geniş
-
-
-
ölmeye yatmış olan.
-
içten içe özendiğimiz ama asla onlar kadar olamayacağımızı bildiğimiz insanlara bok atmak için kullandığımız sıfat. genelde ahlak boyutuyla bağlantı kurarız.
kedinin uzanamadığı ciğer hesabı bütün ilişkilerimiz... -
en geniş halinde iki ucu birbirine kavuşup, dönerek nakarata başlar.
misal geniş zamanlar... -
"sepeti arabaya koyup tırmanıyor, bacağı dar eteğinin altından upuzun beliriyor: yeryüzünü yerinden oynatan o kaldıraç; yaşamanın uzunluğunu ve genişliğini ölçen o çap pergellerinden biri." william faulkner - as i lay dying
(bkz: hıltak)
(bkz: yolun inişi amın genişi)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap