• türkçede zaman bir zardır. 6 yüzlü, 3 boyutlu ve hep dengede. örneğin sev sözcüğünün 6 yüzü vardır. kelimeler ve kip çekimleri üstel birer fonksiyondur. sev bir tabandır, geniş bir taban. zamanın çeşitli matrislere bölündüğünü mutlak kabul edersek, eylemlerin zamana dönüştükten sonra kuvvetinin değerini ifade etmediğini, değerinin kuvvet ettiğini kavrayabiliriz. bir eylemi, bir kelimeyi zaman içinde zar gibi tutup atmak, kader midir? ama yüzü göğe bakan yüzeyin geldiği veya geçtiği anın kader olduğunu söyleyebiliriz. her yüzün maddesi eşit birbirine, alanı yani. zaman mekandır aynı zamanda. hangi yüze daha çok bakarsan o kadar seninledir zaman ve eylem. sev^0 neye eşittir peki? her şeyin 0. değeri gibi mutlağa, bütünlüğe ve sonsuzluktaki belirginliğe eşit yani 1'e. kayboluşa.

    geniş zaman tüm zamanları temsil etmez. o yalnızca bir koordinat düzlemindeki yatay doğrudur. kayıp dikeye yatay. duruşa ve düzlemdeki yerine göre dikey de olabilir.

    geniş zaman, örneğin ''sev'' yalnızca bir tabandır. gidebileceğin ama diğer zamanlarda gerçekleştirdiğin kadarıyla bir taban. açmak gerekirse; okyanusta bir testi su almaktır. kurtardığın kazanç mıdır bilinmez. geride kalanlar ziyan mıdır bilinmez.

    türkçe'nin kübik yapısından dolayı, zamanlar üstel fonksiyon görevine girince dil ve zaman paralelliği çekim etkisiyle birbirine karışır ve ikizli bir anlam oluşturur. sev^1=sev'dir. bunu çoğaltarak kelimelerin gen haritasını sayısal verilere vermek mümkündür.

    rubik bir küpte renklerin farklı kombinasyonlarının tek ve sabit bir sonucu vardır. önemli olan sonuç değil, sonuca giden çözümlerin farklılığıdır. dil de zamanlar da öyledir. önemli olan gramer yapısı değil, ardılındaki anlamdır.
  • türkce'de yogunlukla kullandigimiz zaman kipi olan genis zaman basit bir -r ekiyle sinirlanamayacak kadar zengi anlamlar katabiliyor cümleye. " pazar günleri sinemaya giderim" ya da "saclarimi her gün yikarim" -simdi aklima geldi bu örnekler, gülmeyiniz efendim- örneklerinde oldugu gibi birinci tekil sahisla kullanildiginda sürekli tekrarlanan eylemlerimizi, aliskanliklarimizi, genelde ve geniste gerceklestirdigimiz davranislari vurguluyor, ancak bu zaman kipi ikinci ve ücüncü tekil ya da cogul sahislarla kullanildiginda anlam birdenbire degisiveriyor. genis zamanin benim takildigim yönü de burasi zaten. örnegin "sen soguk havalari seversin" ya da "o kahveyi caya tercih eder" dedigimizde bahsedilen kisileri iyi tanidigimiz, onlarin aliskanliklarini, yasayislarini, genel egilimlerini bildigimiz gibi bir anlam cikiyor. yani bir kisi hakkinda ne zaman genis zamanli cümleler kullanmaya baslarsak, o zaman onu tanidigimizi iddia etmeye basliyoruz, "ben senin aliskanliklarini, düsüncelerini bilirim" fikrini dillendirmeye basliyoruz. genis zamani kullanmak da kendisi gibi genis zamanlari gerektiriyor sanirim...
  • yaygin zaman.. geni$ zamanda olanlar genelde olurlar..
  • zamana iyeliksiz sahipsizlikler sunan.
  • fikir dâhil hiç; ama hiçbir şey hem geçmiş, hem şimdi hem de gelecekte hüküm sürmemeli. bakın, "süremez" demiyorum. sürmemeli! diyalektik bir destek (bkz: degismeyen tek sey degisimin kendisidir) aramaya dahi gerek yok.

    gelin görün ki duygusal hezeyanlarına yenilip ağzından saçılan her sözü fikir zannedenler için de geniş zamanlı cümleler kurmak büyümeye, olgunlaşmaya, âmiyâne tâbirle feleğin çemberinden geçmiş olmaya kanıt olarak görülüyor.

    "demir tava gelir kömür biter, akıl başa gelir ömür biter"
    "ışıkları kapattık, bizi bulmak isteyen kendini yaksın."
    "asıl çekilen dertlerdi, siz arabaları gördünüz."

    yukarıdaki uç örnekler kamyon yazıları. şimdi duygusal hezeyanlarına yenilmemek için bin dereden su getirip düşünen ve düşüncelerinden sonuç çıkarmaya gayret eden birinin yukarıdakilere benzer sözler söyleyenlerin karşısına dikilip geniş zamanın gerçeklikle bağdaşamayacağını anlatmaya çalışırsanız... muhtemelen şoförle değil haydarla muhatap olursunuz. (bkz: haydar)

    hani, aydın despotizminden bahsederler ya... aydın, fayda değil ışık yayma gayretindeyse despot olamaz; ancak işin içine fayda girince iş değişiyor. zira hayatın neresinde durursa dursun bir çeşit fayda uman herkes aslında birer despot olabiliyor. bu despotizmin en belirgin suçlusu da geniş zamanlı cümleler kullanmak gibi görünüyor.

    şaşırtıcı olan şu ki geniş zamanlı cümleler kurmayanlar da toplum arasında pısırık adledilirken kuranlarsa piç tabiriyle kategorize ediliyor. en basit örnek, argo enstitüsü.

    sikerim
    sokarım
    amına koyarım

    dikkati çektiyse argo baştan sona geniş zaman düzeninde. aksini düşünmek bile argoyu komediye çeviriyor. bu da bize geniş zamanın ne kadar azılı bir suçlu olduğunu tekrar gösteriyor.
  • tek sorunu gelen konukları konuşturmamak olan program. önceleri bu görevi ayşe hür yürütüyordu, o gitti şimdi ahmet kuyaş bu görevi üstlendi. kardeşim susun biraz da gelen konuk konuşsun. kendilerine 1 hafta daha şans veriyorum böyle devam ederlerse izlemeyi bırakacağım.
  • almanca ve ingilizce'de aorist olarak da bilinen genis zaman sanildigindan daha kompeks bir kaliptir.

    aorist ortaci/partizipi su sekilde olusturulur:

    sesli harflerden sonra fiil köküne -r eklenir:
    bekler, anlar, okur, yürür, ister, yer, der ...

    sessiz harflerden sonra
    cok heceli kelimeler icin fiil köküne -ir, -ir, -ür, -ur (bkz: büyük ünlü uyumu) eklenir:
    getirir, oturur, unutur, götürür, gösterir ...
    tek heceli kelimer icin fiil köküne -er, -ar (bkz: kücük ünlü uyumu) eklenir:
    güler, icer, bakar, sorar, girer, calar, gider, eder ...

    kaideyi bozan istisna:
    asagidaki tek heceli -r, -l ve -n ile biten fiil kökleri büyük ünlü uyumuna uygun ekleri alirlar:
    alir, bilir, bulur, durur, gelir, görür, kalir, olur, ölür, sanir, varir, verir, vurur
    san- ve yat- fiileri her iki formda da görülebilir (sanir/sanar, yatir/yatar)

    bu ortac adindan da belli oldugu gibi genis ve uzun zaman sürdügünü vurgulayan özne ve sifatlar olusturur:
    güler yüzlü, akar su, gelir [maas], gider [harcama] gibi.

    olumsuzlugu -mez/-maz ekiyle olusturulur.

    ne ise yarar, ne zaman kullanilir peki bu genis zaman?
    simdiki zaman anlik olaylari anlatmak icin kullanilirken genis zaman
    düzenli olarak gerceklesen veya aliskanlik haline gelmis:
    her sabah yedide kalkarim.
    babam günde bir paket sigara icer.
    genel gecer (cogu kez atasözlerinde):
    bir ile bir iki eder.
    sakla samani gelir zamani.
    iki cambaz bir ipte oynamaz.
    niyet edilen veya mümkün olaylari:
    yarin gelirim.
    kapsar.
    konusulan dilde en önemli kullanimlarindan biri nazik bir sekilde soru sormak icin kullanilir:
    bakar misiniz?
    bana yardim eder misin?

    bu kadarla kalmaz, genis zamanin bir kac da daha kullanim sekli/alani vardir:

    -ir/-mez seklinde hemen, oldugu anda anlamlarini tasir:
    varir varmaz beni ara.
    gelir gelmez telefona yapisti.

    -mez olmak seklinde bir olayin gerceklesmesinin bitmesi, durmasi anlamlarini tasir:
    ananemin gözleri görmez oldu.
    onunla görüsmez olduk.

    -rcasina seklinde -mis, -yormus, -ecekmis gibi anlamlarini tasir.
    bardaktan bosalircasina yagmur yagdi.
    annem bana kizarcasina bir bakis atti.

    (bkz: türkce ögrenmesi zor bir dildir)
    (bkz: yeni baslayanlar icin türkce)
  • görünene göre yiğit özgür karikatürlerini oynayacak aynı zamanda , e adam daha napsın , bekliyoruz merakla projeyi.
  • trt nin gördüğü lüzum üzerine ayşe hür 'ün ayrılmak zorunda kaldığı program...
hesabın var mı? giriş yap