasi icin sunu tekrar yazmak gerekiyor tamam jon snow kadar karizmatik hadi diyelim reyting arttirici bir karakter pek kalmamis olabilir tamam ama diriltmek icin sebep o degil ( aa cok seveni varmis hemen geri dondurelim) oglum adamin yemini nasil bozulacakti ha? nasil omurluk yemin ettigi o duvardan kacip savasacakti? jon snow gibi bi adam kacar miydi?

    biraz mantik ama.
    --- spoiler ---
  • --- gelmeeee ---

    zilyon kere yazılmış olsa da, evet jon'un dirilmesi gerçekten çok sönük oldu. ama bu bizim şimdilik gördüğümüz kısım. melisandre odadan çıktıktan bir süre sonra jon hayata döndü, ki bu olay için gerçekten bir bedel ödenmesi gerekiyorsa, belki arka planda başka şeyler olmuş olabilir. melisandre davos ile konuşurken "daha önce bunu yapan birini gördüm, ama nasıl, olamaz" gibi bir şeyler söylüyordu, bence kast ettiği birini zilyon kere hayata döndürüp de nasıl hala hayatta kaldığı, bunun için bir bedel ödemiş olması gerekliliği ve hiç de öyle görünmediği. kendisi de bunu denedi ve baktı olmadı gidip odasında o bedeli ödedi. 3. bölümde izleyip görürüz umarım.

    bu sahnede dikkatimi çeken başka bir ayrıntı da, tüm diriltme seansı boyunca kurtun sakin sakin uyuyor olması. birileri jon'a bişeyler yapacak, üstelik ortamda büyülü olaylar dönecek, bizim ghost da uyuyacak he mi? bana mantıklı gelmedi. herkes odadan çıktıktan sonra ghost'un "lan buraya bi ruh geldi galiba" diyerek uyanması ve akabinde jon'un gözlerini açması beni işkillendirdi. bakalım kıfsmet.

    ikinci olarak, herkes 3. bölümde l+r=j düğümünün çözüleceğini düşünüyor. senaristler böyle bir malzemeyi bir bölümde harcar mı ey cemaat? beklentilerinizi yükseltmeyin derim. kule önünde ned ve kral muhafızlarının dövüşü zaten efso bir sahne olacak, olmalı, bunu öyle 5 dakikada bitirip de, ned'i kuleye gönderip olayı aydınlatacaklarını hiç mi hiç düşünmüyorum. zaten bunak, bran'in o kadar uzun süre geçmişte kalmasına izin vermiyor, tam"aha lan şimdi öğrenicez dediğimiz yerde bran günümüze dönecek ve ilerleyen bölümlerde merakına yenik düşen bran, bunaktan gizli tower of joy'a geri gidecek diye düşünüyorum. 3. bölümde sadece o efsane diyaloğu ve dövüşü hatta dövüşün sadece başlangıcını izleyeceğimizi, sonunu göremeyeceğimizi düşünüyorum. bu da benim tahminim olsun :)

    son olarak da l+r=j hikayesi ile ilgili merak ettiğim bir husus var. bigboned'un da detaylıca yazdığı üzere, karakterleri gereği rhaegar lyanna'yı kaçırmış olamaz, birlikte kaçtılar deniyor ancak onurlarına düşkünlüğü ile bilinen starklardan lyanna'nın bu kaçışı sonrası babası ve amcasının ölmesine, kardeşinin savaşa girmesine, krallığın savaşa sürüklenip bir sürü insanın ölmesine seyirci kalması, "insanlar benim yüzümden ölmemeli" deyip geri dönmemesi? yoksa aşk her şeyi affeder mi? kafamda deli sorular.

    --- gelme dedik sana ---
  • 6x02'nin özeti:

    (bkz: res pls)
hesabın var mı? giriş yap