• masabaşından sosyolojinin nasıl yapıldığını gösterme amaçlı olduğunu düşündüğüm haber10 adlı sitenin haberi. profili çıkaranlar herhalde demiş ki, "içinde sosyologlar, siyaset bilimciler, kitleler, ideolojiler vs. gibi parlak ifadeler de kullanalım ki bilimsel olsun."

    yazıyı okuduğumuzda ise bu çalışmayı yapan kişinin, grubun veya herhangi bir kurumun adını dahi göremiyoruz. en az elli soruluk bir anketi gerektiren ve ancak gösterilere katılanlarla görüşülerek yapılabilecek bir çalışmayı "işte taksim göstericilerinin profili" diye sunmak için de zehir gibi bir yandaş olmak lazım tabi.

    --- spoiler ---

    sosyologlar ve siyaset bilimciler taksim’deki gösterici kitlesini şöyle tanımlıyor:

    - kürt sorununda çözüm istemiyorlar. kürtlerin siyasal, sosyal görünürlüğünden de rahatsız oluyorlar.

    - başörtülü kadınların, genç kızların sosyal hayatta rol almasına ve devlette çalışmasına kesinlikle karşı çıkıyorlar.

    --- spoiler ---

    http://haber10.com/haber/379239/#.ua8nd9i2xxv
  • isviçreli bilimadamları tarafından araştırılmaktadır. şu an öne çıkan çarpıcı sonuçlara göre yaratıcı bir profil çıkmış ortaya, aralarında nefes alıp verenler bile varmış.
  • - hemen hepsi, ergenekon, balyoz, andıç gibi davaların görülmesine karşı. büyük çoğunluğu bu davalara karşı çıkan eylemlere de katılarak davalılara destek verdi.
    maddesi ile beni benden alan haber.
    bahsettiği sosyologların götünde entegre mobese kamerası var sanırım ve 9 yıllık görüntü kaydı tutup kayıt altında tuttuğu milyonlarca kişiyi eigenface algoritması ile yüz tanıyarak tespit ediyorlar.
    götünü yiyim abi bana buldurun bu sosyologları
  • sol frame de görünce güzel direnişçi kızların facebook profillerini bulacağımı sanıp heyecanlandığım profil ama değilmiş :(

    (bkz: pardon gaz size de biraz acı geldi mi?)

    edit: ispiyoncu, tanım değilmiş. ulan ülkeyi tanıyamıyoruz entry mi tanımlayacağız.
  • kendi çevremdekilerden örneklendireceğim profildir (isimler temsili).

    * aykut: üst düzey bir devlet kurumunda uzman. ilk gün şapka, gözlük ve maskesini hiç çıkarmadı. ikinci dün direklere taşla vurarak ses çıkarmaya başladı. üçüncü gün şapkayı attı. dördüncü gün "ben kendime evladiyelik güzel bir gaz maskesi alacağım yaaaa, böyle akşamları çıkarız" dedi. ister inanın ister inanmayın... gündüz bakanlarla yemek yiyor, akşam eyleme koşuyor. iç çelişkileri var. "aslında bizim bakan iyi. ama başbakan kötü" diyerek bunları yatıştırmaya çalışıyor.
    (bkz: dr. jekyll and mr. hyde)

    * özlem: akademisyen. herhangi bir partiye değil her türlü parçalı iktidara karşı. bunu daha önce hep makalelerinde tartışırdı. ilk eylemi. gaz yemek endorfin salgılamasına neden oldu. her akşam koşa koşa alana gidiyor. elitist bir tavrı var. 5. gün bana aynen şöyle söyledi: "ayyy ben bu devrimci kızların niye temizliğe çok önem vermediğini * anladım arkadaşım. eve gidip temizlik yapacak zamanım kalmıyor.
    (bkz: bırak evi bok götürsün)

    * aslı: saçına fön çektirip, süslenip püslenerek eyleme geliyor. gaz yedikten sonra saçını başını, makyajını saat başı düzeltiyor. temkinli... "içeri alınırsak napacağız? yarın işe gitmezsek telefonla arayıp hastayım dememize izin verirler mi?" diye bık bık sorularıyla kafa ütülüyor.

    * harun: müzmin aktivist. dava adamı. eylem alanında en çok yaptığı şey tomaların ve gazın yer ve yönünü takip etmek. sürekli olarak sosyal medyadan "tomalar eskişehir yolundan geliyor", "meşrutiyet'ten uzak durun şimdi bize sıkıp geçtiler" gibi uyarı mesajları yolluyor.

    * selim: muhabir (okuldan hatırladığım kadarıyla onun da eylemci bir kimliği olmalı). sürekli olarak beni yanlarında durmam ayrılmamam konusunda uyarıyor. kendini polis zannetmeye başladı. bir ağabey tavrı, bir korumacılık...

    özet geçiyorum: tek bir potada eritilemeyecek, bambaşka fraksiyonlara ait görüşleri olan muazzam bir kitle.
    güzel insanlar partisi...
hesabın var mı? giriş yap