geceye ezberden bir şiir bırak
-
gelsin....
———
niçün nâlendesin böyle
gönül derdin nedir söyle
seni ben istemem öyle
gönül derdin nedir söyle
kimin aşkıyla nâlânsın
kimin hicriyle sûzânsın
neden böyle perîşânsın
gönül derdin nedir söyle
ziya paşa -
sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
o başkası yok mu bir yanındakine veriyor
derken karanfil elden ele.
görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
birleşiyoruz sessizce. -
“bunca yıl sönmemiş umudum.
nisan değilse mayıs,
perşembe değilse pazar”
attila ilhan -
ilk göz göze geldiğimiz elbiseni çıkar sandıktan,
giyin, kuşan
benze bahar ağaçlarına..
hapisten
mektubun içinde yolladığım karanfili tak saçlarına
kaldır,
öpülesi çizgilerle kırışık, beyaz, geniş alnını
böyle bir günde yılgın ve kederli değil
ne münasebet,
böyle bir günde
bir isyan bayrağı gibi güzel olmalı
nazım hikmetin kadını -
(bkz: cahit ırgat) (bkz: bu şehrin çocuklarına ithaf)
bu şehrin mahzenleri irin kokar kan kokar,
bu şehrin mahzenlerinde cinayet var ölüm var.
anne girmem o oyuncak dükkanına !
orda toplar,tayyarler,tanklar var. -
"sana gitme demeyeceğim
yine de gitme lavinia
adını gizleyeceğim
sen de bilme lavinia."
özdemir asaf -
ben diyorum ki ona:
- kül olayım
kerem
gibi
yana
yana. -
hiç böyle ısınmamıştım
daldaki vişneye
vitrindeki aydınlığa
salça kokusuna mutfağımın
akan dereye, uçan buluta
hiç böyle ısınmamıştım yaşamaya -
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat. -
...gülebildiğin kadar mutlusun,
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin.
sakın bitti sanma her şeyi,
sevdiğin kadar sevileceksin.
can yücel
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap