• türkiye'de herhangi bir festivale gidilmez.

    bunu ilk kez yurt dışında katıldığım bir festivalde fark ettim.

    türkiye ve organizasyon salaklıklarına dair birkaç hatırlatma;

    - festival yapıp millete çılgınca eğlence vaadinde bulunup kapıya köpekli jandarma ya da polis dikerek festivale gelen milleti paketleyip karakola götürdüler.

    - yıllar önce sınırlara hayır mottosuyla yapılan rock-a festivalinde sahnenin yanında kocaman bir telden ve demirden sınır vardı. bu olaya tepki gösteren çocuğu türkiye'nin en ünlü anarşistleri elleriyle jandarmaya teslim etti.

    - wiz khalifa istanbul konserinde güvenlikler narkotik köpeği gibi havayı koklayarak gezerken khalifa sahneden şişme dev jointler atıyordu.

    - sensation'da erkek başına 6 erkek düşüyordu. kadınlar içkimize hap atıp bizi sikecekler diye etkinliğin olduğu ilçeden bile geçmemişti.

    - rock'n coke'ta en ünlü isim olarak sahneye çıkan 50 cent yanılmıyorsam 20 dakika sahnede kalıp geri dönmüştü.

    yukarıdaki tüm bu sebepleri en az 3 defa okuyun sonra da

    kendini fbi sanan dal yarak güvenlikleri,

    akmayan festival duşlarını,

    kediden yapılıp 30 liraya satılan tavuk döneri,

    bakkal fiyatının 2 katına satılan 33'lük birayı ve

    türkiye'de sizi enayi yerine koyup cebinizden eğlence için ayırdığınız 3 kuruşu söğüşlemeye çalışan yavşak organizatörü düşünün.

    bu sebepten bu salak salak festivallere gitmeyin.
  • terörist, apo denen terörist başının fotoğrafını profil fotoğrafı yapıp gruplarda milliyetçilere laf atan, yurt dışında bir yerlerde dönerci açıp pkk sempatizanlığı yapanları koruyup kollayan. onları şikayet edenleri gruptan atan yöneticilerin bulunduğu (bkz: interrail türkiye) grubun düzenlemeye çalıştığı festivalimsi etkinlik. şimdi burada hümanizm naraları atacak denyolara peşinen söyleyeyim. istediğiniz gibi havlayın, o terörist ibneleri savunun umrumda değil.

    tabi bu yönetici kardeşler ilk etkinliğini yapmıyor. istanbul’da yapılan kahvaltı etkinliklerine, yılbaşı etkinliklerine katılmış biri olarak yazıyorum bunları. gezgin ruhunu değil de gezgin söğüşlemeyi kendilerine görev edinmiş bu topluluğun yaptığı kampların da durumu ortada (bkz: interrail türkiye bolu kampı) bunlara rağmen gidenler ya mazoşisttir ya da aklı dengesi yerinde değildir. ben zamanında dili yanmış biri olarak yoğurda sırtımı çevirdim

    böyle şeylerin olacağını gitmeden de anlayabileceğiniz bir grupla karşı karşıyayız. yaptıkları icraatlar yapacaklarının teminatıdır sevgili sözlük ahalisi. bunları okuyorlar ve muhtemelen gruplarda ekşi hakkında yine karalama kampanyası başlatırlar, kendilerini saçma sapan argümanlarla savunurlar

    giden arkadaşlara geçmiş olsun. bundan sonra umarım yapılan etkinliklerin organizatörlerini, icraatlarını araştırıp öyle gidersiniz. gruplarda ben de yıllardır varım, burada ilk üyelerdenim ve gelmem hataydı diyenlere anlam vermedim. bolu kampını, partilerin leşliğini vs duymamış olamazsınız. kusura bakmayın bunları bilerek giden ne yazık ki haketmiş.

    “yol açık, gezgini yolarak çık”
  • instagramda hikaye meraklısı "gezgin" tiplerin söğüşlendiği en son organizasyon. interrail tayfasının geçtiği yerleri gözümle gördükten sonra bu tarz organizasyonları sabırsızlıkla takip etmeye başladım. abant'ın, erikli'nin, ağva'nın intikamı olarak görüyorum. hele ki her festival öncesi öve öve bitiremeyip sonra şuradaki ağlamaları okuyunca çok keyifleniyorum be sözlük.
  • instagram'da "bakın çok çalışıyoruz :)) standları da kurduk. stand ne arar pazarda ahaha. hadi gelin bekliyoruz :)) " diye diye öğrencileri kazıklayan utanmaz insanların düzenlediği organizasyondur. şu olacak bu olacak şeklinde duyurdukları için gelindi ama hepsi yalan çıktı. hayır insan yapmadığı veya yapmayacağı bir şeyi niye ısrarla yapacakmış gibi duyurur? hiçbir bok yapamayan adamlar nasıl iddialı davranabilir? çok komik ve trajik gerçekten. atölyeler hiç işlemiyordu. 15 liraya sattıkları yemekler 5 lira bile etmeyecek kalitedeydi. insanları akşama kadar hamburger yemek zorunda bıraktılar. ama birçok kişi dışarıdan yedi, içeriye yemek ve bira sokuldu, gidebilen erkenden gitti ve itibarınız sıfırlandı. geçireyim derken size de geçen geçti kısacası.

    tek güzel yanı denize sıfır bir kumsalda ve günbatımında kumlara yayılıp kocaman bir sahneden konser izlemekti. ve denizde, konserde, yolda vs. kiminle karşılaşsam birbirine destek olan, eğlenceli ve hoşsohbet insanlardı. bunun dışında hiçbir güzel yanı yoktu diyebilirim. instagram'da 840 bin tane story atarak kimi kandıracaksınız ya da kötü yorumları silerek? 50 bin kişinin bizzat tecrübe ettiği bir şeyi nasıl saklayacağınızı düşündünüz ki? :)) sanki millet neyin ne olduğunu bilmiyor.

    hadi biz yakında oturuyorduk bir şekilde kendimizi kurtardık da şehir dışından 1-2 kişi gelen, etrafı çok tanımayan, belki kyk bursu ile gelmiş öğrencilerden ne istediniz? para hırsını garibandan çıkar ama en pozitif, en halden anlayan, en vatansever sensin dimi? interrail organizasyon yapamıyor arkadaşlar. yüzde 70'i öğrenci olan gençlerin parasını yiyecek kadar gözünü para hırsı bürümüş haysiyet yoksunlarından hayır gelmez. bilete verdiğinizin 3 katını berbat yemeklere vermek istemiyorsanız, diş fırçalayacak kadar bile su bulamayıp gününüzü sıra bekleyerek geçirmek istemiyorsanız gelmeyin.
  • interrail ekibinin yaptığı her şeyden irrite oluyorum. he gezginsiniz he. ergen mekanı olacaktır.
  • süper reklamlarına kanarak gittiğim ama bir miktar beklentimin altında kalan yine de türkiye' de yapılan işlerden çok kaliteli gördüğüm festival.

    eksileri

    klasik kötü festival tuvaletleri ( vip karavanların ücretsiz olması güzeldi fakat azdı )
    duşların nerdeyse hiç akmaması
    yemek fiyatlarının pahalı olması
    otoparkın tek fiyat olması
    gölgelik alan azlığı
    yemek çeşidinin azlığı ve ödeme sistemi

    artıları

    gördüğüm en elit ve sorunsuz kitle ( sanırım kadın sayısı erkekten çoktu ve keko olmayan özlediğimiz festival kitlesi, sıfır olay )
    atölyeler
    sahne ( (bkz: sziget festivali) sahnesi diyorlar)
    şezlong vb ürünleri ücretsiz olması
    yasaksız festival teması

    en büyük hataları ise festivale ilk kez katılan büyük bir kitleye tomorrowland havası katmaları ve beklentinin altında kalmaları.

    bakalım (bkz: gezginfest van 2018) nasıl olacak.

    edit: van efsane, efsane , efsaneydi. aferin len size.
  • jeton + kart sistemi ve hemen her şeyin paralı olması ile boku çıkmış festival, biralar 15 tl, normal fiyat.konser alanı aşırı çamurlu ve küçük. sahil kesiminde bir konser alani daha var. ora kullanılacak mı bilmiyorum. bir de çadır kurma alanı çok vasat. off road pisti gibi.

    edit: bir de ek olarak bir yemek almak için açlıktan ölüyorduk. sıraya gir kart çıkar, sıraya gir jeton al, sıraya gir yemek al, sıraya gir banka otur. öldük amk.
  • yurt dışında birçok festivale katılan biri olarak ( getrail- love project- vortex- afika burn ) bu kadar rezil bir etkinliğe daha katılmamıştım.
    1- tuvaletler ve duş alanları korkunç derece kötüydü
    2- giriş yapılacağı günün binlerce insanı güneşin altında beklemeleri( normal de kapılar sabah çok erkenden açılır ki insanlar yigilmasin üst üste. )
    3- kamp alanının çok üstünde alim yapmaları. herkes nerdeyse üst üste kurmuştu çadırları. ya tuvaletin hemen dibinde çadır kuranlar mi dersin, yürüme yolunun ortasına çadır kurmak zorunda mi dersin, şu birikintilerinin yanında çadır kuran mi dersin..
    4- 18 yaş altı uygulanması olmaması da işin bokunu iyice çıkarmıştı. etrafta içip kusan rahatsızlık ve görüntü kirliliği veren ergenler mi dersin
    5- yıllarca az para ile gezi felsefesi yapan bestami denen organizasyonun sahibinin küçük suyu 2.5 tl ye satılması da nedir? yemekler inanılmaz kötü fe pahalıydı.
    6- konser başlangıç saatleri ve hangi sanatçının kaçta çıkacağının o ana kadar belli olmaması! ulan belki sevdiğim sanatçıyı dinleyeceğim. ona göre alana geleceğim
    7- çantadaki aspirin ve vermidona izin vermeyen güvenlik görevlileri içeri neler sokulduğunu görseydi keşke. değil güvenlik kendi gotlerinden haberleri yoktu.
    8-ayrica tam kombineli ( çadırlı) biletlerden 50 tl otopark ücreti almak da büyük bir alçaklık.

    iyi olan tek şey sahne sistemleriydi.

    bu ayın sonuna bursa nilüfer belediyesinin düzenledi organizasyona biraz bakın nasıl oluyor diye. bu kadar kapalı olmayın sayın denyolar.

    ayrıca kendilerini sosyal medyada yapılan elestireleri engelleyerek ve kaldırarak kendilerini daha da alçaltıyorlar. neyi kimden sakliyorsunuz?

    evet; başta bu intrarrail türkiye grubunun kurucusu bestami köse denilen adam ile ve onun çevresindeki birkaç çakala paranız kaptırıp rezil olmayın. bakin herkes aynı şeyleri söylüyor.

    kendine saygısı olan gitmez. bana bilet hediye geldi ve gittik arkadaşlarla. ve bu sondu hepimiz için.
  • çamurfest.
    kuyrukfest.
    jetonfest.
    nakityokfest.
    ücrafest.
    rezilfest.

    sözüm ona gezginler az para harcayarak dünyayı geziyorlardı filan bira 15 tl içerde yemek yemeye de kalksan iyice batarsın bilerek ücra yere koymuşlar ki festival alanını insanlar mecbur kalsın festival alanından alışveriş yapmaya diye.

    zaten daha ilk baş kadın ve erkek kuyruklarını ayırmışlar. pozitif ayrımcılık hesabına kızlarımız bizden cok once alana girmiş oldu.

    jandarma kesmiş zaten gbt yapıyor yeni türkiye vecizeleri.

    girdiğimizde alanın yarısı daha hazır değildi. festivalin 3. günü bugun cumartesi hala bir kısmı hazır değil açılmamış standlar.

    yok tuvalet sıkıntısı olmayacaktı filan falan hikaye bok götürüyor standart bir kere becerin adam akıllı festival yapmayı.

    ne yaptıkları belli değil yok nakit geçmiyor yok kredi kartı geçmiyor biz size kart vericez ona yüklüceksiniz ee yükledik noldu bu sefer verdiğiniz kartı da geçiremediniz jeton kuyruklarına soktunuz insanları.

    gece 3 ten sonra alana girilmiyormuş arkadaslardan duydum cocukları sokmamaya calısmıssınız neyseki girmişler bu hangi akla hizmet ?

    gezgin maskesini adını kullanarak tamamen malı götürme hesabına bir festival olmuş arkadaslar kusura bakmayın hevesli gelmiştik bu cocuklar halden anlar diye ama yok asıl gezgin olan bizlermişiz bir kaç km yakında köy bulduk da içkimizi de yemeğimizi de ordan çözdük çözüyoruz.

    yürüdüğümüz yolda otostop çekip de bizi almayan sözde gezginlere de burdan selam olsun.

    yapmayın siz festival arkadasım ya da yapın da bir iddianız olmasın şöyle böyle diye.

    edit: pazar sabahı döndük daha fazla dayanamadık cumartesi konserler iyiydi de bekledik.
  • iş yoğunluğundan dolayı gidemediğim festival, bileti sattım falan ama sonra arkadaşların sosyal medya paylaşımları sağ olsun baya gün gün, saat saat yaşadım ki canlı yayınlar da cabası.

    öncelikle gider herkes aşırı şikayetçi "iyi yaptın da gelmedin" diyen arkadaş sayım fazla. bir çok konuda sorun yaşamışlar, temiz su, yiyecek, fiyatlar, gölge alan, ısrarcı torbacılar, kavgacı sarhoşlar olaylar olaylar. organize eden kişilerin güvenlik konusunda daha dikkatli olmaları gerektiği kesin, öte yandan kendi kanaatime göre "ilk" olan bir festival için "haberlere konu olmadan" bitirmek gayet başarılı. kaçırdığıma çok üzüldüm, çok fazla sevdiğim müzisyen sahne aldı. bir yandan da biletten üç beş kuruş kar ettim o da züğürt tesellisi.

    rail gruplarını gerçekten sevmiyorum, başı çeken ve bu işten para kazanan inanların yüzlerinde o çıkarcı ifadeyi her seferinde organizasyonlarda görüyorum. zaten "biz aileyiz" diyorsa birileri sizi, hazır olun sikecek demektir.
hesabın var mı? giriş yap