7247 entry daha
  • böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
    en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
    kesmemeye
    laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
    birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
    ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
    sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
    yatakta yatmayı bildiğin kadar
    sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
    boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
    ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
    her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
    bütün kara parçaları için
    afrika dahil

    senin bir havan var beni asıl saran o
    onunla daha bir değere biniyor soluk almak
    sabahları acıktığı için haklı
    gününü kazanıp kurtardı diye güzel
    birçok çiçek adları gibi güzel
    en tanınmış kırmızılarla açan
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
    boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
    değerlendiremez
    bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
    iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
    böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
    zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna
    diziyorlar
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
    kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
    padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
    aklıma kadeh tutuşların geliyor
    çiçek pasajında akşamüstleri
    asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
    bütün kara parçalarında
    afrika hariç değil

    üvercinka - cemal süreya
  • ülkü tamer'e, sevgiyle:

    soğuk bir tül örtüyorlar yüzümüze,
    sanki ölmek için beyaz bir uykusuzluk;
    belki utanmasak bizi bırakacaklar,
    terliyoruz, tırnaklarımdan damlıyor kan
    onun üstüne,
    soğuk bir tül örtüyorlar üstümüze.

    hangi odaya saklansak şimdi onlar,
    hangi sokaklara çıksak ölüm;
    girildikçe biten sevişmemiz onlar yüzünden,
    ne zaman boynuna uzansam ölüm kokuyor
    yalnızlıktan, o yalnızlık,
    kelimesi artık şiirde unutulan.
  • eskiden hep giderken olsam derdim,
    bilmediğim oraları özlerdim.
    nedir dönerken, nedir akşam
    bilmezdim, bilmeden gülerdim

    başka, hep başka bir yerde olsam.
    o gelir beni bulur derdim.
    içinde neler olup olmadığını düşünmeden,
    evlerin, evlerin arasından geçip giderdim.

    özdemir asaf
  • dünyaya dön güzel bir gece olsun ama
    hani böyle saçlarını rüzgara bıraktığın gibi gel
    sade şık bir elbiseyle dön bana rüzgarsız olsun
    gün, dün ve yarın gözlerini kısıp uzaklara bakma
    ben burdayım sadeliğin güzelliği gözlerinin içi
    canımın içi dön bana dön ve bu son olsun

    şimdi yazdım şair olduk gece gece hahaha
  • ülkü tamer'den...

    geceleyin

    geceleyin karanlıkta
    suya attım ben sesimi
    türkü oldu birdenbire
    denizinden geçen gemi

    geceleyin karanlıkta
    gülümsedim buluta ben
    saçlarına düşen yağmur
    gökkuşağı oldu birden

    geceleyin karanlıkta
    yıldız tuttum gök içinde
    işığını sana vurdu
    bir gül açtı yüreğinde
  • seviyoruz dedik işte
    sorma, ne kadar
    baya çok, aşırı şiddetli,
    kuvvetli, heybetli, artı hiddetli.
    kısaca söylersem, su kadar.
    uzunca, mississippi kadar.
    şirince, pisi pisi kadar
    elimle, gösteriyim mi?
    nah bak, şu kadar
    ah, huma kuşu kadar
    vah, işci maaşı kadar
    tüh, az mı oldu bu kadar?
    uzatma işte...
    seviyorum dedim,
    o kadar
    daha nasıl anlatayım
    minare arkasına gizlenmiş ay kadar sobelenebilir aşkın.
    ya sen?
    (bkz: tahmini ne zaman bana aşık olursun?)
  • cinayet saati

    haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
    demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
    dört bıçak çekip vurdular dört kişi
    yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu

    deli cafer ismail tayfur ve şaşı
    maktulün onbeş yıllık arkadaşı
    üçü kamarot öteki aşçıbaşı
    dört bıçak çekip vurdular dört kişi

    cinayeti kör bir kayıkçı gördü
    ben gördüm kulaklarım gördü
    vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü
    hiç biriniz orada yoktunuz

    demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
    on üç damla gözyaşını saydım
    allahına kitabına sövüp saydım
    şafak nabız gibi atıyordu
    sarhoştum kasımpaşa'daydım
    hiç biriniz orada yoktunuz

    haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
    polis kaatilleri arıyordu
    deli cafer ismail tayfur ve şaşı
    üzerime yüklediler bu işi
    sarhoştum kasımpaşa'daydım
    vapuru onlar vurdu ben vurmadım
    cinayeti kör bir kayıkçı gördü

    ben vursam kendimi vuracaktım

    attila ilhan
  • hüznün kuşları

    ben bütün hüzünleri denemişim kendimde
    canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
    bir bir denemişim bütün kelimeleri
    yeni sözler buldum seni görmeyeli

    kuliste yarasını saran soytarı gibi
    seni görmeyeli
    kasketim eğip üstüne acılarımın
    sen yüzüne sürgün olduğum kadın
    kardeşim olan gözlerini unutmadım
    çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat

    sen tutar kendini incecik sevdirirdin
    bir umuttum bir misillemeydin yalnızlığa
    şanssızım diyemem kendi payıma
    hain bir aşk bu kökü dışarda
    olur böyle şeyler ara sıra
    olur ara sıra
  • konuşmak susmanın kokusudur.
    ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma.
    yalan korkaklığın tortusudur.
    dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.

    özdemir asaf
  • seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
    elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

    seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
    ''seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

    seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
    aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...

    seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
    seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

    seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
    tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

    seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
    sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

    seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
    seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

    seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
    nereden bileceksin?
    sen benimle hiç olmadın ki. olsaydın avuçlarım terlemezdi... isırmazdım dilimin ucunu... özlemezdim seni yanımdayken.kıskanmazdım.

    korkmazdım yollarda yürümekten. islanmazdım yağmurlarda... yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
    korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... ve her kulaçta haykırırdım seni..
    ama sen hiç benimle olmadın ki...
    ya aklın başka yerlerdeydi ya yüreğin...
47864 entry daha
hesabın var mı? giriş yap