• bugün bunun hakkında epey düşündüm. bir sabah uyanıyorsun ve tanıdığın herkesin hayatından çıkıyorsun, çok acayip olmaz mı?

    yarın sabah uyandım, işe gitmedim. insan kaynakları aradı, açmadım. evden çıktım gittim ama her gün bindiğim arabaya binmedim, sürekli beslediğim kedi köpeği bile görmeden kayboldum. puff... nereye gittim acaba, umarım iyi bir yerdir.

    çok merak ediyorum, ne olur?

    annemden başka kimsenin umurunda olmaz bence, akşamına herkes çayını hüpletip internette sevimli kedi videosu izler. çok garip bir şey, keşke deneme paketi olsaydı, beğenirsek premium satın alsaydık.

    bence depresyondaki insanın kendi cenazesinden önce bunu düşünmesi lazım.
  • karşınızdaki kişi size herhangi bir uyarı vermeden ya da sebep sunmadan, aniden tüm iletişimini keserse ve ona ulaşmaya çalıştığınızda sizi görmezden gelirse size karşı hayalet olmuş demektir

    (bkz: hayalet olmak)
  • bir kişinin, arkadaşlarıyla veya flörtü/sevgilisiyle olan tüm iletişimi habersiz kesmesi. (aniden yok olmak, kaybolmak) çoğunlukla telefonla konuşmaktan, masajlaşmaktan, sosyal medyadan ve toplum içinde onlardan kaçınması şeklinde görülebilir.
    urban dictionary
  • yapanlara zerre saygımın olmadığı durum. kontak kurduğunuz ve bir şeyler paylaştığınız kişilere aldığınız kararı bildirecek kadar saygınız yoksa en baştan o insanın hayatına girmeyin. egoları farklı şeylerle de tatmin etmek mümkün. bunun için saygısızlık şart değil. takıntı boyutunda durumlarla karşılaşanlara değil lafım ancak bunu standart bir alışkanlık haline getiren insanlar türedi ve bu gerçekten inanılmaz can sıkıcı. bunun bir norm haline gelmesi gerçekten umut kırıcı.
  • yıllar önce aşık olduğum kız tarafından başıma gelen hadise. birden bire yok olma durumudur. örneğin dün gece uzun bir konu konuşulup iyi geceler denmiştir, ertesi sabah her şey bıraktığı gibidir. sadece, o yoktur ve sen de eskisi gibi değilsindir.

    bir arkadaşım tarafından onunla tanıştırıldığımda, anlamıştım. ilk görüşte aşk diye bir şey varmış. tanıdıkça daha da çok arttı bu hisler. hatta bulunduğum şehri terk edip istanbul'a yerleşmiştim sırf onu günde 3-4 saat görebilmek içim. şimdi düşünüyorum da 20 yaşındaydım ozaman. ne büyük cesaret. iyi topçuydum param da vardı ölü sezonda tuttum bir ev 3 aylığına. yaşı benden büyüktü. her şey daha farklı ve güzel geliyordu onunlayken. renkler daha renkli, şarkılar daha anlamlıydı. işin kötüsü onun da beni sevdiğine inanmaya başlamıştım. hatta emindim. çok bağlanmıştı bana ve ben de ona. ama bilmediğim şeylerde olabilir diyordum. endişelenmek için kalbim ve aklım başka şeyler ile meşguldü. onu sevmekle. işi gücü bırakmış deli cesaretiyle yanına koşmuştum. çanakkale'den istanbula. arkadaş az, ortam yok. sadece o. 2 ay böyle geçti. bu 2 ay içinde her gün ona olan aşkım katbekat arttı. sonra çanakkaleye dönmem gerekti. sadece 1 haftalığına. bu bir haftada onu özlediğim için bir kaç kez ağladığımı hatırlıyorum şimdi. ne garip.

    dönmeme 1 gün kala gece telefonda uzunca konuştuk. kötü hiç bir şey yoktu. sevgi sözcükleri ile onu telefonda uyutmayı severdim. yine öyle yaptım. uyuduk sabah oldu. mesaj atıyorum cevap yok. arıyorum cevap yok. iş yerine herkese sordum. kimse nerde ne yaptığını bilmiyordu. kısacası cevap yok demektir "ghosting". ertesi gün cevap yok. istanbula geri döndüm. orada da ona ulaşamadım.

    önce korku ve endişe hissedersiniz. sonra sinirlenirsiniz. arkasından suçluluk duygusu üzerinize çöker. tüm bunlar bittiğinde, artık beyniniz karmakarışık bir şekilde bu 3 kuvvetli duygu arasında, ortada sıçan oynar gibi bir oraya bir buraya savrulur. bok gibidir her şey. tek bir açıklama duymak için çıldırırsınız. ama ondan tek bir cevap yoktur. engelleme silme vs şeyler yoktur ama "o" da yoktur. acaba sayfasında hareket var mı diye hiç durmadan baktığım oluyordu. ama her şeyiyle beraber ortada yoktu. gitmişti.

    tüm bunlar 9 sene önceydi. başlığı biri diriltince aklıma geldi yazayım dedim. belki maruz kalan birileri bunu okur ve benzer şeyler yaşayan başkaları olduğunu görürse bir nebze olsa iyi hisseder diye düşündüm. bundan 2-3 sene facebook adresime bir mesaj isteği düştü. mesaj da "şuan nerdeyim biliyor musun çanakkale" yazıyordu. vay be yıllar sonra dirildin demek ve direk konuya giriyorsun? harika. nerdesin dedim. aynalı çarşı yazdı. hemen evden çıkıp oraya doğru sürdüm. ama feribot iskelesine girmiş ve geminin kapaklarının da kapandığını yazdı sonradan. arkasından bir daha naaaaaaaa böyleeeeeeeeee bakakaldım. mesaj attım "seni halen seviyorum" diye. sadece "teşekkür ederim" dedi. hiç bu kadar acı bir şey okumamıştım. ne olduğunu hiç bilemeyeceğim. gerçi artık bilmekte istemiyorum ya.
  • sadece susarak ilişkinin kendi kendini bırakmasını sağlamak. asla yapmayacağım ve insanlığa aykırı bulduğum bir eylem.
  • birine görüşmek istemediğinizi söylemenize rağmen laftan anlamayan, insanı aciz ve taciz etmeye devam eden, engelleseniz bile farklı numaralardan şansını deneyen takıntılı ruh hastalarına karşı yapılabilecek en güzel davranış.

    ısrarla sizi arayan, mesaj atan birine seninle görüşmek istemiyorum deseniz dahi mesajına cevap verdiğiniz için aslında onunla görüştüğünüz ve size mesaj atma, sizi arama davranışını pekiştirmiş olduğunuz için bu kişiden bu şekilde kurtulamazsınız, ghosting yapın. aramalarına, mesajlarına cevap vermeyin. başlangıçta aramaları ve mesajları artacaktır ama cevap vermediğiniz için bir süre sonra bu davranışı sönecektir.

    püf nokta şu ki; asla ama asla cevap vermeyeceksiniz. sakın acımayın, vicdan yapmayın. yoksa o kişiden kurtulamazsınız.
  • yapılmasını sorumsuzluk olarak nitelendirdiğim ve asla yapmadığım şey. buluşmada elektrik alamamak, zamanla hevesi kaybetmek ya da o veya bu nedenle soğumak gayet olası ve herkesin başına gelen şeyler. burada atladığımız, o noktaya gelene kadar attığımız her adımda karşı tarafta yarattığımız beklenti ve bunun için taşımamız gereken bir sorumluluk olduğu. görüşmeye devam etmek istemiyorsa bunu açıkça dile getirmeli, artık böyle hissetmiyorum diyebilmeli insan.
  • her daim storyini izliyordur bir anda izlemeyi bırakır.yazdığın mesajları ya okur cevap vermez artık ya da sadece haha falan yazar.fotoğraflarını kafasına göre likelar sende sanarsın tekrar oyuna geldi falan filan.valla bu sosyal medya aşkları çok zor.nokia varken ghosting yoktu ne zaman icq msn girdi hayatımıza bunlar çıktı başımıza.
    çünkü herkes aynı anda birden fazla kişiyi idare edebiliyor artık.kimsenin tek kişiye bel bağlayacak güveni kalmadı.bi de ruh eşini bulma derdinde olanlar da aynı anda bir çok kişiyle irtibatta oluyorlar.aradıklarını bulduklarını düşündüklerinde de diğer elemanı ghostinge tabi tutuyorlar.isteyerek değil yani artık ilgileri dağıldığından.

    ben böyle durumlarda karşı tarafa göze göz dişe diş bende ghostinge başvuruyorum bazen de karşı tarafın bunu yapıcağını önceden hissedip önce davranıyorum.umursamaz olunca da hepsi paşa paşa geri geliyor.
  • karşı tarafa hiçbir şey demeden ortadan kaybolup, onu yoksayma eylemi.
hesabın var mı? giriş yap