• "türküler söylendikçe türk diliyle
    seni seviyorum gülüm dendikçe türk diliyle
    türk diliyle gülünüp
    türk diliyle ağıtlar yakıldıkça adnan bey
    ben anılacağım
    anılacak türk diliyle size sövüşüm
    tarlalarımıza girmiş değil sizin gibisi yaban domuzunun
    şehrimiz görmüş değil yangının sizden kanlısını
    bir adınız var adnan bey adımıza benzeyen
    dilimiz kuruyor dilimizi konuştuğunuz için
    bitten açlıktan sıtmadan betersiniz
    yüz türkiye olsa
    elinizden de gelse
    yüzünü de zincire vurur
    yüz kere satarsınız
    milletimin en talihsiz gecesi
    ana rahmine düştüğünüz gecedir"
  • ne ben sezarım, ne de sen brütüssün.
    ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün.
    artık seninle biz,düşman bile değiliz.
  • çocuk gibi ağladım..
    o kadar hiç, o kadar boş, manasız,
    öyle haksız yere senden uzağım ki.
  • o bensizliği göze aldıysa, ben onsuzluktan bir şey kaybetmem.
  • herhal ilerdedir yaşanacak
    günlerin en güzelleri.
  • özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, şiirler yazdın.
    peki o ne yaptı ? deme.
    herkes kendinden sorumludur aşkta.
  • dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
    hani şu derya içre olup
    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
    ve bu dünyada, bu zulüm
    senin sayende.
    ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
    ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
    kabahat senin,
    — demeğe de dilim varmıyor ama —
    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
  • “ateşi ve ihaneti gördük
    ve kanlı bankerler pazarında memleketi alaman’a satanlar,
    yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
    düştüler can kaygusuna
    ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
    karanlığa karışarak basıp gittiler.
    yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet,
    en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat, dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat,
    iki kat soyulmamak için.”
  • yüzü sonbahar hüznü güneşe benziyordu. gülüşü birden bire geldi, beklemiyordum keskin bir bıçak gibi saplandı aklıma … hep böyle cana yakın mı bakar acaba ?
  • tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş tahirle zühre olabilmekte
    yani yürekte.
hesabın var mı? giriş yap