gamsız

• hani sezen aksu söylüyo ya "sezen aksu söylüyo" albümünde
  
  gamsız
  söz müzük: orhan atasoy-istvan leel össy
  
  gamsız yaptı dünya beni
  kadere razıyım ben
  yorgun ve şikayetsiz
  her şeye hazırım ben
  
  ekmeksiz soğansız hayatın tadı yok
  benim olmayan güzelin adı yok
  
  olsun varsın biz gene de memnunuz
  bu dünyada olmazsa ahirette huzur buluruz
  
  yolsuz yaptı dünya beni
  yolları görmez oldum
  en sonunda anladım
  sus oldum sus pus oldum
• aheha kıro musun abi doğuş mu dinliyorsun, doksanlar iyi de bu ne lan diyen yarı entel arkadaşa, düzenleme erkan oğur bebeğim diyin. uzaktan pembeleşinceye kadar izleyin.
  
  seneler sonra gelen edit: erkan okur imiş doğru kişi. pembeleşme başka baharlara kaldı^*
• ilk defa inanir oldum aska
  o da bana darbesini vurdu
  bak simdi yarim kaldim yine
  bilemem belki de o boyle mutlu(x2)
  
  gamsiiiiz vicdaaansiiiiz ben sensiiiiz
  ne yapaaaaarim simdi sooooyle
  beniiii acilarilaaaa
  basbasaaa biraktin neden?
  
  nedeeen ? nedeeen?
  ben sana ne yaptim?
  tek sucuuuum seniiii
  delice sevmektiiiii
  
  ayca sen anisina...
• hiç bir şeyi kendine dert etmeyen, kaygılanmayan, dertsiz, tasasız, hayata dair bir şeyleri kafaya takmayan, gerektiğinde insana sırtını çok rahat dönebilen, boşvermişliğin insanı.
• bir gamsız olarak bu konuda söyleyebilirim ki, gamlıların tahmin ettiğinin aksine ne dertsiz tasasız, ne de kaderci olmaktır. işin aslı, sorun ne kadar büyük olursa olsun dert edinip üzerinde düşünüp durmanın (ki böyle bir düşünüş hiçbir zaman çözüm üreten verimli bir düşünüş değildir) yarardan çok zarar verdiğini groklamış olmaktır. en büyük sorunda bile bir gamsızdan duyacağınız şudur: "eeh, çözersek çözeriz, çözemezsek çekeriz. ucunda ölüm yok ya. varsa bile güzel bir yolculuktu, bitse de komaz, bitmese de komaz."
• doğuş'un patladığı, hissiyat, romantik sevenleri kendisine bağladığı parçadır gamsız... klibinde, kadraja kelle vermiş, gözyaşları, yumruk sıkma nöbetleriyle, çok sinirlenmiş, kahretmiş fekat bir o kadar da üzülmüş bir aşığı canlandırmıştı;
  
  -bir güzel kız warıdı, bakışıyorduk, kesişiyorduk otelin lobisinde, müzük açtılar ki, tv'de bu parça çalıyor, kız beni bıraktı "ah aşkım aşkım çıkmış" diye tikkat kesildi televizyona, o an rakibimin karşısında şansımın çok az olduğu gerçeği beni sarsmıştı, evet ben gerçektim, o hayaldi, ama kızlar hayalleri, sonra da buna üzülmeyi severlerdi, doğuş'tan daha gerçekçi ağladım, köşemde klip yaptım kendi kendime, efkârlanmışım, şarkı bitmiş ben halen nakaratı tekrar ediyormuşum, tuttu elimden kaldırdı, pikniğe çıktık, piknikte şarkıyı söylememi istedi, kıramadım, söyledim, az biraz ağladım yine herkes, herkes bana gülüyordu, küçük burjuvanın hor görme mastürbasyonuydu bunlar, kaçtım, türbelere, mezarlıklara kaçtım, mangaldan da yiyememiştim, ona bakarsan oteldeki limonatam yarım kalmıştı, değmezdi-
  
  doğuş'un estetik ameliyatlar öncesi "köfte burun" tabir edebileceğimiz, şemalsiz burnunu bu şarkının klibinde çok yakından izleme şansımız wardır; toplatmadıysa, yaktırmadıysa eğer.
• dogus un cikis parcasi idi.bence cok armonik olarak guzel kotarilmis alt yapisi guzel bir sarki idi.dogus sarkinin klibinde agliyor sizlaniyordu.
• şu anda deliler gibi olmak istediğim yaşam formu.
  
  hep özenmişimdir. ne olursa olsun takmayan, düşünmeden yaşayan, davranan, konuşan, karşısındakine gamlar yükleyip, gamsız gamsız dolaşan ve her ne hikmetse sonuç olarak hep dört ayak üstüne düşen bu şahsiyetlere.
  
  ahdettim. gamsız olacağım. yakında. umarım. birgün.
• gece'nin yeniden düzenlediği, söz ve müziği orhan atasoy'a ait şarkı. http://www.myspace.com/gecemusic dinlenir...
• şu lanet olası hayatta mutlu hissetmenin tek ve gerçek anahtarı, ne yazık ki sahibi olmadığım sıfat.