• tanım : yazarların geleceğe dair not bıraktıkları başlık.

    benim notum biraz farklı olacak, bu günlerde yaşadığım şeyler yüzünden git gide kendimi yalnız, terk edilmiş,kimsenin umrunda olmayan ve değersiz biri gibi hissediyordum. hayatıma dışarıdan bir gözle bakıyordum da insanlar benim varlığımı ve yokluğumu fark etmiyordu bile. bu fark edilmezlik, bu sıfırı yaşama hissi insanlardan daha da kötüsü kendimden soğumama neden oluyordu. ruh halim dipteyken bir ses işittim, taaaa içlerden gelen bir sesti ve bu ses gayet tanıdıktı. aslında bu ses içimdeki sesti.

    ve bana şunları söyleyerek geleceğe dair ufak bir not bırakmamı istedi.

    " hayat çok fazla uzun ve biliyorum ki hayatın bu uzun maratonunda her ne kadar ayakta duracağımız günler olacaksa da pek çok kez yere düşeceğiz. fakat her ne kadar fazla yere düşersek düşelim yeniden ayağa kalkmak için mücadele edeceğiz , en azından yerde kalmamak için çaba göstereceğiz. fakat bazı zamanlar gelecek ve yere düştüğümüzde seni ayağa kaldıracak kimsen olmayacak. işte o günlerde seni ayağa kaldıranın geçmişinde paylaştığın bir not olmasını istiyorum.

    gelecekteki sana sesleniyorum : ne kadar kaybedersen kaybet ben seni seveceğim, herkes seni bir işe yaramaz bile görse ben senin her şeyi yapabilecek biri olduğundan emin olacağım,hiç kimse seni fark etmese bile ben seni fark edeceğim, herkes seni terk etse bile ben seni asla terk etmeyeceğim.

    geçmişin başarısızlıklarla dolu olabilir, sert düşüşler yaşamış olabilirsin, en sevdiklerin seni yalnız bırakmış olabilir ama unutma aslında gerçek yalnızlık insanların seni terk etmesi degildir, gerçek yalnızlık iç sesinin seni terk etmesidir. çünkü her insan terk eder,terk edilir fakat senin içinde beslediğin o ses sen yaşadığın sürece seninle yaşar ve seni asla terk etmez. "

    ve geleceğe bir not hayatında kaybettiğin hiçbir şey için üzülme içindeki sesten başka
  • bilim insanlarının tahminine göre uzay boşluğunda 300-500 milyar arası galaksi bulunuyor. bugünün teknolojisiyle en yakınına ulaşmak ortalama 30.000 yıl sürüyor.

    500 milyar galaksi içerisinde biz bir tanesinde yer alıyoruz. yer aldığımız galaksi içerisinde küçücük bir gezegendeyiz. o kadar küçük bir gezegen ki bir uçtan diğerine 24 saat altında seyahat ediliyor.

    ortalama yaşam süresi 70 sene düzeylerinde, yani sen doğduğun andan itibaren her saniye yirmi galaksi ismini söylemeye çalışsan yine de tamamını saymaya ömrün yetmiyor.

    bu küçücük gezegende 3-5 karış toprak için bugüne kadar belkide milyar üstünde insan yaşamını yitirdi.
    3-5 kuruş para uğruna, bazı çıkarlar uğruna dünya genelinde milyonlarca hayatın yok olmasına son 10-15 sene içerisinde bizler gözlerimizle tanıklık ettik.

    dünya galaksi içerisinde çok değersiz ve küçük bir yer tutuyor. biz insanlar bu küçücük alanda hırs ve fanatizme neden kapılıyoruz?
    geleceğe not olsun, umarım çok ilerleyen zamanlarda bir çok şey düzelir ve dünya daha yaşanılır hale gelir.
    biz göremeyeceğiz, umarım siz görürsünüz.

    insanlar anlamıyorlar esas olanın huzur ve mutluluk olduğunu. umarım siz uzun seneler kaybetmeden bunu anlarsınız ve hayatınızı bu odaklarda yaşarsınız.
  • "gelecek, geçmişin bok yemesinden başka bir şey değildir zaten biliyorsunuz; ne yaparsak yapalım, bir mucize olmadığı sürece bu gerçeği asla değiştiremeyiz."
    (bkz: heba)
    (bkz: hasan ali toptaş)
  • olm zaman makinesi fln bulunduysa hemen gel beni al. yada loto toto fln zenginliğin sırrını hemen gel söyle, bir şekilde ulaştır aq.. derdim.
  • sevgili kızım; dün galiba annanen ille tanıştım.
  • "dünya değişiyor..
    bunu suda hissediyorum,
    toprakta hissediyorum.
    kokusunu alıyorum."

    sözleriyle başlıyordu yüzüklerin efendisi... -hala- tüm seriyi adamakıllı okuyup izleyememiş olsam da, filmden aklımda kalan en etkileyici sözlerdi bunlar.

    bu günlerde ben de kendimde, çevremde, hayatımda bir şeylerin -gerçekten- değişiyor olduğunu hissettiğim için mi bilmiyorum, ara ara bu sözler yankılanıyor kafamda.

    her şey bir süreç aslında. hayatımız evrelerden ibaret. bu evreler arası geçişler de bazen o kadar bulanık olabiliyor ki, her şey aynı sanırken geriye dönüp baktığımızda görebiliyoruz ancak, zamanın maharetli ellerinin her şeyi bir sihirbaz ustalığıyla fark ettirmeden nasıl değiştirdiğini. aynı kalmıyoruz, aynı kalamıyoruz. bu bir yandan müjde iken bir yandan bela insana.

    ben de aynı kalamıyorum. olduğu yerde kalmak isteyen tarafıma inat, görülmesi muhtemel günlerin özlemiyle sabırsızlanıyor diğer tarafım. niye olduğunu bilmediğim girişimlerde bulunuyorum. geçerli bir sebebim olmadan, sırf içimden geldiği için, alakalı alakasız başvurular yapıyorum.

    tüm büyük değişikliklerin kökeninde küçücük bir adım, öylesine bir seçim olduğunu kendi hayatında çok kere deneyimlemiş olarak diyorum ki, sen, sevgili geleceğim, bugün hangi yaptığımın, hangi adımımın ürünüsün, merak ediyorum. muhtemelen planladığım, çaba gösterdiğim, özellikle emek verdiğim adımların hiçbiri ile değil ama, önemsiz gördüğüm bir ayrıntı sayesinde açılmıştır aramızdaki fark. öyle tahmin ediyorum. bunun ne olduğunu henüz bilmiyorum sadece.

    nasıl biri olduğunu biliyorum. beni özlediğine yemin edebilirim. daha önce benim de, önceki "ben"leri özlediğim gibi. yine de bu sefer, umarım zamanını olduğun yerin kıymetini bilerek geçirirsin, ve yaptığım ya da yapmadığım birçok şey için beni affedersin.

    sonuçtan değil ama süreçten mesulum biliyorum. elimden geleni yapacağım, elimden geldiği kadar...
  • plan yapmayı çook uzun zaman önce bıraktım. ama geleceğe bir notum var. gidip şu askerlik işini halledip döndüğüm zaman o aradaki süreçte allah vermesin hayatımda bir kaza keder olmazsa eğer dönünce yüzmeyi öğreneceğim. teknenin üzerinden bir koya atlayıp saniyeler içinde tekrar suyun üstüne çıkan insanlar hep çok hoşuma gitti. denizi, yüzmeyi vs. hiç sevmememe rağmen hem de. bunu yapmak, suyun üstünde kalabilmek istiyorum.

    sonra kendime bir vücut inşa edeceğim. daha iri olan eski halimden daha iyi, daha geniş, kas kütlesi yüksek, atletik bir vücut olacak bu. garip bir şekilde zayıfladım, vücudum küçüldü ve bu bana kendimi iyi hissettirmiyor. kollarım, bileklerim bile inceldi. skinny fat kategorisine gireceğim bu gidişle. buna izin vermeyeceğim.

    güneyde bir iş bulacağım ve 2-3 ay orada yaşayacağım. bunu deneyimlemek istiyorum. güneyi hiç görmedim. merak ediyorum.

    umarım bunları yapabilirim. zamanı gelince yazarım.
    öyle işte.
  • kişinin geleceği ile ilgili olarak aldığı kararı dile getirdiği başlık.

    benimkisi şu;

    bir gün sağlığım kötüleşir ve yatalak olursam, hiçbir yakınımdan, özellikle de --büyük kız hayırsızın teki zaten, umursamaz bile-- küçük kızımdan bana bakmasını istemiyorum.

    mümkünse, bakım evinde kalayım.

    insanların hayatını bloke etmek, onları ailelerinden, sevdiklerinden ve yaşamdan uzak tutmak istemiyorum.

    asıl isteğim; sağlıklı yaşayabileceğim kadar ömrümün olması. kimseye muhtaç kalmamak. ölecek miyim? bu hemen olmalı. başkasına muhtaç bırakmadan, süründürmeden, beni yatağa kitlemeden...

    bu benim kararım. kimsenin saygı duymasını veya kabul etmesini beklemiyorum.

    üç aydır anneme bakıyorum. kadının gözlerimin önünde erimesi, beni çok yıprattı. annemin altını değiştiriyorum, her işine koşturuyorum. öyle bir noktaya geldim, ki; işimi de kaybetmek üzereyim. ablam bana destek veriyordu ama onun da eşi ameliyat olacak, o da eşi ile ilgilenmek zorunda.

    büyük kızım, rusya'ya siktir olup gitti. gelip de, "bana sana nasıl yardımcı olabilirim? ben babaannem için ne yapabilirim?" --ki babaannesinin onun üzerinde çok emeği var-- diye sormadı. şimdi, orada keyfini sürüyor.

    ablamlar da bodrum'a kaçtılar. ben böyle tek başıma kaldım. evet; sağlık emekçisi (hasta bakıcı) bir kadın var. ama, o da her gün 24 saat kalmıyor. gündüz çalışırken akşam anneme bakıyorum. zamanım olursa, hasta bakıcının gece de kaldığı günlerde dışarı çıkıp gezebiliyorum. kendime ait bir hayatım kalmadı.

    ve bu durumun düzeleceği yok... bu sabah annemi doktora götüreceğiz. sanırım hastaneye yatışı yapılacak. elimdeki para sınırlı. annem, bana 20 bin tl vermiş ve borçlarını öde, demişti. o para olduğu gibi hastaneye gidecek yine.

    annem, çok yaşlı. doksanına merdiven dayadı. ancak, öyle bir sürece girdi, ki; tedavi ilerlemiyor. bu da uzun dönemli bakım anlamına geliyor. bir yandan ikinci bir iş arıyorum, diğer yandan annemin her türlü işine koşturuyorum...

    tam ablam gelecek, en azından ablam anneme bakarken ben işleri düzeltirim, biraz da kendime gelirim, derken, eniştemin by-pass ameliyatı gündeme geldi. birdenbire oldu bunlar. hiç düşünmezken, o fit adama kalp rahatsızlığını yakıştıramazken...

    hani, hep "hayat, sen planlar yaparken başına gelenlerdir", diyorlar ya, benim de durumum aynen öyle.

    yanlış anlaşılmasın; annemi çok seviyorum. onun yokluğuna dayanamam. ablam haricinde onu kimselere emanet edemem. sorun hasta bakıcının 7x24 annemin yanında kalması değil, benim kimselere güvenememem. annemi öylesine bırakıp gidemem, kendi hayatıma bakamam... diğer yandan, bu durum da beni çok geriyor, hayattan uzak tutuyor...

    üç aydır, annem, hasta bakıcı ve ben aynı odadayız. ablam da bizimleydi. salondayız. şimdi, aynı salona bir de eniştem eklenecek. izmir'e, annemin evine gelmek de bir çözüm ama doktor izin vermiyor, uzun yola dayanamaz, diyor. diğer yandan, istanbul'a gidip, acilen işleri yoluna koymalıyım... her şey üst üste geliyor... ve tüm bunları yapamıyorum...

    2022 yazı gerçekten iğrenç bir şekilde geçiyor. iyiye giden bir şey yok.

    annem düzelsin, yine bir bakıcının refakatinde yaşamını devam ettirebilecek noktaya gelsin de, başka bir şey istemiyorum... çok zor gerçekten. hiçbirinizin annesi babası bu duruma düşmesin, iyi bakın onlara.

    bir sürü duyguyu ve düşünceyi karmakarışık yazdım. içinde çelişkiler vs olabilir. af ola.

    bu yüzden, beni ne kadar çok severse sevsinler, yakınlarımın bunları yaşamasını arzu etmiyorum. herkes beni bu sağlıklı halimle hatırlasın.

    bunu da tarihe ve sözlük'e not düşmüş olayım.
  • önümüzdeki sene bu aylarda tam istediğim kafa rahatlığında olacağım. daha fazla güleceğim..
    beni yoran yılllar ı bu sefer kendimi dinlendirmek ,dinlemek için kullanmaya başlayacağım adımlar atacağım.
  • -eger eskaza bir oglum olursa adi cuma olacak.*

    -teknemin adi sapere aude olacak.

    10 yil sonraya kendime mail attim bakalim neler olmus olacak.
hesabın var mı? giriş yap