• yeni bir yazar, hoşgelmiş.
  • hahaha bildigin fatih altaylı oldu lan. (bkz: kandırmayın galatasaraylıları/@gec)
  • aykut kocaman'i savunanlara ve hobbit'te kartal diyenlere cok pis kufur ediyorum ozel mesaj yoluyla sonra da bi pismanlik olusuyor. kusura bakmasin kufur ettiklerim ama abicim siz de salak salak seyler yazmayin.
  • kendini çok akıllı zannediyor. o kadar akıllı ki bana salaksın diye mesaj atıyor, sonra hızını alamayıp "inşallah bana mesaj atarsın" diyor sonra da ekliyor "ama atamazsın çünkü seni trollere ekledim" diyor, sonra bir spin atıyor kendi etrafında ve "inşallah mesaj atarsın" diyor. bu kadar hayat memat meselesi yapmasaydı benim yazdıklarımı, yazmazdım ya başlığına neyse, kendi kaşındı.

    ne zamandır yazayım diyordum sözlüğe tümden gelip tüme vararak konu bulamıyordum. gece otururken bunların planlarını yapıyorum ancak bilgisayar olmadığı için hep erteliyordum.

    1- tanrı varlığına inanmıyorum. yani atomdan geldik atoma gideceğiz.

    2- bilincin yaşama isteğini yerine getiriyorum, yoksa sonlu bir noktaya şimdi varmakla 20, 30 yıl sonra varmak arasında bir fark yok. o sebepten evimden çok lazım olmadıkça dışarı çıkmıyorum. bu toplumun kanun, kural, ahlak diye tanımladığı zımbırtılar çok sallamıyorum. rahat yaşamak için sadece toplumu taklit ediyorum, aynen herkesin yaptığı gibi. geçmişten bu zamana kadar ileri bir medeniyet oluşturmamızı sağlayan bir kaç zekayı taklit yeteneğimizdir. yoksa hala "ya biz zekiyiz ondan" diyen mi var, hayır efendim zeki değilsin, taklitçisin.

    3- herkes özgür, hür bir düşünceyle yaşadığını zanneder ( özellikle de bu şahıs ve saireleri ). hayır efendim tarih duymak istediğimiz yalanlarla doludur ve o yalanların oluşturduğu diktalarla yönetiliyoruz.

    en büyük yalancılık
    (bkz: birinci dünya savaşı)
    (bkz: ikinci dünya savaşı)

    ancak şöyle bir şey var bu yalanlar olmasaydı bu kadar rahat olamazdık. hala kabile savaşları yapar mal gibi toprak sahipleri için gider ölürdük. en azından insanlık "niye biz ölüyoruz" diye ayıkana kadar bu böyle devam ederdi. mesela 1996'da olan suni kardak krizinde yunanistan'la savaşmaya özcan deniz'i bırak ben bile giderdim. onur, gurur, bayrak ölmek için yeterli sebepti. öyle öğretilmişti. yoksa yunanlılara bir gıcığım yoktu.

    4- dünyayı 20. yüzyıldan bu zamana kadar yönetenler dünyayı gerçekten en iyi şekilde yönetenlerdir. o yalanlar olmasaydı bu kadar gelişemezdik, böyle taşaklarımızı yaya yaya yaşayamazdık. öldürmenin meslek olduğu zamanda bu mümkün olmazdı. amına koyuyum komünizmle yönetilsek sanki ışınlanmayı bulacaktık. yemek için herkes yine çalışacaktı. kimse kimseye kara kaşı kara gözü için ekmek vermez. bunu ailen bile belli bir zaman kadar yapar*

    5- galiba mikro milliyetçiyim. yani yaşadığım topluma göre şekillendiğim için yaşadığım toplumu seviyorum. bu vücut yemek denilen enerjiyi almak zorunda. yoksa çalışmaz, önce bozulur sonra da ölür. gidip hint, çin, fransız, alman mutfağı yiyemem. ağız tadımın alışkanlığına uygun değil. alışır evet. ama alışmak yerine bu tadı korumaya çalışmak daha zahmetsiz. o sebepten ben yemek yediğim ve yaşadığım toplumu korumaya, kollamaya çalışıyorum. bu da beni yaşadığı kültürü koruyan bir tip yapar. ya da milliyetçi yapar, her neyse.

    gelelim asıl konuya, nazizm insanlığın yeni karabasanı. şimdilerde bu karabasanın varlığı ile insanları kontrol ediyorlar. "madem iyi yönetiliyor toplum o zaman neyi savunuyorsun" diyecektir bu arkadaş. gıcıklık olsun, herkesin bakış açısı seninki gibi olmak zorunda değil. madem demokrasi var düşündüğümü söyleyebilirim. düşündüğümü söyleyemiyorsam o zaman demokrasiyle değil başka bir şeyle yönetiliyorsundur. öyle voltaire'den "düşündüğünü söyle baba, düşündüklerine katılmasam da bu düşünceni söylemen için seni savunurum" diye alıntılar yapmayla olmuyor bu iş, eyleme dökmekle oluyor. giorgos katidis sanırım düşündüğünü yansıttı, gol attıktan sonra gidip birilerinin kellesini kesmedi.

    son olarak salak ne ya, salak denilmesinden değil de bana ancak salak diyebilecek bir zekanın* beni eleştirmesinden tiksindim*. "amına koyuyum senin" de, "yarraam öyle mi yazılır" de, de ki kavga edelim eğlenelim, keyfini çıkaralım. harbi salak ne ya, 17'lik castın biber dinleyen bebeler gibi "iyyyy salaksın seeeen."

    bu sözlüğü seviyorum.

    edit: nazizm düşünce özgürlüğü değildir ve/veya öyledir. kişiye göre değişir. ben bu yazının hiç bir yerinde bunu belirtmedim. nazizm taraftarı olmak kişinin en doğal hakkıdır. aynen kişinin hala salak, gerizekalı demesi gibi. geri zekalı ne lan, biraz yaratıcı olun amına koyuyum.
  • adam nazizmin dusunce ozgurlugu oldugunu iddia ediyor cok salaksin diyince de kiziyor. "mesaj atmazsin insallah senin salakligini cekemem daha fazla diyorum" onu da "mesaj atarsin" olarak anliyor. sonra salak diyince kiziyor. guzel bir kafa, bir felsefe idiotloji.
  • gök yeleli olduğunu düşündüğüm yazar.

    #33501508

    #33502256
    *
  • fileware'den daha once yazar olmama ragmen onun feykiyim. hatta yogum lan ben.
  • yazık sana... demek istediğim vasat yazar. bu nedir lan bunlarla mutlu oluyosan olma lan hep ağla gözlerin kanayana kadar ağla;

    (bkz: #33546185)
  • direkt olarak gyb'nin dümeni.
  • bakalim gok yeleli hakkinda neler yazmis bu yazar;

    (bkz: gok yeleli bozkurt/@gec)
    (bkz: abdullah dümenci/@gec)
    (bkz: dallas/@gec)
    (bkz: diesel1907/@gec)

    bana biri daha gok yeleninin fakei derse onun anasini sikecem artik.
hesabın var mı? giriş yap