• "mizah dergisi kültürü sona ermedi, biz çizmeye yazmaya devam edeceğiz" diyenler için büyük umut, "mizah dergisi kültürü sona ermedi, biz okumaya eleştirmeye devam edeceğiz" diyenler için de büyük heyecan olan dergi.
  • 2 haftadır askerde üstlenmiş olduğum gece silahlık nöbetçiliği ile ben de gececi (?) oldum artık. gündüz kaç saat uyursam uyuyayım gece uykusunun yerini asla tutmuyor. hayatımda hiç sabahlamadığım halde ilk hafta hiç zorlanmamıştım. 2.hafta perte çıktım, kendimi ağzımdan salya akar bir sekilde masada buldum. allah gece çalışanlara kolaylık versin, hiç kolay değilmiş onu anladım.
  • 64 büyük sayfa, 9 tl, kesinlikle alın derim öncelikle. ilk iki sayı kabus gibiydi, üçüncü sayıda euro 2008'de çek cumhuriyeti karşısında 2-0'dan dönen türkiye milli takımı gibi geri döndüler. görüşlerimi yazdım başlık altında. dördüncü sayıyı da görür görmez aldım. genel intiba olarak üçün az bir şey gerisinde gibi geldi bana.

    arka kapak çok kötü. zorlama yapmayın abicim böyle. çizimler eyvallah, komik değil bir şey değil, hiç yazma yeminle daha iyi. sadece memo'nun çizimleri olsaymış valla daha iyiymiş.

    ikinci sayfada sanırım sinan taşcı idi, efe'nin sorunu. çok kötü değildi valla. üçüncü sayfayı ben anlayamadım.

    beş sayfa cengiz üstün ve sevgili dünlük iyiydi. sonra orkun bozkurt ve prof. arsenik valla fena değildi. yanında da bir yazı. yazmayın abicim, gözünüzü seveyim yazmayın. komik değilse, ilginç değilse yazmayın.

    otisabi röportajı garanti olmuş zaten, iyiydi. iki sayfa kötü kedi şerafettin de iyiydi. sonraki iki sayfada her ne anlatılmak isteniyorsa infaz makinesi isimli öyküde, ben orada yokum aga. üstelik tıpkı kenan yarar gibi güzel çizme potansiyeli varmış bu arkadaşta ama o da bunu kötü kullanmış. al abicim öyküyü başkasından. yanda da yazı var. sonraki iki sayfa yine röportaj, eh...

    sonra sürpriz var: raku ichikawa bariz zayıf halkaydı başta, bu sayıda resmen ve cidden iyi. sırrı samimiyet olmuş bence. her zaman düşündüğüm bir şeydir, kendin olursan olur.

    dört sayfa oky mis, silver surfer'ı öğrendim buradan. iki sayfa kunteper canavarı incelemesi mis, şahane de nostalji oldu. ilk okuduğum zamanlara gittim. bir de, şimdi nasıl değerli olmuş o muhabbetler, onu fark ettim.

    sonra altı sayfa fenomen diye bir çizgi öykü vardı, çizerini göremedim, fena değildi. iki sayfa çizgi roman tarihi, iyiydi. sonra yine iki sayfa çizgi öykü, o da iyiydi. sonraki üç sayfa olmamış, tipler sevimli gibi ama ortaya çıkan kanadı var uçamaz, peteği var bal yapamaz olmuş lamia karaali.

    sonraki sayfadaki iki mini öykü tırt. sonraki karides kardeşten ileridir beş sayfa çizgi zor, öykü güzel. sonra yazı var maalesef. sonraki öykü tırt, sonra yine yazı var. sonraki iki sayfa barış atar'ın. komik değil bu arkadaş da ama eski oyunları yazmış süper olmuş o, mini çakal yine kötü.

    iki sayfa mongollar iyiydi. sonraki oniki sayfa traş. sonda böyle bir bölüm olması kötü olmuş, serbest düşüş gibi hissettiriyor.

    bir eleştirim de, aylık bir mizah ya da çizgi roman dergisinde cinsellik de olmalı. sansüre takılmayacak, ceza almayacak şekilde olmalı ama olmalı. neden bilmem ama bu işin hamurunda bu da var. dozu da önemli, o da şu: genç kardeşlerimizin -internetin hiç olmadığı teorik bir dünyada yaşadıklarını varsayarak- vay be diyeceği en az üç dört kare olmalı.

    neticede değerli bir şey yapıyor bu adamlar, yolları açık olsun.

    mizahın ve mizahçının dostu sleepyhallow istiklal'den bildirdi.
  • yukarıda bahsi geçen açıklama sonrası beni dergilik gibi süper bir uygulama ile tanıştırdılar. resmen uygulamada atlas, national geographic, uykusuz, leman, bayan yanı, gececi, naber, 221b, #tarih gibi dergiler var; hatta görmediğim daha onlarca da okunabilecek dergi vardır (diye düşünüyorum.) bunların

    hepsini ayda 16.99'a almak daha da güzel. kendi okuduğum dergileri düşünüyorum, naber, uykusuz, gececi, çene ve para tuzağı -ki 221b, #tarih, atlas ve national geographic'i de pahalı geldikleri için alamıyordum. gececi ve uykusuz bunlar arasında en düzenli çıkanlar ve sırf bu ikisi bana ayda 26 tl'ye mal oluyordu. her ne kadar çene ve para tuzağı henüz dergilik'te olmasalar da, #tarih, atlas ve national geographic'i bile ekstradan bu fiyata dahil edebilecek olduğum için mutluyum. üstüne üstlük geçmiş sayılara ulaşma şansım da olacak. penguen arşivini, eksik edebiyat ve mizah dergilerini vs. tamamlarlarsa çok güzel olacak. bu vesileyle gececi'ye teşekkür ederim.
  • kapağında galip tekin'i görünce çok dayanamayıp aldığım çizgiroman dergisi. japonya'da ptt'ye giderken türkiye'de ptt'ye giderken kıyaslaması ile raku ichikawa benden artıları toplamıştır. onun dışında bu kadar ünlü çizerle yoluna devam edecek/edebilecek mi, bilemiyorum.

    bu çizerler galip tekin anısına mı toplaşmış yoksa hep bu kalitede devam edecek mi bekleyip göreceğiz.
  • gencebaystein'lı mayıs ayı kapağına bayıldığım dergi.
  • ilk sayısıyla umut vaat eden aylık çizgi roman dergisi.

    2. sayıları da çıkmış.
    özenle biriktirdiğim ilk dergi olacak :)
  • ilk kez bu ay tanıştığım ve bundan sonra takip edeceğim dergidir, söz veriyorum.
  • editör kadrosunda bülent üstün, cengiz üstün ve hakan karataş'ın olduğu, galip tekin'in çizerlere ve okurlara mirası. künyedeki editör kadrosunda galip tekin'i görmek hoş olurdu açıkçası.

    dergi biraz mağara biraz harakiri tadında gözüküyor. l-manyak, lombak, hortlak ve son olarak para tuzağı'nın devam ettirdiği ekolden farklı bir konseptte.

    genç ve yeni çizerlerin çoğunlukta olduğu bir kadro var. bunun yanında suat gönülay, birol bayram, erdal belenlioğlu, tan cemal genç gibi usta isimler var. özellikle suat gönülay uzun zamandır dergilerde çizmiyordu, umarım ilk sayıya özel değildir. bu isimlere ilban ertem, bülent arabacıoğlu, nuri kurtcebe, ergün gündüz gibi isimlerde eklense çok daha güzel olur.

    biraz mağara biraz harakiri tadında dedim ama umarım o dergilerle aynı kaderi paylaşıp 3 sayı sonra kapanmaz.

    edit: nikolay vasilyevic gogol'un uyarısıyla harakiri dergisinin doğal bir sebeple kapanmadığını, mehmet ersoy, serhat gürpınar, bahadır boysal'ın çizdiklerinden dolayı muzır neşriyat olarak değerlendirilip para cezasını çarptırılınca dergiyi kapatmak zorunda kaldıklarını belirtmek isterim.
  • 17 yaşımda istanbul'a tek başıma gidip uçağımı kaçırdığımda karşıma çıkan dergidir. 6 saatlik bekleme sürecinde uzun uzadıya ıncık cıncık her şeyi inceleyerek okumuştum 3. sayısını. sonra bir şekilde bulup tüm sayılarını almıştım; çizgi romanları ve mizah dergilerini seven ben için bir ilah gibi çıkmıştı karşıma. fakat paralel zamanlarda yayınlanan, çok da sevdiğim para tuzağı dergisi gibi gececi de tutmadı. sevdiğim ne varsa bir şekilde hayatımdan çıkıyor gibi hissediyorum, ama bu başka bir başlığın konusu.
hesabın var mı? giriş yap