• sözlükte de sık sık rastladığım bir artistlik tarzı..bir kaç örnek ile pekiştirelim:

    * feci yağmur vardı..benim mercedes'e zor bindim..
    * tenis maçında sürekli yendiğim bir akrabam orada çalışıyor..
    * giydim diesel'i, yaktım bi' davidoff..hemen dışarı fırladım..
    * abi her gün alıyorum fender'i pratik yapıyorum..
    * ingiltere'de burslu okuduğum zamanlar sürekli dinlerdim bu şarkıyı..

    yapma be yavruz..hayır bir şey söylesem bu sefer tepki geliyor..ama bu tip adamlar ya da kadınlar gözümde çok düşüyorlar..oysa onlar yüceldiklerini sanıyorlar..çok gülüyorum..bırak düzgün anlat da can sıkma..araba de, kot de, sigara de, gitar de..tenis oynadığını niye sokuyorsun lafın içine..bursa ne gerek var..zaten ingiltere'de okumuşsun ne güzel..havalı..şöyle olsa ne güzel değil mi:

    - feci yağmur vardı..atladım arabaya zorla..
    - ne vardı abi sende araba?
    - mercedes..
    - oo güzel..ee sonra
    - akrabanın iş yerine gittim..
    - hani şu tenis maçı yaptığın akraban mı..hep sen yeniyordun..
    - evet o işte..oturduk bi' sigara yaktık muhabbet ettik..
    - abi pardon..ne içiyorsun sigara?
    - davidoff..
    - hımm..devam et abi..böldüm lafını..
    - derken üstüme izmarit düştü delindi kot..
    - marka?
    - diesel!
    - iyiymiş..
    - olm deli misin niye soruyorsun her boku?
    - biraz ayrıntıcıyım da abi ben..merak ediyorum..
    - ...
    - anlat abi sen..dinliyorum..
    - sonra ingiltere'de sürekli dinlediğim şarkıyı gitarla çaldım!..
    - hop hop abi sakin!..dur bi'..hangi gitar? nasıl okudun taa oralarda..
    - s*ktir lan! sıçtın muhabbetin içine...
    - araba kaç model??
    - ...
  • hayal gücü geniş ya da detaylardaki sırra vâkıf insanlar da olabilir bunlar. doğru yapıp yapmadıklarıysa, tam bir muamma!

    --- le fabuleux destin d'amelie poulain spoiler'i ---

    nino çok gecikti. amelie'ye göre bunun sadece iki açıklaması olabilirdi:

    birincisi; fotoğrafı bulamadı.

    ikincisi;
    fotoğrafı birleştirecek zamanı olmadı.

    çünkü polis tarafından kovalanan üç azılı suçlu onu rehin aldı ve kaçmayı başardılar. ama bir kaza geçirdiler, iyileşince hiçbir şey hatırlamıyordu. bir kamyon şoförü onu aldı ama onun bir kaçak olduğunu düşündüğü için, onu istanbul'a giden bir sandığa koydu. orada, afgan maceracılarla karşılaştı. afganlar onu sovyet füzelerini çalmak için yanlarında götürdüler. ama kamyonları tacikistan'da bir mayına rast gelince infilâk etti. tek kurtulan oydu. dağcılar ona yardım ettiler. ve o da bir mücahit oldu.

    sonuçta amelie, hayatının geri kalanını olmadık şeylerle geçiren ve kafasında aptal bir şapkayla dolaşan biri için üzülmeye değmeyeceğini düşündü.

    --- le fabuleux destin d'amelie poulain spoiler'i ---
    *

    gereksiz gibi görünen, fakat gerekli ayrıntı editi;

    iş bu entry: (bkz: basit bir olayı çok uzun anlatan insanlar) başlığından buraya nasıl taşındı hâlâ hayret ediyorum. ekşi engine'e bişey mi oldu yoksa?
  • 5-7 yas arasi cocuklarda cok gorulen bir ozelliktir. birlikte inceleyelim:

    - neler yaptiniz bugun anneyle?
    - disari ciktik, ben gec kalktigim icin gec ciktik. anahtari neredeyse evde unutuyorduk ama annem son anda hatirladi. otobusu cok bekledik ama sonra yesil otobus geldi. arkada yer bulduk. yanimizdaki adam hep burnunu cekiyordu. annem bana elbise aldi, mavi mi kirmizi mi diye dusunduk. sonra maviyi aldik, uzerinde cicek de var.*
  • gecen hede diye bi arkadasla sinemaya gittik -ki bu herif gecen sene amsterdama gitmisti de orda sokakta gezerken ayagi ta$a takilip du$mu$tu- bir de baktik bikbik orda -hani $u sana bahsettigim normalde ankara'da okuyan ama bu sene icin istanbul'a gelen, kozyatagi'nda oturan- dedik haydi filmi izleyelim. filmdeki kiz -ki ayni zamanda bilmemne filminde bilmemkimi oynayan kiz. annesi de pek guzelmi$ kiz 4 ya$inda konu$madan once $arki soylemeyi ogrenmi$- oglanla -ki ayni zamanda filmin senaristi, 7nci dan karateci, gecenlerde zikzok hanim ile cote dazur'de gorunmustu- oyle bir opustu ki -ki bu opusmenin bir benzeri bizircan filminde de gorulebilir- agzimin sulari akti.

    5 kelimelik cumleyi 100 kelime ile kurma sanati.
  • bu tipler genellikle sen bir şey anlattığında da dinlemiyor olup, ucundan birazcık dinliyorsa da her fırsatta bir delikten anlatılanı kendi yaşadığı bir olaya çekmeye çalışıp; araya dalıp anlattığınızı da piç ederler. kendilerini yaşlandıkça daha da siklemiyor ve mümkünse görüşmüyorum.
  • (ara: basit* anlat*)
  • bir telefon konuşması anlatmaya başlarken "alo dedim alo dedi.".
  • bu durumu yaşamsal bir alışkanlığa dönüştürenleri hitabeti iyi olanlar ve iyi olmayanlar olarak ikiye ayırdığımızda ilk grupta olanları basit veya komplike, ne anlatsalar sabaha kadar dinleyebilecekken ikinci grupta olanları evet bir kaşık suda boğmak isteyeceğizdir.
  • bunlardan biri de benimdir.

    toz ve gaz bulutundan başlasam yine iyi. öyle bir yerden anlatamaya başlarım ki, şerefsizim varlığı sorgulamaya başlarsınız.

    -debauchee nerde kaldın saat kaç, işe geç kalınmayacak demedim mi?
    +yaa dedin patron dedin ama elimde değil ne yapayım.
    -noldu? (aha patronun sıçtığı an)*
    + yaa patron şimdi ben dün akşam işten çıktım eve gidiyorum, hanım aradı dedi süt al dedim tamam, iki dakika sonra bir daha aradı ekmek al, yaa dedim tek tek söyleme şunları bi kerede söyle, neyse işte bindim metroya, son durakta indim, bu arada biliyosun patron maaşlar yetmediği için arabayı metronun otoparkına bırakıp işe metroyla geliyoz, evde ebesinin nikahında, bir şirket arabası alaydın iyidi. neyse işte patron bindim arabaya kontağı bi çevirdim çalışmıyo, oradan 2 tane genç geçiyodu, çağırdın olnarı dedim, "gençler bir el atın hele vurduralım" dedim, biri çıktı dedi; "abi biz delikanlı adamız vurdurmayız ehiehi" dedi, "kürekle ağzına vururum senin lan it" dedim, bunlar geldi üçü birden beni bir dövdü bir dövdü ama ne dövmek, ben hayatımda böyle dayak yemedim abi, adamlar resmen karete kid, iyi dövdüler ama, neyse benim şaftım kaymış, kol kırılmış yen içinde kalmış, soğuyunca anladım meğer kol kırılmış, bu arada bakkala gittim, "abi" dedi, "kırılsa duramazdın" dedi, dedim "mahmut duramıyom zaten" dedim, "ee abi hastaneye git kolunu falan keserler kangren olmayasın" dedi, "haklsın" diyerek çıktım, neyse hastaneye gidiyorum, yolda kırmızı ışıkta durmadım diye polis durdurdu beni işte, ehliyeti ruhsatı istedi, dedim "abi beni dövdüler,kolum kırıldı hastaneye gidiyom" dedim, polis dedi "oğlum dedi, dağ başı mı burası" dedi, "şikayetçi ol, yaklayalım şerefiszleri bir temiz sopa da biz çekelim"dedi, olur abi dedim, karakola gittim ifade vermeye o arada bir sarhoş geldi, yaa patron görsen adam ne komik ne komik türlü türlü şaklabanlıklar, ee tabi benim kol kırık yerimde duramıyom, komiser geldi " sen ne hoplayıp zıplıyon lan dürzü" dedi, " amirim ayıboluyo ama, senin maaşını ben vergimle ödüyom" dedim, "götüne sok vergini" dedi, " terbiyesizlik yapma vatandaşım ben" dedim bu bana bi çaktı, yerleri öptüm ben, ifademi verdim sonra ama değiştirmiş ifademi. dedim; "ben bunu, imzalamam" dedi "imzala it oğlu it sikerim belanı" tamam dedim imzaladım, neyse çıktım oradan gittim hastaneye, işte orada kolumu falan sardılar......................................................................
    -patron? patron? patroooon?
    aaa kalp krizi geçirmiş...

    -arkadaşlar, sedat bey kalp krizi geçirmiş bir ambulansı arıyabilir miyiz?
    benim kolum kırık dün şey oldu da.......
    +ne oldu la koluna?
    -valla ibrahimcim hiç sorma; ben dün akşam işten çıktım eve gidiyorum, hanım aradı dedi süt al.....................
    ......
    ...
    ..
    -ibrahim? ibo? şşttt alooo?

    not: okuyan varsa haber versin bi şey anlatcam çok acil.*
hesabın var mı? giriş yap