• avrupa birliğinin yasadışı göçü engellemek için bir uygulama metodu haline getirdiği anlaşmadır. ab bu anlaşmayı imzaladığı ülkelerden gelen yasadışı göçmenleri aynen geriye postalamaktadır.

    ab tarafından türk vatandaşlarına schengen vizesinin kaldırılmaması/kolaylaştırılmamasına bu anlaşmaya türkiyenin yanaşmaması olarak gösterilmektedir. ancak türkiyenin farklı bir durumu mevcut. türkiye, yasadışı göçte, bir kaynak ülke olmaktan çok bir transit ülkedir. ve asıl kaynak ülkeler ( mesela pakistan,sri lanka, ırak, somali vb. ) ile bu tarz bir anlaşma imzalayamadığı için, ab ile imzalayacağı geri dönüş anlaşmasının elinde patlayacağından korkmaktadır. çünkü ab yakaladığı yasadışı göçmenin milliyetine bakmadan, geri kabul anlaşması bulunduğu türkiye'ye postalayıp kurtulacaktır. özellikle yaşadışı göç konusunda ab'nin kapısı olan yunanistan ve italya bu konuda ısrarcıdırlar.

    türkiye, ab'den bu konuda bir istisna istemiştir. o da ab ile geri kabul anlaşmasını imzaladıktan sonra, kaynak ülkeler ile kendi anlaşmasını imzalayana kadar, söz konusunu anlaşmanın uygulanmamasıdır. ancak ab, kanımca bir süre konulmadığı için, buna yanaşmamaktadır.

    schengen vizesinin kaldırılması biraz da bu sorundan dolayı ayak sürüyor.
  • zaten 3 yıl bize bir şey kazandırmayacak bi anlaşmayı niye sırf 3 yıl sonra reddedebiliyoruz diye kabul ediyoruz. anlamıyorum.

    ab, türkiye üzerinden oraya giden kaçak göçmenleri, yakalayıp bize iade edecek (bize geldiklerinde ne olacağı umurlarında değil)

    3 yıl duruma bakılacak, eğer bir sorun yoksa, göndeilren bütün göçmenleri sorun çıkarmadan alıyorsak, vize serbestisi gibi durumlar "gündeme gelebilecek"

    biz ab ile gönderilen göçmenleri kabule edeceğimize dair anlaşmayı imzalıyoruz ama kaynak ülkelerle, yani pakistan, nijer, nijerya vs ile bu tür bir anlaşmamız yok haliyle gelen bütün göçmenler elimizde patlayabilir.

    zira, yakalanan göçmenin kendi ülkesine mi yoksa geldiği ülkeye mi iade edileceği konusunda onun beyanı önemli.

    bi nijeryalı, türkiye üzerinden yunanistana geçti diyelim ve yakalandı, türkiyeye mi nijeryaya mı gönderileceği onun seçimi. eh burda mal değilse türkiye diyecektir adam zaten nijeryadan kaçmış. işte ab dedi ki, sen anlaşmayı imzala, 3 yıl boyunca da sürdür, göndereceklerimi al, 3 yıl sonra bakalım.
  • geri kabul anlasmasi "digerlerinin" imzalamaktan cekindigi ama turkiye'nin imzaladigi bir anlasma degildir. schengen bolgesine girmek isteyen her ulke [sadece bununla kisitli degil tabii, baska ulkeler de var] bu anlasmayi imzalamistir, imzalamak zorundadir.

    ote yandan bu anlasma avrupa'nin her kacak gocmeni turkiye'ye itelemesini saglamaz, bu da "avrupa birliginde kokorec yasak" turunden bir sehir efsanesidir, gercegi yansitmaz. geri kabul anlasmasi, turkiye uzerinden birlige girmis olan kacak gocmenlerin geri kabulunu sart kosar.

    eger bir kacak gocmen sana iteleniyorsa zaten senin bastan yaptigin bir hatanin, o kacak gocmenin senin ulkeni kullanarak birlige girmis olmasinin sonucu olarak itelenmektedir. ulkemiz bu kacak gocmenler olmadan, halihazirdaki hukumetin elinde silahla geleni kabul etmesi sonucu zaten suc cennetine donusmustur.

    ha basari midir ? degil tabii ki, imzalamak zorunda oldugun anlasmayi "nihayet" yillar sonra imzaliyor olman niye basari olsun?

    not: anjin san uyardi, yanlis biliyormusum. yakalanan kacaklarin kisisel beyanlarina bakilip ona gore sinir disi ediliyorlarmis, nijerya'dan turkiye uzerinden ab'ye girmeye calisirken yakalanan adam da nijerya'ya gitmemek icin turkiye diyecektir tabii ki, dolayisi ile bu acidan problemli bir anlasma.
  • türkiye'ye gelen bir avuç libyalı'nın tüm türkiye'nin gözü önünde yediği haltlar ortadayken, binlerce göçmen'i getireceği için dehşet verici bir anlaşma. bu adamların yiyecekleri haltları geçtim. türkiye'de zaten birçok işsiz var, özellikle düşük işlerde bu adamlar çalıştırılacak ve yurdum işçisinin de zararına olacak. ayrıca yabancılara çok alışık bir millet değiliz(türkiyeye gelen yabancıların çoğu ab ülkeleri ve rusya gibi nispeten medeni ülkelerden geliyorlar, o yüzden ufak kavgalar dışında sıkıntı çıkarmıyorlar) bu anlaşmayla birlikte türkiye'de ciddi bir ırkçılık akımı oluşması da beni tedirgin ediyor.
  • nasıl gümrük birliği olayında "siz bunu imzalayın, biz sizi avrupa birliği'ne alacağız" denildi, işte bu da filmin devamı olan gümrük birliği vol.2

    yunanistan'ın beceremediği sınırları koruma olayının tam olarak bize kakalanması. bu anlaşma imzalandığında göçmenlerin yıllık maliyetinin 200 milyon euro olacağı, daha önceden avrupa'nın 75 milyon euro önermesinden dolayı askıya alındığı biliniyor.

    bu anlaşma sonrasında elimize ne geçecek? ilk etapta avrupa vizesiz olmayacak, bunu belirtelim. sadece vize başvuru ücretleri, sonuçlanma süresi düşürülecek, bu kadar. hala kalkıp "vizesiz avrupa'ya gidebileceğiz oley" diye sevinenler varsa, hevesleri kursaklarında kalmasın. 3 yıl sonra avrupa birliği'ni memnun edebilirsek, belki bir ihtimal kalkacak. ama kaldırmayacaklarını biliyoruz, 3 yıl sonrasına not olsun.

    2 yıl sonrası editi: ab yetkililelrinden biri, 2017 yılında vizeler kaldırılabilir mesajı vermiş;

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…ze_istenmeyecek_.html

    "avrupa komisyonu'nun komşuluk politikası ve genişleme müzakerelerinden sorumlu üyesi johannes hahn, alman die welt gazetesi ile mülakatında, 2017 yılında türk vatandaşlarına vize serbestisinin getirilmesinin 'kendisi açısından mümkün' olduğunu belirtti."
  • bugun imzalanan anlaşma, nedense bütün televizyonlar "vizesiz ab olarak" lanse ediyor. bildigin yeni kazık by eu.
  • bunun iptal edilememesinin nedeni hukuki olarak türkiye'nin elinin zayıf olmasıdır. ahmet davutoğlu sağolsun bu anlaşmayı imzalarken maddeler biri 72 ab kriterinin yerine getirilmesi taahhütüdür.

    teknik olarak türkiye zaten geri kabul anlaşmasını imzalayıp kabul etmiştir. bunun karşılığında da "72 kriter sağlanması şartıyla" vize muafiyeti alacağı konusunda anlaşmıştır.

    ahmet davutoğlu'nun apar topar gönderilme sebebi suriye politikası kadar bu anlaşmadır. içerisi terörist kaynayan, ırak ve suriye'ye komşu bir devletin terör kanununun izole ab ülkeleriyle aynı olamayacağı açıkken bunu imzalamak akıl alır şey değil.

    öte yandan her şeye rağmen türkiye bu anlaşmayı iptal ederse avrupa ile ipleri nerdeyse tamamen koparmış olur. ekonomisiyle, kurumlarıyla avrupa'ya göbekte bağlı türkiye için altından kolay kalkılır bir yük olmaz. türk yetkililerin aylardır geveleyip yalancı çobana dönme sebepleri de bundandır. ben ab bakanı ve dış işleri bakanından herhalde en az 10'ar kez "bak iptal ederiz haa" çıkışı duydum. kimsenin türkiye'yi ciddiye alır yanı kalmadı, bu da başlı başına ayrı bir konu.
  • "16 aralık'ta vize serbestliği süreci resmen ankara'da başlayacak ve geri kabul anlaşması imzalanacak. şu anda türk halkının en fazla 3-3,5 yıl içinde vizesiz olarak ab’de seyahat edebileceğinden mutluluk duyuyorum."

    ahmet davutoğlu - 4.12.2013

    2019'dan yazıyorum. değil seyahat etmek, aç bulgaristan'a izinsiz adım atamıyoruz şu an.
  • ingiltere için ruanda ne ise bizler de avrupa birliği için tam olarak aynı şeyiz. bu anlaşma tam olarak bunu sağlamaktadır.

    yunanistan’a her konuda atıp tutarız ama 5.000 km öteden gelen kaçaklar yunanistan’da yakalanınca yaka paça bize yollanırlar, ne hikmetse bu kimsenin ağırına gitmez..

    gündemin sıcak konusu olan yasadışı kaçaklar ile ilgili atılacak ilk adım kesinlikle bu anlaşmanın yıldırım hızıyla imhası olmalıdır.
  • bugün hala yürürlükte olması vatana ihanettir. açın kapıları, salın mültecileri, iki ayda ne avrupa birliği kalır ne dirliği.
hesabın var mı? giriş yap