• cnbc-e'nin bu sezonki en kötü transferi. cbs'te yayınlanıyormuş bi' de yani öeh be abi ne diyeyim ben size. her bölüm aynı şey mi olur lan? hayır bütün mantık hatalarını(mantıksızlık içindeki mantıktan bahsediyorum) geçtim, biz the x files'la büyümüş bir nesiliz be. yok ölü çıkmış da bu taraflarda kalmış da işler mi lan? az sonra herhangi bir ghost whisperer bölümüne spoiler olabilecek bir senaryo yazacağım. zaten her bölümde aynı şeyler oluyor bak o yüzden fark etmez yani. spoiler ibaresi bile koymuyorum o derece belli neler olacağı.

    gün içi/köy meydanı

    melinda'nın gözüne birisi ilişir. melinda "ne ayak bu" diye karşındakine bakarken biz de onun göğüslerini görürüz...

    ölü kişi : sen sen? sen beni görebiliyorsun!(gözler açılmış, vay anasını bakışı)
    melinda : eeöö şey ama ben ee evet.
    ölü kişi : ama ama... nasıl olabilir? başka kimse göremiyor?
    melinda : benim böyle özelliğim var. çocukluktan işte hede hödö zart zurt.
    ölü kişi : anlıyorum. bana yardım etmek zorundasın!
    melinda : tamam edeceğim ama şu an işim var. bugün git yarın gel hallederiz.
    (bir rüzgar sesi falan duyulur. kodumunun zombisi kaybolur ortalıktan. melinda hafif tribe girer. göğüslere dikkat yine.)

    melinda yalnız takılmaktadır. bir anda karşısına ölü çıkar.

    melinda: korkuttun beni allah cezanı vermesin.
    ölü: isteyerek olmadı falan filan. bana yardım etmelisin.
    melinda: pekala. ne zaman öldün? adın falan ne? kimlerdensin?
    ölü: ben binnaz yedicümbüş. müzik aletleri satan dükkanımız vardı bizim, bi' de ciguli vardı, kocam. onun iyice asamadığı gitar kafama düştü öldüm. şimdi kocam kendini paralıyor.
    melinda: pekala. ben bir araştıracağım, döncem ben sana.
    (wışttt ölü kayboldu yine.)

    melinda'nın kankası olsun, kocası olsun. bunlarla muhabbeti geçer aralarda, işte orada da kötü bir şey olur. ya herife bir şey olur, ya kaynanayla kapışılır falan.

    melinda'nın kocası(mk) : gene neyin var ?
    melinda: işte binnaz bu. kafasına gitar düşmüş kocası perişan olmuş. dağ dağa küsmüş, kuş uçmuş.
    mk: ben senin halledebileceğini biliyorum. sana güveniyorum ama işlerini aksatma bak hihihihihi.
    melinda: ihihihi peki.
    (bir süre yiyişme. bu sahne de bitti.)

    ciguli'nin evinin önü. melinda kapının önünde ve endişelidir. kapıyı zorla çalar.

    ciguli: ne var lan zaten karım ölmüş.
    melinda : şey ben bakın, nasıl desem... benim yetenek var, ölülerle falan konuşuyorum.
    c: de get lan manyak.
    melinda: ekmek çarpsın öyle ya ciguli bey. gerçekten kötü bir niyetim yok. bakın gitar sizin yüzünüzden şey olmadı.
    c: ama ama? sen nasıl biliyorsun gitarı lan ?
    (ciguli'nin yüzü duygusallaşır.)

    yeni sahne, evin içi. ciguli, melinda'ya kahve yapmış kanki olmuşlardır.

    c: ama nasıl olur?
    m: işte yetenek hede hödü.
    c: yani sen şimdi binnaz'la konuşabiliyor musun?
    m: ne sandın
    c: peki bizi konuşturabilecek misin?
    m: tabii zaten burada. kucağında oturuyor.
    c: binnaz? ah evet hissediyorum.

    binnaz: ona söyler misin onu hep sevdim. gitara ben çarptım ondan düştü kafama.
    m: bla bla bla...
    c: hakkatten mi? peki o zaman hayatıma devam edebilirim.

    (binnaz'la melinda konuşmaya başlar.)

    b: o ne lan bir ışık var.
    m: evet gitmeye hazırsın.
    b: çok sağol baba ya.

    (melinda duygulanır. jennifer'ın güzel gözlerini görürüz falan.)

    bölümün son sahnesi.

    ölünün teki: sen sen? bizi görebiliyorsun!

    (loop)
    (loop)
    (loop)
    (loop)

    şimdi ben az çok karikatürize ettim ama temelde bakıldığında gelişen olaylar hep aynı ve bu bir süre sonra sinir bozuyor. olmamış!
  • izlediğim hiç bir bölümünde bi tane ruhun da gelip efendi gibi ,

    - ablacım müsaitsen bi sorunum vardı benim, asıl suçlu alfred değil benim davamda ben kendim düştüm damdan ama o sırada alfred'de anteni düzeltmeme yardım ediyordu onu suçlayacak deliller buldu bizim şerefsiz komşu alfredden kurtulmak için varsa müsait bi zamanın şunu bi hallediverelim bebişim be ?

    demedi arkadaş. varsa yoksa tenreceden çıksın, camdan sarksın, testere kessin, cam kırsın, fısır fısır konuşsun, vay efendim böğürsün gizemli gizemli, duvarlara mesajlar yazsın, rüzgar çıkarsın gazete küpürü düşürsün yere. ne terbiyesiz ruhlarmış bunlar ya. kadını da adrenalin manyağı yaptınız sikim kadar boyu var zaten. memeleri oldu 118 cm bu manyaklar yüzünden.
  • türkçeye "temcit pilavı" olarak çevrilebilecek dizi.
    aynı senaryo şablonuyla ve sadece isim ve oyuncuları değiştirerek çekilmiş olduğunu sanıyorum.

    kadın: sizin ölüyü gördüm ben.
    cenaze sahibi: hadi be git ordan.
    kadın: valla bak!
    canaze sahibi: ay sahi mi? ühühühüh
    kadın: ya dedim sana işte ühühühüh

    bu kadar olur mu yahu, yazık olmuş gül gibi kadroya.
  • yabancı oyuncu yahut hoca tercümanlarının çalışma prensibini temel alan başrol oyuncusuna sahip dizi. eskiden yugoslavlar hocalar, oyuncular çok olurdu. bunlara bir soru sorulduğunda artık gurbet elde ne derdi varsa anlatır gibi uzun uzun konuşurlardı ama tercümanları kısa ve öz çevirirdi; maç başıysa "iyi hazırlandık biz kazanacağız" maç sonuysa "hakem oyununun kaderini etkiledi önümüzdeki maçlara bakıyoruz" . ya dile vakıf değillerdi yahut aman kim uğraşacak bunları çevirmekle derlerdi bilinmez. mesela güntekin onay , lucescu'nun sözlerini tartışma çıkmasın diye çevirmemişti ve kuvvetle muhtemel mahçup olmuştu. bazı tercümanlar mesela saffet susiç'in tercümanı zannımca söyleneni bile dinlemeden kendi kafasına göre konuşurdu. brezilyalıların tercümanları bayrağı devraldı.

    bu hayaletler melinda hanıma geliyor kendi meşrebince derdini anlatıyor en nihayet bölüm finalinde karşılıklı bir konuşma gerekiyor ve tercüman pozisyonunda jennifer love hewitt görev alıyor lakin daha bir günden bir güne söylenileni çevirdiğini görmek nasip olmadı. hayalet anlatıyor; bunun kocasının benim karımda gözü vardı söyle bilsin, arka bahçeye para gömdüm yerini söyle, küçükken kırmızı kazağını ben çalmıştım söyle gibi. melinda hep aynı şekilde çeviriyor; seni çok seviyor artık hayatına devam etmelisin senin mutlu olmanı istiyor. bizim tercümanlar gibi detaya girmiyor kafasına göre cümleleri kuruyor. bu durumda ya melinda bu işten sıkıldı uğraşamam diyerek çevirmiyor yahut kafası basmıyor. ikinci durum doğruysa melinda'yı hayaletlere aracı olarak tayin eden ilahi gücün işe almada temel kriterinin göğüsler olduğu anlaşılıyor.
  • scofield'ın kaçarken yanlışlıkla girdiği dizi.

    (bkz: ben şu köşede kıvrılır yatarım)
  • izlendikçe bayan, baydıkça izlenen dizi.
    ne bitmez çilesi varmış arkadaş cnbc-e ve e2 izleyicisinin...bir hayırsever şu melinda'ya euzu besmele'dir, nas'tır, felak'tır öğretiversin de, o da kurtulsun biz de kurtulalım...
  • giriş, gelişme ve sonuç olmak üzere üç bölümden oluşan dizi.

    1. giriş bölümü:

    hayaletimiz artistik hareketler yaparak kendini gösterir. hayaletlerle iletişim kuran kızımız da onu fark eder ve ortamda kısa süreli bir gerilim yaşanır. kızımız endişelidir. evde olduğu zaman ise kocası yanındaysa "ne oldu hayatım? oh, yine mi hayaletler. yatağa gel bitanem, yerim seni" der ve beraber yatağa girerler.

    2. gelişme bölümü:

    kızımız hayaletin izini sürer ve sonunda onunla tanışır. hayat hikayesini öğrendikten sonra, ona yardım etmek için harekete geçer. hayatta olan tanıdıklarla iletişime geçen kızımız kendini inandıramaz ve "sen de kimsin?! git burdan! üfürükçü!" şeklinde kovalanır. kızımızın ısrarlı çabaları sonuç verir ve kızımız hayattaki yakınlarla iletişim kurmayı başarır.

    3. sonuç bölümü:

    "böhüöhüöhü! seni seviyorum baba!!"
  • her bolumde melinda nin gozlerini yere suzerek ve hafif utanmis gibi yaparak "i have a gift, i see earthbound spirits* " demiyor mu , kafasini tugla ile ezmek istiyorum.
  • her bolumu sabit bir outline'e oturtularak yazilmaktadir tahminimce.. soyle ki:

    1. melinda neseli neseli gezmekte, kocacigiyla ortamlarda takilmaktadir
    2. garip bisey olur
    3. gergin bi hayalet ortamdaki biseyleri kirar veya ortamdaki birini rahatsiz eder
    4. gergin hayalet melindayi korkutur melinda "gel kuzucum gel korkma" yapar
    5. gergin hayalet yola gelir, hikayesini anlatir, sempatik hayalet olur, vah yazik dedirtir.
    6. hayaletin derdi olan kisi bulunur, once bi takip edilir
    7. hayaletin derdi olan kisiye "bilmemkim sana soyle diyo" denir, o da "o may gad, benle oynama, ne igrenc bir kadinsin" falan der
    8. "cekmecende kirmizi mendil varmis", "sana parkta yigidim benim, ay lav yu demisti", "surda su gun sana pamuk seker almisti" gibi bir teyitle hayaletin derdi olan kisinin guveni kazanilir
    9. hayaletin derdi olan kisinin de yardimiyla hayaletin problemi cozulur.. isiga dogru yollanir..
    10. onumuzdeki bolumlerde gerceklesecek bazi olaylarla ilgili gizemsiz bir sonla bolum kapanir..

    bu outline'in disina cikilan bir bolum gosteren olursa bana, ceza olarak 1. sezonun 1. bolumunden cekildigi yere kadar bu gudik yapimi izleyecegim..*
  • bazı bölümlerde melinda gordon'ın memeleri başroldedir.
hesabın var mı? giriş yap