• big lebowski'nin girişinde şöyle bir dış ses vardı:

    sometimes there's a man, bazen bir adam vardır,
    he's the man for his time'n place, tam yerinin ve zamanının adamıdır,
    he fits right in there..., oraya cuk oturur,

    bu girişi zola'ya uyarlayabiliriz. adı gianfranco zola. bu isimle başka bir zaman diliminde oynayamazdı bence. '90'lı yıllardaki futbolcu isimlerinin güzelliği furyasından. (kimileri '80'lerden kopup gelse de) şu isimlerden ne demek istediğim anlaşılır: zvonimir boban, andoni zubizarreta, davor suker, roberto baggio, gabriel batistuta, angelo peruzzi, bebeto, fabrizio ravanelli, romario, andreas möller, matthias sammer vs... sanki gerçek isimleri değil de sahne ismiymiş gibi. anime gibi yıllardı be.
  • yuvaya dönmüş yıllar sonra..

    zola & sarri
  • "italya'da insanlar seni gördükleri zaman omuzlara alıyorlar, ingiltere'de ise selam verip geçiyorlar." diyen, napolide maradonanın unutulamadığı zamanlarda forma giyme şanssızlığını yaşayan bücür..
  • fifa 99 un vazgecilmez orta saha oyuncusu.
  • gheorghe hagi türkiyeye gelip coştuğu dönemlerde gözlerimiz hep zola'daydı. ikinci bir hagi olur mu? türkiyeye gelirse oynayacağı takıma ne kadar büyük faydaları olur acaba diye hep düşünürdük.

    keşke gelse diye çok bekledik, spor gazeteleri zola'nın transferi ile ilgili pek çok asparagas haberler yaptılar, çok ekmeğini yediler zola'nın ama zola bir türlü gelmedi türkiyeye.

    o benim için bir efsane. galatasarayı ali sami yende 5-0 yendiklerinde flo ve zola başta olmak üzere rakip takımın tüm oyuncuları ayakta alkışlanmıştı.

    yeniler pek bilmez ama avrupa futbolunun en yetenekli futbolcularından birisi idi zola.

    sanırım türkiyeye gelmemesinin nedeni ailevi idi. çünkü türk takımları peşinden çok koşmuşlardı, en azından biz gazetelerden flaş haber diye pek çok kez transferi ile ilgili haberler okumuştuk.

    fotoshopla az türk takımı forması giydirilmedi zola ve floya.

    tore andre flo; gianfranco zola.

    isimleri de baya karizmatikti lan.
  • (bkz: zola fener'de)
  • adam en bastan isimden kazanmaktadir. diego armando maradona gibi gianfranco zola da daha isitildigi ilk andan itibaren futbolla ilgisi olmayan birine bile a priori olarak yildiz bir isim oldugu izlenimi verir. nitekim yaptiklari da isminin cagristirdiklarinin icini fazlasiyla dolduracak kadar iddialidir. saglam bir kariyer yapmistir. maradona ile olan benzerligi sadece isminin "o", soyadinin "a" harfi ile bitmesinden ibaret degildir. oyle olsa latin kokenli bir tomar adam kafadan yildiz olmustu. ama zola bakmis hafiften bir isim benzerligi var maradonayla ne yapip edip onunla ayni takimda -napolide- (1989) futbol oynamis, gece gunduz demeden hirs yapip ona benzemeye calismis ve sonunda maradona takimdan ayrilinca 10 numarali formayi sirtina gecirerek onun varisi olmustur. ayrica bir rivayete gore zola daha uzun boylu dalyan gibi bir adamken maradonaya benzemek icin cok kasmis sonunda onun gibi ufak tefek ecis bucus bir adam olup cikmistir. comparative study'imize devam edecek olursak chelsea'de oynadigi yillarda birader "baksana kotekan'lilara (bizim orda bi koy) ne kadar benziyo bu" demisti kopmustum. zola da gattuso gibi turk toplumuna hic de yabanci gelmeyen bir sifata sahiptir. (bkz: turk-italyan benzerligi)
  • hakettiği değeri görmemesinin sebebi italya liginin değil de başka bir ligin yıldız oyuncusu olmasındandır.

    ıtalyan yıldız futbolcuların başka bir ligde oynamaları çok sık rastlanan bir durum değil. heleki seri a' nın bir numara olduğu dönemde zola yurtdışına gidince, haliyle popülaritesi fazla olmayacaktır.
  • 21. hafta play-off potasının 1 puan gerisinde, düşme hattının 14 puan üzerinde yer alan birmingham'ın başına geçtikten sonra, ligin 42. haftası geride kaldığında takımının, play-off potasının 25 puan gerisinde, düşme hattının ise 4 puan üstünde yer almasını sağladı.

    21 haftada takımıyla 13 puan toplayabildi. kalan 4 haftada bu hızla devam ederse az da olsa takımının küme düşme olasılığı devam ediyor.
  • dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en yetenekli on oyuncusundan biridir. akıl dolu pasları ve şutları, mükemmel aşırtma vuruşlarıyla futbolseverlerin kalplerini fethetmiştir. tek handikapı yeterince hızlı koşamamasıdır ancak bunu diğer artılarıyla çok rahat kapatabilmiştir.

    kariyeri boyunca oynadığı takımlarda kazandığı başarılar:

    napoli ile 1989-90 yılında serie a şampiyonluğu, parma ile 1995'te uefa kupası şampiyonluğu, chelsea ile 1997 ve 2000 yıllarında fa cup şampiyonluğu, 2000 yılında fa community shield şampiyonluğu, 1998'de football league cup, uefa kupa galipleri kupası, germinal kupası ve avrupa süper kupası şampiyonlukları.
hesabın var mı? giriş yap