• stephen king romanı. türkçesi oyun adıyla basılmıştır.
  • kimseciklerin olmadığı bi yerdeki bi evde karısını çırılçıplak yatağa kelepçeleyip sonra da kalp krizi geçiren şahıstır burda gerald. kadıncağız ööölecenek kalır orda günlerce. kelepçeden kurtulmak için kadın hakkaten sanat icra etmiştir kitapta. kitap biraz misery'yi andırır; çaresizlik duygusu, kaçış, kovalayan psikopat...
  • stephen king'e hiç yakışmayan sıkıcı bir romandır... okuyucuyu sıkıntıdan kurtarmak için ileride nerden çıktığı belli olmayan bir adamda olaya eklenmiştir ama sıra ona geldiğinde okuyucu "ne alaka" tarzı düşünmekte haklıdır diye düşünmekteyim... ayrıce bu roman bi şekilde dolores ilede alakalıdır bunu unutmamak lazım...
  • kelepçelerden kurtulma denemelerinin sonuncusunu okurken neredeyse kustuğum kitabın ismi... anlatım olarak zirveye ulaşmış olmasına rağmen daha etkileyici bir son beklerdim ben... etkileyici son'lar için hayvan mezarlığı veya falcı okunabilir...
  • (bkz: geri's game)
  • ortamına göre okunması gereken bir kitaptır. ıssız bir dağ evinde falan okuyunca nefesi cidden kesebilir.

    --- spoiler ---

    özellikle jessie'nin evden çıkış anında tekrar o silüeti görüşü, verandada sendeleyip düşmesi, arabayı çalıştıramaması, aynadan o yüzü görmesi, hepsi nefesimi tutarak okuduğum sahneler. ancak sonlarda mahkemede herifin hatuna bakıp taklidini yapmasında sinirlerim iyice tavan yaptı.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    (bkz: #19222022)
    --- spoiler ---
  • stephen king'in iyi yaptığı bir şey bu. o adaya düşen adamın hikayesi olsun, misery olsun, kısmen the raft olsun, kısmen cujo olsun, fakat özellikle the girl who loved tom gordon olsun, çaresizce kurtulmaya çabalayan bir insanın gelmişini, geçmişini, sanrılarını, şuysunu buysunu hep böyle şahane bir şekilde veriyor.
    bu kitap da öyle. okunması şart yemin olsun.
  • eşinizin gözünüzün tam önünde (belki 1 metre), bir köpek tarafından elleriniz kelepçeliyken yenilmesine tahammülünüz yok ise, sakıncalı bir kitap.

    ilk adrenalin atlatıldıktan sonra garip bir ilerleme tarzına dönüşüyor anlatım. sıkıcı olduğunu, "adamın (yazarın) da amma numaraları varmış be" diyerek bezginliğinizi dışavurabiliyorsunuz rahatça. ama.. bu anlatımlar, girift cümleler olduğu için. cümleyi anlamayıp, ikincide anladığınız için.

    her "senaristin" yaptığı gibi, bir konuyu bitirmeden diğer konuya geçildiği için sıkılmalar olmuyor değil.

    filminin muhakkak çıkarılmasından yanayım. sanırım bir dövüş kulubü ne bileyim bir schindlerin listesi gibi kült film olmaya layık bir yönetmenle mümkündür.

    unutmadan, stephen king'in en özgün kitabıdır.
  • kesinlikle iğrenç bir kitap. üstelik her anlamda. çevirisi iğrenç, konusu iğrenç, hele sonu? en iğrenci de o.
    bunu, ilkokul 5te simyacıyı okumuş, kitap okuma konusunda sırf yazılı birsey oldugu için tereddütsüz herşeyi okuyabilen birisi olarak söylüyorum. klasiğinden ucuz pembe aşk romanına kadar envai çeşit kitap okudum ve bundan daha iğrenç bir kitap bilmiyorum. gereksiz vakit kaybı. insanda pat peoples gibi kitabı yazarın kafasına atma isteği uyandırıyor.

    spoiler gibi spoiler:

    kelepçeden kurtulmak için kadının yaptıklarını okuyunca kusabilirsiniz.

    spoiler gibi spoiler
hesabın var mı? giriş yap