• mustafa özkent orkestrası'nın 1973 yılında yaptığı lp. finders keepers records tarafında 2006 yılında tekrar yayınlanan lp, 2007 yılında öncü plak tarafından türkiye'de de tekrar yayınlandı.
    http://www.finderskeepersrecords.com/…_mustafa.html
  • ecnebilerin psychedelic soul adını verdikleri bas, perküsyon ve klavye ile oluşturulmuş groovy bir sound üstüne silifke, lorke gibi oynaklıklarıyla meşhur türk halk müziği eserlerinden buklelerin elektro gitarla nakış gibi işlendiği enfes albüm. öyle bir içsel bütünlüğe sahip ki ne istediğini ve bunu nasıl yapılacağını bilen usta ellerden çıktığı albümdeki her şarkıda hissediliyor. kalite düzeyi ile moğollar'ın düm tek adlı eseri ile kıyaslanabilecek 70'lerin kıyıda köşede kalmış başyapıtlarındandır.

    bir de aklıma gayriihtiyari şunu getirmiştir: (bkz: bergama gaydası/#10335349)
  • albümün tekrardan gündeme gelmesinin en büyük sebeplerinden biri de david lynch'in son zamanlarda dinlediği, beğendiği albümler arasında gençlik ile eleleyi göstermesidir.
  • türkiye'de stereo kayıt yapılan ilk albümmüş.
  • şubat 2016'da yeni baskı lp'ı çıkacak albüm.
  • mustafa özkent’in kendi beyanına göre bir günde kaydı bitirilen lp. adamlar bir günde çalmış 35 yıl farkına varan olmamış son 10 yıldır alt kültürün gözdesi. sadece müzik olarak değil kaderi açısından da ilginç bir çalışma.
  • 1973'te müzik tarihimizin en ikonik kapaklarından biriyle basılan mustafa özkent albümü. bu albüm, halkın bildiği şarkıların o döneme göre uçuk kaçık yorumlarını barındırmaktadır ve müzik tarihimizde özel bir yere sahiptir.

    kapağın görseli burada

    ilgili plağın bana göre en özel parçası olan üsküdar'ın kaydı da şurada: dinleyelim

    albümün yapımcısı ali avaz, mustafa özkent'e der ki: bizim gençler hep yabancı müzikle dans ediyorlar. öyle bir şey yap ki; hem bizden olsun hem de herkes dans etsin... akabinde zamanın çok ötesinde bir sanat anlayışına sahip olan mustafa özkent, orkestrasını toplayıp 1973 yılında bu deneysel sayılacak funk/soul/folk albümü hazırlar.

    bu albüm kapağının hikayesini de şöyle anlatıyor mustafa özkent: "bu resim aslında bir kartpostaldı. ali avaz paris'teyken bu kartpostalı bir mağazada görmüş. bana geldi, "kapağa bunu basalım mı" diye sordu. ben de basalım dedim. ben nasılsa kapaktakinden daha yakışıklıyım, benim için sorun olmaz, dedim."

    bu sayede türk müziğinin en ilginç albümlerinden ve en ilginç plak kapaklarından biri bizimle buluşmuş oldu. tüm bunlara ek olarak bu plak, türkiye'de stereo kayıt yapılan ilk plaklardan biridir. ülkemizde kıymeti neredeyse unutulmuşken 2006'da ingiltere'de cd olarak yeniden basılmasıyla adeta yeniden patladı. mustafa özkent kanada'dan, abd'den ve avrupa ülkelerinden konser teklifleri almasına rağmen birçoğuna gidemedi ve bize şöyle anlattı: "bir defa o eski ekip artık yok, o grup yok, başkaları olsa bile ben çok meşgulüm, artık uğraşamam. mesela belçika'dan gelen teklifi kabul ettim çünkü onlar sadece gitarını alıp geleceksin dediler. geri kalan her şeyi kendileri provalar yapıp hazırlamışlar, beni böyle ikna ettiler."

    mustafa özkent, geç de olsa yeniden keşfedildiği ve gençlere tekrar dokunabildiği için çok mutlu. onu internette rahatça bulabilirsiniz. bir albüm imzalatmak istediğinizde geri çevirmez, vakti varsa sizinle samimiyetle sohbet eder. kıymeti bilinmesi gereken bir müzisyen, kendisine mutlu bir ömür diliyorum.

    son olarak: şurada bolca müzikten bahsediyorum dostlar, ticari bir olayı yok, zaten takip edenler de sırf bizden. bilmeyenler de buyursun derim.
  • bizzat mustafa özkent'ten aldığım bilgilere göre müzisyen kadrosu şu şekilde:

    elektro gitar: mustafa özkent
    ritm gitar: remzi emek
    hammond org: ümit aksu
    bas gitar: merih dumlu
    bateri: cezmi başeğmez
    bateri: veysel çadır
    perküsyon: kamil taşpınarlı
    perküsyon: prokop (rum asıllı ve daha sonra yunanistan'a göç eden perküsyonist)
  • 2016 ve 2021(veya 2022) yılında jackpot tarafından iki defa daha basılan albüm. 1973 ilk basımı çok değerlidir.
hesabın var mı? giriş yap