• “bir memleket gibidir gemi. herşey düzenli ve kontrol altında olmalıdır. kaidelere uyulmalıdır, kanunlara, nizamlara. bende bu memleketin baş şeyi gibiyim...başbakanı gibiyim mesela! herşey benden sorulur. denize çıktıkmıydı, bu küçücük gemi bir memleket oluverir. aslında bir başbakandan daha çok görevim var. çünkü onun bakanları var, adamları var, falanı var, filanı var. benim yok. bu gemide güvenlikte, eğitimde, sağlıkta, eğlencede benden sorulur. kamil’de başbakanın en kıyak yardımcısı, sizde vatandaş, aynı zamanda memur gibisiniz. bu yüzden çok kıyak, çok disiplinli ve çakı gibi olmalıyız. sürekli kendimizi ve birbirimizi kollamalıyız.”

    diye giderken gemide yaşam, tayfalardan biri yemek almak için güvenli sığınaklarından ayrılır ve şehrin kalabalığına karışır. evet gemi onlar için bir sığınaktır, idris kaptan kral, kamil kralın sağ kolu ve diğer iki tayfada emir buyrukları. kaptan ve iki elemanın uyuşturucunun etkisiyle kurdukları yemek hayalleri, merak ettikleri arkadaşlarının getireceği haberle kabusa dönüşecektir. arkadaşları şehirden öc almak için planladığı oyunla gemiye geri döner ve bu oyunla birlikte gemideki yaşam değişecektir. tayfa döndüğünde, daha sonra hiç birşey hatırlamayacak olan kaptana, soyulduğunu söyler ve şehre döndüklerinde paralarını geri alacaklarına inandırır onları. oyun başlamıştır.

    başlangıçtaki dialogdan anlaşıldığı üzere, idris kaptan kendi hayal dünyasını, yaşamını, herşeyini geminin sınırları içerisine koymuş, bununla birlikte dış dünyanın tehlikelerini de bilmektedir. tayfalarına, özelliklede kamil’e çok güvenmektedir ama başlayan oyunla birlikte düzen bozulmaya başlayacaktır. film insanların köşeye sıkıştıklarında ne kadar kolay yalan atabileceklerini, aslında insanların arasında ki ilişkilerin çok kolay biçimde bozulabileceğini, cinsel arzularını bastıramayan insanlar yüzünden ortaya çıkan problemleri güzel bir dille ortaya koymuştur. idris kaptan alemci kişiliği, gemideki diğer insanlara inatla merhametli, soğukkanlı ama çabuk sinirlenen, otoriter yapısıyla, olay kurgularını büyük bir sakinlik ve mantık yoluyla çözebilen bir insandır. kendini gemide bir imparator gibi görsede, dışarı çıktığında ne kadar çaresiz olacağının, imparatorluğunun bir anda köleliğe dönüşeceğinin bilincindedir. o otoriter, dediği dedik, asabi adam oyunun alehine gitmesiyle bunun farkına varıp bir anda korkak, çaresiz bir kişiliğe bürünmüştür ve olayları çözemeyeceğini anladığında da kurtuluş yolu olarak pes etmeyi seçmiştir. “nerede kalmiştik ?”
  • filmi izlemeden türk sineması hakkında atıp tutamayacağınız muhteşem eser.
  • serdar akar in buyuk imkansizliklarla, kendine yeni imkanlar actigi,
    erkan can in kendi "mahallesinden" cikip buyuk bi oyuncu oldugunu,
    turk sinemasinda kufurun ne denli iyi kullanilabilecegini,
    dusuk butceyle buyuk yapitlar cikarilabilecegini,
    bir geminin ne kadar memlekete benzedigini,
    insanin boyle bi ortamda bile guldugunu ve matematik problemi cozdugunu bize gosteren film-yapit...
  • erkan can'ın suçu inci dizer gibi şahane küfürlerle kamil'e anlattığı sahneyi sagopa kajmer bir şarkısında kullanmıştır. disguast.org' dan bir bölümü indirilebilir.

    -offf. napıcaz be kamil.. anamız sikildi. artık cinayete girdik.
    -kazaydı, anlatırız. hem herif pezevenkmiş kimse siklemez.
    -sen öyle san (sigarasını yakar, efkarı birikmiş sığmıyordur içine, tekrarlar) sen öyle san! pezevengi öldür, 1: cinayet. kızı al, 2: adam kaçırma. kızı en az iki kişi sik, 3: ırza tecavüz. her gece esrara takıl, nerden baksan 4: içicilik. heriflerin cebinden paraları al, 5: gasp. bütün bu bokları yedikten sonra polislerin suratina bakip "-kusura bakma abi, kaza oldu" diyemezsin. adamın götünden kan alırlar kamil kan.. hadi kız orospu, ki bu ibneler bakireydi diyorlar, bakire kız nasıl orospu olur ben anlamadım gitti. off, her şey karışık.
  • mevzuubahis sagopa kajmer şarkısı pesimist adlıdır; ve pesimist'in orijinalini bile solda sıfır bırakan bir güce sahiptir.
    on numaradır, on.
  • yıllar boyu dilimizden düşmeyecek diyaloglara sahip film ...
  • son dönem sinemanın başarılı örneklerinden. yalnızca bu filmi izlediğinizde sizde oluşan yalnızlık, terkedeilmişlk dugusu, denizden kum çekme sahneleriyle kafanızda yer eden yaşamın nereye akıp gittiği soruları, lalelide bir azizeyi izlediğinizde, noooluyo lan sorusuna dönüşecek, azizenin hızlı olay akışının içinde gemide ayrıntılarını fark ettikçe yönetmene hayran kalcaksınız. laleli de bittiği zaman uzun bir düşünme, her şeyi gözden geçirme dönemi başlamazsa, daha ne diyim?
  • filmler arasında en güzel logoya sahip olanıdır.
  • gerçekten harika bir film.eğer bir gün erkan can ile karşılaşırsam ellerinden öpeceğim.yalnız lalelide bir azizeyi izledikten sonra bile bir şeyler havada kalıyor sanki.tam anlamıyla çözemiyorsunuz.

    (bkz: demezler mi ulan siz misiniz bu kentin zaptiyesi)
  • boksör : kalsın burda sende gönül eğlendirirsin kaptan
    kaptan :oğlum hani seviyordun lan kızı, bu nasıl sevmek puşt?
    boksör :biz uzaktan da severiz abii

    muahahahahaa..
hesabın var mı? giriş yap