• sonu toplumsal antibiyotik direnciyle sonuçlanacak ilaç sömürüsü.
  • antibiyotiklerin gereksiz kullanımında, diğer bir deyişle herhangi bir antibiyotik tedavisine gerek olmadığı halde bu ilaçlar kullanıldığında, öncelikle bakterilerde bu antibiyotiklere karşı direnç gelişebilir, bunun sonucunda hastaya her defasında daha güçlü ve daha geniş kapsamlı antibiyotik vermek gerekecektir. ayrıca kullanılan her ilacın kişiler arası farklılık göstermesine rağmen belli başlı yan etkileri ortaya çıkmaktadır. bu yan etkiler nadiren de olsa ciddi hayati tehlikelere yol açmaktadır. gereksiz antibiyotik kullanımının bir başka dezavantajı da tedavi maliyetindeki artıştır. hastaların doktor kontrolü veya önerisi dışında yanlış antibiyotik kullanımı ise yukarıdaki istenmeyen durumlara ek olarak mevcut hastalığının iyileşmeyerek zaman kaybına belki de daha da kötüleşmesine yol açabilir. bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesi, çevredeki ve sağlık kurumlarındaki bakteri popülasyonlarını da etkileyeceğinden, toplumsal bir sorun da oluşturur.

    ateşi düşürmek amacı ile antibiyotik kullanımı toplumumuzda ne yazık ki oturmuş yanlış bir kanıdır. oysa antibiyotikler kesinlikle ateş düşürücü değillerdir. hastalık uygun antibiyotikle tedavi edildiği zaman, hastalığın diğer belirtileriyle birlikte ateş de düşer. bu olay antibiyotiklerin ateş düşürücü etkisi olduğundan değil, hastalığın kaynağı olan enfeksiyonu ortadan kaldırdığı için oluşmaktadır. ateş sadece enfeksiyon hastalıklarında yükselmez, örneğin romatizmal hastalıklarda, çeşitli kanser türlerinde de ateş yükselebilir. bu yüzden ateşin kaynağı enfeksiyona bağlı olmadığı sürece antibiyotik tedavisi verilmez. bu tedaviye karar verecek kişi de hekimdir.

    antibiyotikler; gerekli olduğu durumlarda, yeterli dozda ve sürede kullanılmasına rağmen bazı kişilerde istenmeyen yan etkilere yol açabilirler. en sık görülen yan etkiler arasında bulantı, kusma, ishal, ciltte kızarık ve kaşıntılı alerjik döküntüler bulunmaktadır. bu tür yan etkiler ilaç kesildiğinde ortadan kalkar. ancak bu etkilerin dışında daha ciddi, hatta hayatı tehdit edecek düzeyde yan etkiler görülebilir (anafilaktik reaksiyon, diyalize girmeye götürecek kadar ciddi böbrek fonksiyon testlerinde bozulma gibi). çoğu yan etkiler ilaç kesildikten sonra ortadan kalkmasına rağmen bazı yan etkiler ilaç kesilse de uzun süreli veya kalıcı problemlere yol açabilir. bu sebeplerle antibiyotik kullanırken herhangi bir yan etki gördüğümüzde mutlaka durumu doktorumuza bildirip onun önerileri doğrultusunda gerekli önlemleri almalıyız.

    kaynak: astra zeneca (geçimini ilaç satımından sağlayan bir şirket)
  • babamın* kendisini doktor sanması sebebiyle küçükken maruz kaldıgım şey.
  • bobreklerin patır patır dokulmesine neden olur.
  • ilaç şirketlerinin kasalarını dolduran eylem.
  • "aman antibiyotikler çok zararlı, çocuğun böbreklerini elimize almayalım" diyerek çocuğuna gerekli tedaviyi uygulatmayan, enfeksiyonun kalbe ve böbreklere sirayet etmesiyle dövünen çokbilmiş aileler de mevcuttur.

    kafanız çok karıştığında aileniz üzerinde ticari emelleri olmayan bir doktor tanıdığınıza danışın. "aspirin bağımlılık yapıyomuş hacı" gibi dedikodulara sağlam kaynaktan bilimsel dayanak gösterilmedikçe inanmayın.

    hele "alternatif tıp çok ilerledi" gibi bir söylemle yavrunuza ne idüğü belirsiz otları, ottur zararı yoktur diye vermeyin.

    meseleyi biraz ciddiye alın, sağlığınız söz konusu.
  • en son 15 sene evvel orta okulda antibiyotik kullanmıştım, bir de şu an kullanıyorum. zira biliyorum ki hık diyince penicilin pık diyince zithromax kullanırsam gereksiz yere hastalıklar direnç geliştirecekler, bir sonraki ciddi hastalığımda belki yamulup kalacağım.

    ama millet ne yapıyor? "ah aman üstümde bir kırgınlık var" diyince hooop antibiyotik. "burnum mu akıyor ne?" hooooop antibiyotik. bir de bunun üstüne atıyorum antibiyotik 5 gün kullanılacaksa, ilk 2 gününde "düzeldim lan" diye de bırakıyorlar angutlar.

    hem kendilerine zarar veriyorlar (zira dikkat ederseniz böyle davranan adamlar tüm kışı hasta olarak geçirirler) hem de etraftaki tüm bakteriyel hastalıklar bunların vücuduna girdiğinde mutasyon geçiriyor, daha da güçlü oluyor. sonra aklıselim insanlar da ne kadar doğru antibiyotik kullanırlarsa kullansınlar yataktan kalkamıyorlar.

    hayır, bir şey değil, artık bulunacak yeni antibiyotik de kalmadı. bundan bir 50 sene evvel en basit antibiyotik tedavisiyle hakkından gelinebilen bir hastalığın adamın feleğini şaşırtma ihtimali hep var.
  • gereksiz antibiyotik kullanımı özellikle koruyucu hekimliğin gelişmemiş olduğu toplumlarda sıklıkla görülen, uzun vadede vücuda ciddi zararlar verebilecek bir doktor veya hasta hatasıdır.
    şimdi bu meret nasıl bir şeymiş bir bakalım. aslında elli yıl kadar önce antibiyotikler çağımızın ilaçları olarak görülüyordu, çünkü bakteriler böylesi bir saldırıya ilk defa maruz kalıyorlardı. bu yüzden ilk etapta gerçekten de başarı oranları oldukça yüksekti. ancak daha sonra bu yaratıklar yavaş yavaş antibiyotiklere karşı direnç geliştirmeye başladılar. yani antibiyotikler yenilmeye başladılar. zaman içerisinde de bu günümüzde süper bakteri (mrsa) türemesine bile sebep verdi. hastanenin yoğun bakım ortamındaki o steril ortamda yaşamayı becermiş bakterilere karşı şansınız sıfıra yakındır, çünkü size hangi antibiyotiği verirlerse versinler farketmez, nasıl olsa hepsine bomba gibi bir savunma planı vardır.
    bunun daha az gelişmiş bir versiyonu normal antibiyotik tedavisinde de ortaya çıkar. diyelim ki üst solunum yolu infeksiyonu geçiriyoruz, hastalığımız da viral değil. antibiyotik kullanmaya başladık. şimdi olabileceklere bir bakalım:
    1) bu solunum yolunda bizi hasta eden bakteri muhtemelen bir daha eğer zayıf bir anınızda sizi ele geçirirse aynı antibiyotik tedavisine cevap vermeyecek, bu yüzden de daha ağır bir tedaviye ihtiyaç duyacaksınız, daha ağır seyredecek hastalığınız.
    2) geniş spektrumlu antibiyotikler vücudunuzun çoğu yerindeki bakterilere zarar verirler. mesela akne tedavisi için tetrasiklin türevi bir antibiyotik kullanıyoruz. ancak bunun idrar yollarındaki bakterilere de etkisi var, ama daha az. böylece ilerde idrar yolu infeksiyonu geçirme ihtimaliniz de artıyor.
    3) antibiyotiklerin sadece patalojik yani hasta yapan bakterileri değil bu kötü kalpli düşmanlarımızın vücuda yerleşmesini engelleyen, vücut floramızı koruyan iyi bakterilere de zararı oluyor. sindirim sistemi veya bağırsak bakterileri gibi. sonra gelsin ölüme bile götürebilecek ishal-kolit..
    -işte bu yüzden geniş değil her zaman en dar spektrumlu antibiyotiğin seçilmesi gerekir, sanılanın aksine-
    4) mantar enfeksiyonları: bu antibiyotik denen meretler bakterileri öldürerek mantarların coşup kabarmaları için oldukça şahane bir ortam oluştururlar. kadınlarda çok sık görülen vajinal mantar enfeksiyonlarının sebebi de budur. zaten prospektüslerin hepsinde süper enfeksiyon görüldüğü takdirde tedavi kesilmeli ve mantar üsulüne uygun tedavi edilmelidir der.

    şimdi düşünün ki siz bir de antibiyotikleri gereksiz yere kullandınız. yani zaten düşük olan kar zarar oranını 0a çektiniz, bir de karaciğerinize yüklendiniz. bunların hepsinin görülme sıklığı da tavana vurdu.
    yani özetle götü avuçladınız, başınıza bela aldınız...
  • insan neslinin sonunu getirebilecek sorumsuz eylem.
    birgün bakteriler gereksiz antibiyotik kullanımı nedeniyle en güçlü moleküllere bile direnç geliştirecek, o gün geldiğinde "benim hastalığım antibiyotiksiz geçmez doktor, 500 mglık yazma haaa 1000lik olsun en kuvvetlisinden" diyen çok bilmişlerin ne halt edeceğini çok merak ediyorum doğrusu...
hesabın var mı? giriş yap